Yalnızca 13 yıl yaşamış olan Zeynep Öykü Ertok’un kalp yetmezliğinden ölümü, benim için acı bir yenilgi oldu.
Diyelim ki, hastasınız hem de ölümcül.
Tedavinize gelince…
Hem mümkün, hem değil.
Hem çaresi var, hem yok.
Hem çok kolay, hem imkansız.
Çünkü sizin hastalığınızın ilacı bir insan ürünü değil. Bu ilaç büyük sermayeli ilaç firmalarının, büyük labaratuvarlarında üretilmiyor. Yani parayla pulla satın alabileceğiniz bir şey değil. Aksine zengin için de aynı mesafede, fakir için de.
Bu ilaç hem insanlığın en aydınlık, hem de en karanlık yüzü.
Bu öyle bir ilaç ki, insan türünün hem eşref-i mahlukat olduğunun ispatı, hem de günahkar!
Bu hastalığın adı; organ yetmezliği. Tedavisi ise organ bağışı. Yani bir insanın göçüp giderken, “Benden sonra tufan” demeyip dünyaya bir miras bırakması. Yok olup gideceğini, toprak olacağını bildiği organlarını bencillik yapmayıp bir başkasının yaşaması için vermesi.
Kısaca hayatın kutsallığını sadece yaşarken değil öldükten sonra da bilmesi.
Ama işte insanlık boyunca hep zıt kutapların savaşı yaşanmış. Zira bu kadar “bedelsiz” bir hediyeye ırtını çeviren insan sayısı o kadar büyük ki.
Bu yüzden sadece 13 yıl yaşamış olan Zeynep Öykü Ertok’un kalp yetmezliğinden ölümü, benim için insanlığın yüzyıllardır verdiği “iyi-kötü” arasındaki o büyük savaşın en acı yenilgilerinden biri oldu. Bu hayata, Türkiye’ye, kültürümüze dair umudumun kırıldığı o acımasız anlardan biri.
Okutan telefon
Tablet ve akıllı telefonlar üzerinden yaptığımız okumalar her geçen gün artıyor ve eminim ki, telif hakları meselesi çözüldüğünde Türkçe e-kitap okuma alışkanlığı da hızla artacak.
Ancak bazı tablet ve telefonların ekran yüzünün gözleri çok yorabiliyor ya da güneşte parlıyor. Sırf bu amaçla yeni ürünler bile tasarlanabiliyor. Burlardan biri de Yotaphone 2. Güneş ışığında parlamayan ve 180 derecelik görüş açısı sunan ikinci bir ekrana sahip bir telefon bu. Şarj süresi de buna göre tasarlanmış; 100 saate kadar okuma imkanı veriyor. Ayrıca bu telefonla okuduğunuz kitaptan beğendiğiniz cümleleri paylaşabiliyor, bilmediğiniz kelimelerin anlamına da hemen bakabiliyorsunuz ki, okuma alışkanlığının yaygınlaşması için bu çok önemli.