Bu sene yıllık tatilime Temmuz 20'den sonra çıkacak olmamın tek iyi yanı 23. İstanbul Caz Festivali'ni kaçırmayacak olmam. Hatta bu festival için "Tatile geç çıkmanıza sebep olacak festival" desem abartmam, inanın. Zira her yıl, tatile giderken aklım bu festivalde kalırdı. Sıcak yaz gecesine uygun giyindiğimi, konsere gittiğimi, harika bir atmosferde müzik dinlerken tatlı bir meltem estiğini hayal eder, içlenirdim. Çünkü İstanbul Caz Festivali, hiçbir zaman bir müzik şöleni olmakla sınırlı kalmamıştır benim için. Bu festival, aynı zamanda İstanbul'un güzel ve tarihi mekanlarında vakit geçirme rehberim -hatta biraz da bahanemdir.- Pazartesi gecesi nihayet bu özlemim bitiyor. Kaç yazdır, tatillerimiz festivale denk geldiği için bu buluşmayı yaşayamıyordum. 27 Haziran gecesi Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde başlayacak olan festivalle nihayet bu özlemim bitiyor. İşte hem kendim hem de sizin için hazırladığım kaçırılmayacak konserler ve şahane mekânları listem:
1) Bir Caz festivali geleneği olarak; ilk konser asla kaçmaz. Çünkü İKSV muhakkak bir şey planlamıştır. Nitekim festival açılışını Damon Albarn (27 Haziran, 21.30) ile Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde yapıyor. Dünyaca ünlü bir pop ikon olan Damon Albarn üretkenliği ile de tanınan bir sanatçı. Festivalin açılış konserinde de bu üretkenliğini ortaya koyarak ve dünyanın farklı ülkelerine dağılmış 50 kişilik Suriyeli Müzisyenler Orkestrası ile sahne alıyor. Türkiye'de yaşayan Suriyeli mültecilerin yer alacağı konserin amacı, elbette mülteci sorununa dikkat çekmek. Umarım dünya bu sesleri duyar.
2) Yine bir festival klasiği olarak ikinci konser de kaçmaz. Bu kez mekân KüçükÇiftlik Park. 28 Haziran saat 20.00'da başlayacak konser başlı başına bir festival. Yerinizde duramayacaksınız çünkü popüler müzik tarihinin en ilham verici prodüktörlerinden Nile Rodgers, grubu CHIC ile sahnede olacak. Rodgers, CHIC’in iki kurucusundan biri ve grupla birlikte Atlantic Records’un 3 milyon satan tek single’ı “Le Freak” gibi onlarca hit parça besteledi. We Are Family (Sister Sledge), Like A Virgin (Madonna), Let’s Dance (David Bowie), Diana (Diana Ross), Notorious (Duran Duran), Cosmic Thing (The B-52's) gibi liste başı albümlerin prodüktörlüğünü de yaptı. 2014’te Daft Punk’la birlikte çalıştığı Random Access Memories albümü ve yılın şarkısı ‘Get Lucky’ ile üç Grammy ödülü aldı. Bu konserin ön grubu da şahane: Unknown Mortal Orchestra. Yarı ABD'li yarı Yeni Zelandalı olan bu grubun geçen yıl Kasım ayında Salon'da verdiği konserin tüm biletleri tükenmişti.
3) 11 Temmuz Pazartesi günü ise doğru Yeniköy'e... İstanbul'un bu güzel Boğaz semtindeki harika bir mekânda, Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi'nde nefis bir konser var saat 21:00'de. Ama öncesinde Özdemir Erdoğan ve Ergüven Başaran’ın Yaşam Boyu Başarı Ödülleri verilecek. Sonrasında da Başaran’ın swing grubu Swing Unltd, yerinizde duramayacağınız ritimleriyle sizi dansa davet edecek. Swing Unltd’dan sonra da son dönemde New York swing gecelerinin aranan grubu The Hot Sardines sahne alacak.
