Derken Müstecaplıoğlu bambaşka bir kimlikle karşımıza çıktı. Müstecaplıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken Fethullah Gülen Cemaati’nin bir üyesi olmuş ve sonra da cemaatten ayrılmıştı. “Şakird” romanında işte bu süre içinde edindiği tecrübelerini anlatıyordu. Roman konusundan ötürü büyük ilgi gördü. Ayrıca cemaat ilk kez içeriden bir göz tarafından, üstelik edebi bir metinle anlatılıyordu. Müstecaplıoğlu romanında cemaatin örgütlenmesi gibi teknik bilgilerin yanı sıra cemaat üyelerinin psikolojisine de yer vermişti. Böylece cemaatin Türkiye’ye yönelik somutlaştırılamayan tehlikesi somutlaşmış oluyordu.
Müstecaplıoğlu, bu kez de karşımıza bambaşka bir kimlik ve roman anlayışı ile çıktı. Yeni romanı “Kardeş Kanı” adını taşıyor ve sokak çocuklarını konu alıyor. Sokaklarda, başı boş, kimsesiz kendi yollarını arayan Tamer ve Murat’ın hikayesi bu... Zaman içerisinde büyüyen bir kardeşlik örgütünü de ele alan romanın temel meselesi ise sokaktaki şiddet ve bundan faydalanan organize suç örgütleri.
Sert, can yakıcı hatta insanı huzursuz eden bir roman “Kardeş Kanı.” Zaten sokak çocuklarını konu alan bir romanın da insanda bu tür duygular uyandırması gerek... Bu yüzden romanı okuduktan sonra sokak çocuklarından mendil alırken yüzlerine daha dikkatli bakacaksınız...
Coetzee’nin romanları Güney Afrika gerçeğine dayanır. Irkçılığı hedef alan yazarın bu romanı ise siyah ya da beyaz olsun kendi çocuklarını asalaklara, uyuşturucu bağımlısına dönüştüren Güney Afrika’nın hüzünlü yüzünü anlatıyor. Nobel Ödüllü yazarın bu romanı aynı zamanda dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden kabul edilen Booker Roman Ödülü’nü de aldı.
“Kuvantum kuramının özüne yapacağınız yolculuğa hazır mısınız” diye soruyor kitap ve bunu son derece keyifli bir dille anlatıyor. İlkokuldan beri ders sıralarında adını öğrendiğimiz atomun yüzyıllar öncesine giden hikayesinden bu gözle görülmez çekirdeğin içinde olup bitenleri anlatan kitap kuvantum kuramına başlamak isteyenler için iyi bir fırsat.
Sokak çocuklarının romanı
Barış Müstecaplıoğlu’nu fantastik roman yazarı olarak tanımıştık. “Korkak ve Canavar”, “Merderan’ın Sırrı” “Bataklık Ülke” ve “Tanrıların Alfabesi” isimlerini taşıyan kitaplarına önce temkinli yaklaşılmış ancak bir süre sonra okurlar onun bu işi hakkıyla yaptığını açık açık ifade etmişlerdi.
Haberin Devamı