Ebru Şallı son sevgilisinin 10 yıllık eşi tarafından ortaya atılan bir iddia ile yine gündeme geldi.

Kadıncağız eşinin çocuklarını kaçırdığını, tek kuruş talep etmeden kendisinden boşanmadığı takdirde bir daha onları göremeyeceğini söylediğini iddia ediyor.

“Ebru Şallı’nın anne olarak empati yapmasını beklerdim. Bu işte onun parmağı varsa yazıklar olsun. Çocuklarım ve ben acı çekiyoruz” diyor.

Ünlü pilatesçi ise yasak aşkıyla ilgili soruları ‘’Bu konu hakkında konuşmadım, konuşmayı da tercih etmiyorum’’ şeklinde geçiştirip yanıtsız bırakıyor.

Peki Ebru Şallı’nın Pr ajansı ne işe yarıyor?

Diğer ünlüler gibi Ebru’nun da iletişimini yapan, konusunda uzman profesyonel bir şirket yok mu?

Mutlaka vardır veya olmalıdır diye düşünüyorum.

Eda Taşpınar sosyal medya hesabında tüm yaz boyu süren Mikonos tatilinden sahte olduğu anlaşılan bir fotoğraf paylaşmış. Gelen tepkiler üzerine daha sonra fotoğrafa ‘temsili’ notunu eklemek zorunda kalmış. Eda akşam denize giren 4 kişinin siyah beyaz görüntüsünü kendi fotoğrafıymış gibi “Gece denize girmeden yaz bitmez” notuyla Instagram’a yerleştirmiş. Kendisiyle birlikte olan arkadaşlarını da fotoğrafta etiketlemiş. Ancak kül yutmaz takipçileri sosyetik ikoncanın foyasını hemen ortaya çıkarmış.

Fotoğrafın renkli orijinalinin daha önce paylaşıldığını kanıtlamış. 500 binin üzerinde takipçisi olan Eda’yı sadece uyanık davranmaya çalışmakla değil bir de ‘popo hırsızlığı’ ile suçluyorlar. Bence Eda’nın suçu yok.

Popo hırsızlığı yapmaya yeltenseydi kendisininkine benzeyen bir poponun değil devasa kalçalarıyla ünlü Kim Kardashian’ınkini kullanırdı. Eda’nın düzgün vücudu ve uzun bacaklarına, Kim’in poposu eklenince ortaya çıkan görüntü inanılmaz olurdu. Onun için Eda’nın yaptığına popo hırsızlığı değil Instagram numarası denir!

Rüzgar bir düzine yıl geç esmiş

Hakan Akkaya New York Moda Haftası’nda yeni koleksiyonunu tanıtmış. Başarılı modacının modern tasarımlarını Selda Bağcan’ın ‘Katip Arzuhalim’ şarkısı eşliğinde Çağla Şikel ve Özge Ulusoy podyumda sergilemiş. Paris Hilton’un kardeşi Barron Hilton da defilenin ünlü erkek mankeniymiş.

Hakan, eşitlik temasını ilham alarak ‘Hepimiz Biriz ve Aynıyız’ adıyla hazırladığı 2018 İlkbahar-Yaz-Kadın-Erkek koleksiyonunda siyah ve beyaz renkler üzerine yoğunlaşmış.

Tamamen Türk kumaşlarının kullanıldığı koleksiyonu büyük başarıyla taşıyan Çağla ve Özge’ye izleyicilerden övgüler yağmış. Magazincilerimiz de bu fırsatı kaçırmamış. “New York Moda Haftası’nda Podyumda Çağla Şikel&Özge Ulusoy rüzgarı esti” diye başlıklar atmış. İyi güzel de Çağla 38, Özge 35 yaşına geldi.