4) İstanbul'un güzel Boğaz semtlerinden bir diğeri Emirgan da festival duraklarından. Bu kez mekân, Sabancı Müzesi. Daha önce Kerem Görsev'in "Kahvaltıda Caz" buluşmalarına katıldığım Sabancı Müzesi Bahçesi'nde bu kez, 13 Temmuz Çarşamba gecesi 21:00'da Trompet virtüözü ve multienstrümantalist Nicholas Payton'ı ve birçok Grammy adaylığı bulunan Amerikalı vokalist Jane Monheit'i dinlemeyi planlıyorum. Umarım, o gün işlerimi erken bitirmeyi başarırım çünkü ikili Louis Armstrong ve Ella Fitzgerald repertuvarını seslendirecekmiş.
5)İşte merakla beklediğim konser. Çünkü mekân, Beykoz Kundura Fabrikası. Son zamanlarda dizi setleri için ya da düğün gibi organizasyonlarda kullanılan bu büyüleyici mekânda konser dinlemek, "ölmeden önce yapılması gereken şeyler" listesinde yer almalı. 14 Temmuz Perşembe akşamı saat 20:45'te işte ben bu hayalimi gerçekleştireceğim. Sahne alacak isim ise yıldızı yükselen bir sanatçı; Kamasi Washington. Kendisi için "cazın nereye gittiğini gösteren müzisyen" deniyor. Flying Lotus’un plak şirketi Brainfeeder’ın ilk on birinde yer alan, Thundercat ve Kendrick Lamar’ın 2015 listelerinin tozunu atan albümleri ile üflemelilere hayat veren Kamasi Washington konserini bence kaçırmayın.
6)Uniq Açık Hava Sahnesi'nde ise 15 Temmuz Cuma gecesi 20:30'da Fransız caz ritimleri dinleyeceğiz. Bu özel gecede önce trompette Airelle Besson, saksofonda Emile Parisien, akordeonda Vincent Peirani, piyanoda Thomas Encho, basta Thomas Brameris ve davulda Anne Paceo ile French Quarter sahnede olacak. Festivale özel bir proje ile ilk defa bir araya gelen bu yıldız müzisyenlerin ardından, Hugh Coltman, Jeff Buckley ile Nick Drake'in kesişim kümesinde yer alan vokali ve Nat King Cole'un iç dünyasına döndüğü projesiyle sahnedeki yerini alacak.
7) 22 Temmuz Cuma gecesi (20:30) ise Almanya Sefareti'nin Tarabya Yazlık Rezidansı'nın tarihi bahçesinde bir müzik yıldızını, İngiliz şarkıcı, söz yazarı Laura Mvula'yı dinleyebilirsiniz. Listelerden düşmeyen, kısacık müzik kariyerine daha şimdiden birçok başarı sığdıran ilk albümü "Sing to the Moon"u 2013’te yayımlayan Mvula, festivalin ağır toplarından Nile Rodgers ile iş birliği yaptığı yeni single’ı ‘Overcome’ın hemen ardından İstanbul’da. Bu konserin öncesinde ise The Guardian’ın “caz müziğin yeni mesihi” olarak tanımladığı Jacob Collier sahne alacak.
8) İngiltere’nin çıkardığı en güçlü seslerden biri, 2000’lerin Aretha Franklin’i olarak tanımlanan Joss Stone da festivalde sahne alan isimler arasında. 23 Temmuz Cumartesi saat 19:00'da KüçükÇiftlik Park'ta sahne alacak olan Stone yeni, eski, ezbere bilinen, yerinizde duramayacağınız ve kendinizi romantizmin kucağına bırakacağınız şarkılarıyla bizi bir kez daha kendimizden geçirecek.
9) Festivalde iki güzel bölüm daha var ki, inanın, bu konserler kadar şahane anlar geçirtmeyi vaad ediyor bizlere. İlki "Gece Gezmesi" adını taşıyan bölüm. Bu etkinlikleri bu kadar şahane kılan ise mekânları. Çünkü bunların arasında All Saints Moda Kilisesi, Arkaoda, Yeldeğirmeni Sanat gibi güzel mekânlar var.
10) Diğer bölüm ise "Parklarda" adını taşıyor. Grupları falan detaylı olarak yazmayacağım, sadece İstanbul'da gece, bir parkta (Fenerbahçe Parkı) caz dinleme fırsatı bile benim için yeterli, umarım size de keyif verir.