İspanyol gazeteci Xavi Ayen hemen her kültür-sanat gazetecisinin hayalini gerçekleştirmiş ve 16 Nobelli yazarla yaptığı röportajlardan harika bir kitap yapmış: “Nobel’den de Öte.” Ayen’in arkadaşı Kim Mansrea‘nın fotoğrafladığı bu röportajlarda yazarların anlattıkları kadar hikayeleri de çok ilginç. Mesela gitmekte en zorlandıkları yer Nijerya olmuş. Nadine Gordimer’i görmek için yapılan bu yolculukta Ayen ve Gordimer, üç farklı gerilla grubunu geçerek ulaşmışlar yazara. Yani Batılılar’ın fidye için kaçırılmasının son derece doğal olduğu bir yolculuk sonrasında... Bu yüzden polis Nijerya’ya “edebi bir söyleşi” için gelen bu ikiliye inanmakta çok zorlanmış. Ama kitabın hazırlanma süreci elbetteki sadece zorluklarla sınırlı kalmamış. Hele bir Dario Fo ile Roma seyahati var ki, değmeyin keyiflerine...
G. G. Marquez’in, Günter Grass’ın Imre Kertez’in, Jose Saramago’nun, Toni Morison’un röportajlarının yer aldığı kitapta Nobelli Türk yazar Orhan Pamuk da var. Nobel konuşmasını siyasetten uzak bir mecrada, yazı-yazarlık ve roman üzerine kuran Pamuk’la yapılan röportajın ana eksinini ise, onun “temel güdüsünün” aksine Türkiye ve Türkiye siyaseti oluşturmuş... Ayen’e AB ile Türkiye arasındaki davada bir silah gibi kullanıldığını söyleyen Pamuk’un röportajını okurken bu yüzden çok üzüldüm. Ve dedim ki, “Ne hazin ki, bir tek söz bir yazarın hem de Nobel ödülü alacak kadar güçlü bir yazarın edebiyatının önüne geçiyor.” Ne yazık ki, Orhan Pamuk’a, kitaptan alıntıladığım şu sözlerine rağmen, hep siyaset sorulacak:
“Bazı yayın organları bu işe uygun entelektüel birinin varlığını arzuluyorlardı ama doğrusunu söylemek gerekirse o kişi ben değilim. Yalnız söylediğim hiçbir şeyden pişmanlık duymadığıma dikkatinizi çekerim. Polemikler neredeyse her zaman sizin gibi bir gazetecinin bana sorular sorması ve benim bu sorulara dürüst ve safça cevaplar vermeye çalışmamın sonucunda ortaya çıkıyor. Temel güdülerim siyasi değil edebi.”
İlaçların patentine dikkat edin!
Geçen hafta biyoteknoloji kullanılarak üretilen, taklidi mümkün olmayan ilaçlarla ilgili bilgilenmek için Basel’deydim. Biyobenzerlerinin üretildiği iddiasıyla taklitleri üretilen bu ilaçlara karşı Dünya Sağlık Örgütü alarm vermişti. Oradaydım çünkü bu ilaçlardan birini de, (böbrek reddine karşı) ben kullanıyorum. Dinledim, öğrendim, kısaca söylemek isterim: Kullandığınız ilacın patentine dikkat edin ve her kim bu kompleks, akıllı ilaçların aynısını ürettiğini iddia ederse de ona inanmayın.
Orhan Pamuk’un temel içgüdüsü
İlaçların patentine dikkat edin!
Haberin Devamı