Cem Yılmaz bir zamanlar medyanın göz bebeğiydi. Basında hakkında en ufak olumsuz bir laf çıkmazdı. O da karşılığında magazincilere güzel jest yapardı. Onlar için ücret almadan yılda bir sahneye çıkardı. Sonra nazar değdi. Külahlar değişti.

Ünlü komedyenin muhabirlerle olan uyumu giderek bir sinir harbine dönüştü. Son olarak Cem’in Bodrum’da denize girerken teknesinde çekilmiş fotoğraflarını yayınlamışlar. Sinan Akçıl gibi nefesini tutup içeri çektiğinde saklayamayacağı kadar kocaman göbeğine dikkat çekmişler. “Yatına ABD bayrağı astı vergisini ödemedi vay uyanık vay” diye başlık atmışlar. 44 yaşındaki stand up ustasının göğüs uçlarını da espri olsun diye bantlamışlar. Cem memeleri bantlı fotoğrafını görünce ne yaptı bilemiyoruz ancak hakkında yazılanlara ateş püskürmüş. Vergi konusuyla ilgili bir açıklama yaparak kendini savunmuş.

İftiraya uğradığını vurgulamış. Hey gidi Cem Yılmaz hey. Yıllarca sahnede esprileriyle binlerce hayranını güldürdü.

Filmleriyle milyonlarca sinema izleyicisini eğlendirdi. Ününe ün kattı, rahata erişti, kiloları aldı. Çeşit çeşit reklamlarda oynadı cebi doldu. CMYLMZ diye başladı CMEMEYLMZ oldu!

Ah evladım vah evladım

Tarkan’ın Açıkhava konserini izleyenler arasında annesi de varmış. Arasının iyi olmadığı iddia edilen gelini Pınar ile yan yana oturuyorlarmış. Megastar bir ara kendisini en ön sırada izleyen annesi Neşe Tevetoğlu’na seslenmiş. “Anneciğim canım annem. Beni buruk izliyorsun. Sahnede ter döktükçe, ‘Ah evladım’ diyorsun içinden değil mi? İçin rahat olsun o heyecan içimdeki enerji patlamasından” demiş. Tarkan elbette annesini herkesten iyi tanır. Ama bence kadıncağız oğlunun terlemesinden dolayı üzülmemiştir. Sonuçta döktüğü her ter damlasının karşılığında iyi para kazanıyor. Ayrıca terlemek iyidir, bedenden toksinleri atan sağlık belirtisidir. Neşe Hanım’ın buruk hali belki de geliniyle olan sorunundan kaynaklanıyordu. Sahnedeki oğluna “Ah evladım beni eşinle yan yana oturtmak zorunda mıydın?” diye hayıflanarak bakıyordu. Birinin enerji patlaması diğerinin sinir patlaması olamaz mı? Bilemeyiz. ‘Ah Mary vah Mary’ diye bir film vardı. Bu da ‘Ah evladım vah evladım!

Dolunay ünlü dinlemiyor. Megastar bile 28 günde bir ‘hırrr’layarak dolaşıyor!

Tarkan’ın Harbiye Açıkhava konserlerine gösterilen ilgi bitmek bilmiyor. Ne zaman bir tarih açıklansa biletler anında kapışılıyor. Yoğun istek üzerine hemen 7 konserlik bir anlaşma daha yapılıyor.

Müzikseverler ünlü sanatçıya bir türlü doyamıyor. Durum böyle olunca megastarın Açıkhava konserleri durmadan tekrarlanıyor. Ülkemizde tek bir organizasyonun bile kusursuz gerçekleşmesi büyük mucizedir.

Bu kez de şanssızlık Tarkan’a denk gelmiş. Geçen akşamki Açıkhava konserinde önce ses ve ışık sistemleri çalışmamış. Sonra görsel efektler yerine bilgisayarın arka plan görüntüsü sahneye yansımış.

Tarkan günlerdir prova yaptıklarını aksiliklerin dolunay yüzünden olabileceğini söylemiş. Kendisinin de dolunaydan etkilendiğini birkaç gündür’ hırrr’ diye gezdiğini itiraf etmiş. Demek ki neymiş?

