13 Haziran 1888’de Lizbon’da doğan Pessoa, 1896’dan 1905’e kadar, üvey babasının konsolos olarak görev yaptığı Güney Afrika’da yaşadı. Portekiz’e dönmesinden sonra, öldüğü 30 Kasım 1935’e dek, Lizbon’dan ayrılmadı. Öldüğünde, pek tanınmayan bir şair, ama Portekiz modernizmine damgasını vurmuş bir kişilikti. Sağlığında çeşitli dergilerde yazdığı yazılar ve birkaç kitaptan başka yapıtı yayımlanmadı. Ancak ölümünden sonra bulunan yapıtları onu dünya edebiyatının mihenk taşlarından biri kılacaktı. Ama Pessoa’yı gelmiş geçmiş yazarlar içinde farklı bir yere oturtan sadece edebiyatının gücü değildi, edebiyatı algılayış biçimiydi. O eserlerinin her birini farklı bir isimle imzalamıştı. Ricardo Reis, Alvaro de Campos, Alberto Caeiro, Pero Botelho, Bernardo Soares gibi. Üstelik bunlar birer “takma ismin” çok ötesindeydi. Her bir ismin bir kişiliği, yazarlık serüveni hatta ideolojisi vardı. Mesela Alberto Caeiro’yi “bir gün, içimde ‘ustam’ doğdu,” diyerek yaratmıştı. Pessoa’nın bütün öbür kimliklerinin de ustası olan Caeiro, eğitimli biri değildi. Saf dille pastoral şiirler kaleme alıyordu. Yarattığı bir diğer yazar Alvaro de Campos ise fütürist bir mühendis, Ricardo Reis ise ufak tefek bir doktordu. Bernardo Soares ise Pessoa gibi Lizbon’da yaşamış, basit bir memurdu ama başyapıtı “Huzursuzluğun Kitabı” onun imzasını taşıyordu.
ÇEVİRİ 3 YIL SÜRDÜ
Kitap, Pessoa’nın öldüğünde geride bıraktığı sandıktan çıkmıştı. Sandıkta 27 bini aşkın sayfa vardı ve üzerlerinde “H.K” yazıyordu. Bu Bernardo Soares’in günlüğünden başka bir şey değildi. Ancak bu günlüğün yazarının Pessoa’nın bir kahramanı olduğunu dikkate alırsak buna bir roman demek daha mı doğru olur, bilemiyorum... Tek bildiğim karşımızda uzun süredir çevrilmesini beklediğimiz bir edebiyat eserinin olduğu. Saadet Özen’in üç sene süren başarılı çevirisiyle “Huzursuzluğun Kitabı” nihayet Türkçe’de.
Kadın-erkek ilişkileri üzerine...
Evli Erkekler Kulübü ve sanal alem üzerine yazılarıyla tanımıştık Serhat Ayan’ı. “Gizli Kadınlar Örgütü” kitabında ise kadınların en kutsal özelliklerinin bile altında bir “komplo olabilir” diyor. Kadın-erkek ilişkilerine mizahi bir yaklaşımla değinen kitap sadece kadınların değil erkeklerin de ilgisini bekliyor.
Tarihi değiştiren suikastler
John Lenno, Martin Luther King, Gandhi, Kennedy... Hepsi bir suikaste kurban gitti. İşte bu kitap tarihi değiştiren bu kişiliklerin hayatlarını ve uğradıkları suikastları, bununla ilgili ortaya atılan iddiaları ayrıntılı bir şekilde anlatıyor.
Pessoa’nın başyapıtı nihayet Türkçe’de
Portekizli şair Fernando Pessoa, yalnız yazdıklarıyla değil, kendi deyimiyle “başlı başına bir edebiyat olma” isteğiyle yer etti dünya edebiyatında
Haberin Devamı