Bak Mutfakta Kim Var! kitabıyla ağzımızı tatlandıran Aynur Tartan, mutfağa başka bir açıdan bakıyor. "Bana sevdiğin bir yemeğin tarifini ver, sana kim olduğunu söyleyeyim" diyen Tartan, dostlarından aldığı yemek tariflerini ve hikayelerini kitabında ölümsüzleştirdi. Tartan’ın hazırladığı “Bak Mutfakta Kim Var” kitabında ise Ali Sabancı’dan Ahmet Nazif Zorlu’ya, Ertuğrul Özkök’ten Beyaz’a kadar birçok ünlünün yemek tarifleri de yer alıyor. Eğlenceli bir uslupla kaleme alınan kitabın dikkat çeken bir yönü de ocak başındaki ünlülerin karikatürlerine yer verimesi.
* Bak Mutfakta Kim Var” kitabını yazmak nereden aklınıza geldi?
20 yıldır evimin aşçısıyım. Evleninceye kadar hiç mutfağa girmemiştim. Evlilik beni de, bütün kadınlar gibi mutfak şefi sınıfına soktu. Derken, 20 yılda biriktirdiğim dostlarım, arkadaşlarım, sevdiklerim ve tanımak istediğim yeni insanlar da bana katılınca; böyle güzel bir kitap doğdu. Evimde dostlarımı, sevdiklerimi ağırlamayı severim. Yine böyle bir akşam masadaki tüm yemeklerim çok beğenilerek yenmişti. O akşam konuğum olan, çok sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm; “Sen bu kadar güzel yemek yapıyorsun da, neden bunları bir kitapta toplamıyorsun?” diye sordu. Ben de “Olabilir, hem ben de bütün arkadaşlarımın ve dostlarımın da tariflerinin olduğu ayrı bir mutfak defteri var. Kendi yaptıkları mı da eklerim. Olur biter... Böylece ben de her tattırdığım yemekten sonra tarif vermekten kurtulurum” diye yanıt verdim, gülüştük. Kısa bir süre sonra da iş ciddiye bindi. Bir açıdan bu iyi oldu. Çünkü, masada yemek yerken; tarif vermekten sohbet edemez olmuştum... Biraz abarttım galiba... Sırası gelmişken; benden tarif isteyenlere buradan bir mesaj vereyim; benden artık tarif istemeyin, kitabımı alın lütfen...
* Kitapta birbirinden harika tarifler yer alıyor? Bu tariflerin her birini yaptınız ve tattınız mı?
Kendime ait tariflerimin hepsi yıllar içinde ve bizim mutfağımızda pişen kendi yemeklerimden oluştu. Dostlardan gelen tariflerin birçoğunu da denedim. Ancak, kitabın son hazırlık aşamasında gelenleri deneme şansım olmadı. Onları o kişilerin elinden yemek daha keyifli olur. Hatta ne yapalım, biliyor musunuz Buket Hanım? Birlikte kitaptan bir yemek seçelim ve tarifin sahibine “Bu akşam bir maniniz yoksa, yemeğe geliyoruz” diyelim...
* Olur hem de çok güzel olur... Ama kimi seçmeli? Çünkü kitapta Ali Sabancı"dan Beyazıt Öztürk"e kadar pek çok kişinin yemek tarifi var. Onlar bu kitaba nasıl girdi?
Kitapta benim tariflerim dışındakileri ben belirlemedim. Onlar belirledi, daha doğrusu onların mutfak kültürleri, yemek alışkanlıkları... Sırası gelmişken belirteyim; yemek yapmanın ve yemenin ünlü ya da ünsüzü olmuyor. Kadın ya da erkek olmakla da ilgisi yok. Yemeyi de, yapmayı da çok seven ve keyifle yaşayan insanlardı. Bu kitaptaki kişilerin hemen hepsiyle bir şekilde dostluğum var ve mutlaka bir sofrada bir şeyler de paylaştım. Bir de kitabın içinde konuklarım diyeceğim; yemek alışkanlıklarıyla, mutfak kültürleriyle tanımak istediğim kişiler var. Çünkü insanın en doğal olduğu yer, mutfak. Burada sınırlar, statüler, sosyal konumlar yok. Herkes eşit...