Dolunay ünlü, popüler, varlıklı, yetenekli dinlemiyor. Koskoca megastar bile 28 günde bir ‘hırrr’layarak dolaşıyor!

Kurt tilkinin maskarası olursa!

17 yaşındaki Aleyna Tilki, son olarak da ünlü tiyatrocu Behzat Uygur’un kendisini ti’ye alan fotoşoplu paylaşımına tepki vermiş. “Behzat Uygur kim? İsmini daha önce duydum ama ne iş yaptığını bilmiyorum. Ünlü biri mi?” deyivermiş. Sert eleştiriler gelince “Yaşım gereği eskileri bilmememi hoş görün. Aydınlatın biraz. Hürmetler” demiş. Aleyna’nın “hürmetler” demesi olgunlaşmaya başladığını gösteriyor. Behzat’ı tanımaması normal. 54 yaşındaki sanatçı, televizyon klasiği Şahane Pazar’ı kardeşi Süheyl ile sunmaya başladığında genç popçu dünyaya bile gelmemişti. Aleyna’nın gencecik hayatında tiyatroya bir kez olsun adım attığını da sanmam.

Alişan ile Eda Erol, Kasım ayında bir Pazar günü dünya evine girecekti...

Alişan ile evlilik programı sunucusu Esra Erol’un kardeşi Eda Erol, Kasım ayında bir Pazar günü dünya evine girecekti. Kısmet değilmiş. Ani bir kararla ayrılmışlar.

Alişan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 6 ay içinde evleneceğine dair verdiği sözü tutamama tehlikesine mi yansın, yoksa nişanlısına aldığı pahalı tektaşın uçup gitmesine mi, henüz şaşkınlıktan karar veremiyor olmalı.

Medyatik ikilinin ayrılmasının nedeni olarak Eda’nın eski bir sevgilisinin ortaya çıkması gösteriliyor. Ekranda küs çiftleri barıştıran Esra Hanım’ın araya girip krizi çözmeye çalıştığı ancak başarıya ulaşamadığı söyleniyor.

Olay şöyle gelişmiş. Önce ünlü türkücü ile nişanlısı Instagram hesaplarından birbirlerini takip etmeyi bırakmış. Sonra Eda Erol “Değerli nişanlımla yolarımızı iki medeni insan gibi ayırdık” diye yazmış.

Oysa Alişan Eda’yı başlarda beğenmiş ve kendisine yakıştırmıştı.

“Çok güzel çok alımlı çok seksi herkesi dönüp baktıracak bir kadınla evlenmek istemezdim. Yanımdaki kadın daha normal olmalı. Öyle de oldu şükür” demişti. Eda da bu sözlere alınacağına “Eşi olacağım ben onun, çayını da götüreceğim, terliğini de” diye cevap vermişti.

Derken görünüşte ideal gibi duran ikiliye nazar değdi. Müstakbel gelin ayrıldıklarını cihan aleme ilan etti.

Dünyaca ünlü Victoria Secret markasının demirbaş meleklerinden Brezilyalı top model Adriana Lima Türk yazar ve kişisel gelişim uzmanı Metin Hara ile hararetli bir aşk yaşamaya devam ediyor. Yılın sürpriz aşkında arada sırada sürpriz gelişmeler oluyor. Tam ilişkileri sona ermiş olmalı derken, bitmediğine dair yeni bir haber çıkıyor. Olaylar planlı ve programlı bir şekilde medyaya yansıyor.

Son olarak Hara’nın eski sevgilisi oyuncu Beste Kökdemir Instgram’da Adriana’yı takibe almış. Ancak bunun farkına varan ünlü manken Beste’nin erişimini engellemiş. Beste bu duruma çok şaşırmış. “11 milyon takipçisi var. Beni nasıl fark edecek? Herhalde Adriana’ya kendisini takip ettiğimi Metin söyledi. Kadın da kızdı. Ben kim o kim? Kıskandı diyeceğim ama mümkün değil’’ demiş.

