Çeviri ve dizgi hataları ile katledilmiş çok kitap gördük.
Bazıları ideolojikti, mesela “Suç ve Ceza”nın ünlü kahramanı Raskolnikov “Selamün aleyküm” diyordu.
Bazısı cehallettendi, bahsedilen ülkenin haritadaki yeri bile bilinmiyordu.
Bazısı dizgi hatasıydı, anlamsız cümleler yaratılmıştı...
Bu tür hatalara romanlarda rastladık, felsefe kitaplarında rastladık, tarih kitaplarında da rastaladık.
Ama “Nutuk”ta rastlamak... İşte bu çok can sıkıcı.
Tarihçi Hakan Erdem iki yıl önce yayımlanan kitabı “Tarih-Lenk”te bu tür hatalara işaret etmişti. Mesela Hıfzı Velidedeoğlu’nun “Atatürkçü düşünce açısından önem taşımadığı için Nutuk’u beşte bire indirdiğini” söylüyordu. Atatürkçü düşünceyi Atatürk’ten korumak... Bu gerçekten ilginç ve bir o kadar da şok edici bir bakış açısıydı!
Şimdi ise bir başka şok daha yaşıyorum. Çünkü Atatürk’ün “Nutuk”unun, hani şu tüm tartışmaların odağındaki, yakın tarihimizin en önemli birincil kaynak kitabının, 1934’ten sonra ilk kez orijinal metninden daha yeni çevrildiğini öğrenmiş durumdayız!
Üstelik Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ve Ziver Öktem ve Yücel Demirel’in “Nutuk”un orijinal metinden (Arap harfleriyle yazılı, 1927 basımı) yaptığı titiz ve sabırlı çeviriyle görüyoruz ki, 1934 basımında birçok hata da varmış.
Yani şu ana kadar ki, maniplasyonlar da, özeti çıkarılıp cep boya indirilenler de, orijinal olduğu iddia edilenler de hep bu hatalı baskıdan türemiş.
Mesela “nurdan” “Sevr’den” kelimesi olmuş; tasmîm” (tasarlama) “tashih” (düzeltme), “müebbed” (sonsuz) “müeyyed” (teyit olunmuş)... Veya “salabet” (katılık, dayanıklılık) salâhiyet (yetki), “müteessir” (üzgün) “müessir” (etkili)... Şaka gibi değil mi? Ama değil!
Bitmedi... “Tüfek ve cephane ziyâına ve su-i tevzî’ine müteallik” cümlesindeki “su-i tevzî’i”, “süt tevzî’i” olarak okunup aktarılmış ki, bu da sanki Atatürk “Nutuk”ta, “tüfek ve cephanenin kaybolması ve kötü dağıtımı”ndan değil de “tüfek ve cephanenin kaybolması ve süt dağıtımı”ndan söz ediyormuş gibi bir sonuç doğurmuş.
Gelelim, herkesin aklındaki soruya: “Bu yanlışlar içinde resmi tarihi etkileyecek bir cümle bölüm var mı?” Hayır, yok!
Ama Türkiye’nin yakın tarihi ile ilgili en önemli kaynak kitabın, dizgi hataları ile basılmasını nasıl yorumlamalı, işte bunu bilemedim!
Hadi insanlık hali hatalı basıldı diyelim, ama bu hatalar hiç mi fark edilmedi? Yoksa kimse okumadı ya da okuyanlar anlamayacak olanlar mıydı?
Yorum yapmak yerine Yapı Kredi Yayınları’na teşekkür etmeyi tercih ediyorum...
10 milyon dolarlık müzayedenin eserleri görücüde
Bali Art Galeri’nin 28 Mayıs’ta Ritz Carlton Otel’de gerçekleştireceği ve Türk resim sanatının en ünlü sanatçılarının yer alacağı müzayede için geri sayım başladı. 10 milyon dolarlık bir işlem hacmini bulması beklenen müzayede de yeralan eserleri görmek isteyenler, Bali Art’ın Akaretler’deki salonuna gidebilir. Eserler burada sergileniyor. Burhan Doğançay, Mübin Orhon, Selim Turan, Neş’e Erdok, Erol Akyavaş, Fikret Mualla, Ömer Uluç gibi çağdaş Türk resim sanatının birbirinden değerli sanatçılarının yer aldığı serginin gözde eseri ise Ferruh Başağa’ya ait. Ünlü ressamın “Aydınlanma” adını taşıyan tablosunun 1.5 milyon dolardan satışa sunulması bekleniyor. Dikkati çeken diğer eser ise, 1 milyon dolara varması beklenen Mübin Orhon’un “Delacroix’ya Saygı” tablosu.
(Bali Art Galeri: Süleyman Seba Cad. Çiçek Ap. 93/ A Maçka)
Keyif Ajandası
- “Don’t Move” diyor İran’lı koreograf sanatçısı Modjgan Hashemian... Politik Oyunlar Festivali kapsamında garajistanbul’da bugün ikinci kez gerçekleştireceği performansında toplumsal değerlerin, kuralların, tabuların, sınırların bedenlerimizi nasıl etkilediğini dahası bizi nasıl hareketsizleştirdiğini anlatıyor. Ben merak ettim, gideceğim, tavsiye ederim...
- Belçika alternatif rock sahnesi sanatçılarından dEUS, son albümleri için düzenlenen Avrupa turnesinin İstanbul ayağında, İKSV Salon’da sahne alıyor! Bu ve yarın gece saat 22:00’da... Belki karşılaşırız...
- Bu yıl ikincisi gerçekleşen Diyarbakır Kitap Fuarı’nda son iki gün... Bölgede yaşıyorsanız muhakkak gidin, ben kısmetse son gün oradayım.