Kitabımdaki en iyi aşçılar Sezen Aksu ve Ali Sabancı
* Sizce kitabınızdaki isimlerin arasından en iyi
aşçı kim?
Burada en iyi aşçıyı açıklayarak kendime bir rakip çıkarmak istemiyorum. Tabii ki en iyi aşçı benim... Bence yemeyi, yaşamak için değil de keyif için yiyen herkes iyi aşçı...
* O zaman şöyle soralım, “Bak Mutfakta Kim Var?”ın en iyi aşçısı kim?
Bence kadınlardan Sezen Aksu ve Nihat Yıldırım’ın anneleri Şehriban Yıldırım. Çünkü, o kadar büyük bir keyif, heyecan ve titizlikle anlattılar ki tariflerini... Onun mutfağı tam bir anne ve Akdeniz mutfağı... Erkeklerde ise iki Adanalı isim var; Ali Sabancı, Nebil Özgentürk ve Mustafa Denizli’yi unutmamak lazım.
* Sizce Ali Sabancı nasıl bir aşçı? İş adamı kişiliği ile aşçı kişiliğini nasıl bağdaştırıyorsunuz?
Bence, insan mutfakta nasılsa, hayatta da öyle olur. Ali Sabancı da öyle; yeniliklere açık, ama geleneklerinden de vazgeçmiyor. Aldığı uçağa annesinin adını veriyor... Hem Tayland mutfağını, hem de irmik helvasını seviyor....
Ajda Pekkan"ın titizliğini yumurta tarifinden anlıyorsunuz
* Kitapta Ali Sabancı"dan geceyarısı tatlısı, Ahmet Nazif Zorlu"dan yoğurtlu patlıcan gömme, Beyazıt Öztürk"ten süzme kuzu kol tandırı, Ertuğrul Özkök"ten tek kişilik Hakuma Matata salatası, Kadir İnanır"dan hamsi kuşları, Kemal Kılıçdaroğlu"ndan şekerli yoğurt, Yılmaz Erdoğan"dan patlıcan patates, Ajda Pekkan"dan yumurta tarifi var... Sizce bu seçimlerin onların kişiliği ya da meslekleri ile bir ilgisi var mı? Var derseniz, her birini birkaç cümle ile açıklar mısınız?
Ben bu seçimlerin onların mesleklerinden ziyade kişilikleri ve doğup büyüdükleri yöreleri, kültürleriyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Nihayetinde, hepimizin sevdiği yemekler, sevdiği tatlar var. Beslenme alışkanlıklarımız, kimliğimize dair de ipuçları verir. Sosyal yönümüz güçlü mü, muhafazakar mıyız, alışkanlıklarımızı değiştirmek istiyor muyuz ya da yeniliklere açık mıyız? Örneğin Ajda Pekkan için yalnızca yemek yemek değil, sofranın örtüsü de önemli... Yumurta pişirmek zordur. Bence bu onun titizliğinin de göstergesi... Ertuğrul Özkök, verdiği tarifte eğlenceli kimliğini gözler önüne seriyor; eğlenmek, espri yeteneğine sahip olmak zekanın da göstergesi değil mi? İşte bu nedenle Hakuka Matata diyor. Ya da Kadir İnanır’ı Karadenizli kimliği olmadan düşünmek mümkün mü? Kemal Kılıçdaroğlu, mütevazı kişiliğini tarifinde de sergiliyor. Ahmet Nazif Zorlu kendi yöresel yemeğini tarif ediyor. Beyazıt Öztürk, annelerimizin mutfağından bir yemek, kuzu kol diyor... Yılmaz Erdoğan’ın tarifi ise Neşeli Hayat filminin setinde çıkmış bir meslek yemeği. Bu patlıcan biraz “artiz,” eh ne de olsa bir filmde oynamış...
Buket Hanım, bu lezzetli söyleşinin sonunda bir şeyi itiraf etmeliyim; soyadı aşçı olan birine vereceğim her yanıt dikkat gerektirir diye düşünmüştüm. Mutfaktaki sırlarımı vermemeliyim, üstelik hem yemek yapmayı, hem de yemeyi seviyormuşsunuz, her an her şey olabilir.
Ünlü dostlarının tariflerini kitap yaptı
96 ünlünün en sevdiği yemek tarifleri bir kitapta toplandı
Haberin Devamı