Beste yanılıyor. Adriana Yenge etrafında pervane gibi dolanan şöhretli, varlıklı, yakışıklı, sporcu, dünya görmüş hayranı olan o kadar erkek varken aralarından Hara’yı buluyor ve onunla ulu orta bir aşk yaşıyorsa bu dünyada her şey mümkün olabilir.

60’lı yıllarda Güney Vietnam diye bir ülkeyi yöneten diktatör Diem’in kardeşinin karısı Madam Nhu’ya etrafa saçtığı dehşetten dolayı korkunç yenge derlerdi. Devir değişti. Korkunç Yenge Madam Nhu gitti, Kıskanç Yenge Senhorita Adriana geldi. Hep Aşk Tanrısı Eros’un minyatür versiyonu Küçük Eros Haraos yüzünden!

Kalıyorsa tamamdır gidiyorsa eyvallah

Hande Ataizi’nin televizyoncu eşi ve oğlu Leon’un babası Benjamin Harvey ile 5 yıldır devam eden uyumlu ve huzurlu bir evliliği var. Hatırlarsanız Hande’nin bundan önceki evliliği sadece 24 saat sürmüştü. Ünlü oyuncu ve sunucunun bu kez neyi değişik yaptığını merak etmişler.

Amerikalı eşiyle olan evliliğindeki başarısının sırrını sormuşlar. “Olumlu olumsuz ne kadar beter tarafım varsa Benjamin’in gözüne soktum. O gücü kendinde buldu ve ilişkimizi bu zamana getirdik. Büyük testlerden geçtik” şeklinde ilginç bir itirafta bulunmuş. Çok büyük bir sorun olmazsa kocasının çekip gitmeyeceğini söylemiş. “Benimle yaşlanır’’ demiş. Olumsuzu anladım da insanın olumlu tarafının beteri nasıl oluyor çıkaramadım. Hande’nin mutlaka bir bildiği olmalı. Baksanıza büyük testlerden geçmişler.

Paylaşılan heyecanlar ve en olay dolu anlar evlenmeden önceymiş. Tevekkeli değil Hande evliliğin standart ve sıkıcı olduğunu söylemiş. Bunlar ne var ne yok her şeyi nikah masasına oturmadan yaşamışlar. Ancak sonunda da birlikte kalmayı başarmışlar. Aslında hayatlarını birleştirmeyi düşünen çiftlerin ilişkilerini sağlam temellere oturtabilmeleri için son derece akıllıca bir yöntem.

Özge Ulusoy kariyerinin zirvesinde ve olgunluk döneminde. İşinde son derece başarılı. Podyumların en popüler ve üretken mankenlerinden. Her defile ve tanıtım için aranan isimlerin başında geliyor. Aynı zamanda televizyonda sunuculuk yapıyor, yarışmalara katılıyor. Survivor’da ıssız bir adada ve zor şartlar altında iyi mücadele vermişti.

‘Yok Böyle Dans’ı pistteki yeteneklerini gösterip birinci olarak bitirmişti. Özge başından geçen ve 2 gün içinde başlayıp biten fırtınalı bir evlilikten sonra özel hayatına dikkat etti ve her konuda kendisini çok geliştirdi.

Uzunca bir süre Sabancı ailesinin veliahtlarından Hacı Sabancı ile flört etti. Bu arada çalışmayı ihmal etmedi ve iki ayağının üstünde durmasını bildi. 35 yaşındaki ünlü manken her fırsatta hiçbir yerinde estetik olmadığını iddia ediyordu. Ancak bizim uyanık magazincilerin gözünden biliyorsunuz hiçbir şey kaçmaz.

Özge’nin eski bir fotoğrafından yola çıkarak dudak, diş ve çenesindeki farklılığa dikkat çekmişler. ‘’Hani estetik yoktu?’’ demişler. Şimdi doğruya doğru, eğriye eğri. Bu konuda Özge’nin kabahati yok.

Eski fotoğrafını gördüğünde kendini tanımamıştır. ‘’Bu ben olamam’’ demiştir. Olay bu kadar net ve basittir. Özge ne yapsın?

Altın günü bitti kendini izleme günü geldi

17 yaşında şöhrete kavuşan şarkıcı Aleyna Tilki erken havaya girmiş. “Şöhret hayatımda hiçbir şeyi değiştirmedi. Zaten okulun en ünlü kızıydım. Büyüdüm ülkenin en ünlüsü oldum. Tek derdim dünya starı olmak’’ demiş. Kendi kendine yarıştığını sözlerine ilave etmiş.

Aleyna’nın kendine olan özgüveni aslında olumlu. Ancak genç popçu bunun sınırlarını zorlamaya başlamış. ‘’Kendimi çok beğeniyorum. Bazen kendimi izleme günleri yapıyorum’’ şeklinde bir açıklama yapmış. Herhalde aynanın karşısına geçip ‘senden güzeli yok’ diye kendi kendine bütün gün konuşuyor. Sonunda söylediklerine kendisi de inanıyor. Altın günleri vardır. Kadınlar haftada veya ayda bir aralarında birinin evinde toplanırlar. Börekler, çörekler, pastalar eşliğinde evin sahibi hanıma altın verirler. Sonra da sıranın kendilerine gelmesini beklerler. Altın artık ateş pahası. Kendini izleme ise bedava. Kimseye de ihtiyacın yok. Evde ayna olsun yeter.

Ekrandaki yemek programlarını büyük bir ilgiyle takip ediyorum. O kadar güzel yemekler pişiriyorlar ki izleyenlerin iştahı açılıyor. Gurme aşçılar, ünlü konuklar birbirinden havalı. Tabağa konulan her şeyin ‘yeme de yanında yat’ türünden manzarası var. İnsan daha ne isteyebilir? Gürbüz gördükleri için beni de birkaç defa bu programlara davet etmişlerdi. Herhalde “Bunun önüne ne koysak yer” diye düşünmüşlerdi. Ama karşımda burun kıllarına kadar yakından çeken kameralar olunca ben hiç rahat edemedim. Örneğin bir keresinde yediğim somon aşırı tuzlu gelmişti. “Nasıl olmuş?” diye sorduklarında yüzümü buruşturmak yerine gülümseyerek “çok lezzetli” diye kameranın içine baka baka yalan söylemek zorunda kaldım. Yoksa ya çekimi durdurup her şeyi yeni baştan yapacaklardı ya da beni oradan kovacaklardı. Bir başka programın sonunda programın sunucusu aşçıya borcum ne kadar diye sordum. Espri yaptığımı anlamadı ciddiye aldı.Şaşkın şakın yüzüme baktı. ‘Estağfurullah’ deyiverdi.

Bir keresinde de ünlü bir kadın oyuncumuzun kendi elleriyle pişirdiği kurabiyeyi yerken öksürük krizine girmiş, boğuluyorum numarası yaptım.

Ünlü oyuncu başta olmak üzere stüdyodakilerin hepsi panikledi. Şaka yaptığımı söyleyince de hiçbiri gülmedi. Neden ekran başında oturup izlediğim televizyondaki yemek programlarına artık davet edilmediğim anlaşılmıştır sanırım!

Kıvanç Tatlıtuğ ile bir jean firmasının reklamı için kamera karşısına geçecek partneri bulmuşlar. Yakışıklı oyuncuya dünyaca ünlü Victoria Secret markasının meleklerinden Megan Williams eşlik edecekmiş. ‘Kıvanç’a melek partner’ diye başlık atmışlar.