Mini etek 1960"ların ürünüdür. Çoğunluk bunda 68 özgürlük hareketinin etkili olduğunu söyler. Haklıdırlar da. Ancak asıl sebep hiç de böylesine romantik değil. Külot ve çorabı birleştiren bu sayede jartiyer ve korse ihtiyacını ortadan kaldıran, dahası geliştirilen dairesel örme tekniği ile işçilik ücretini düşüren böylece çorap fiyatlarını aşağı çekerek her kesimden kadına seslenen külotlu çoraptır mini etek devrimini başlatan. Yani 60"lı yılların o büyülü özgürlük ortamına külotlu çorabın, katkısı çok ama çok büyüktür. Kıssadan hisse; büyük sosyal değişimlerin temelinde ekonomik-politik nedenler yatar. Yani parayı, üretim ilişkilerini takip etmek gerekir.
Bu girişi neden yaptım?
Dünyanın en büyük Ulusalararası Elektronik Fuarı IFA için gittiğim Berlin"de tanışma fırsatı bulduğum BSH Marka Pazarlama Direktörü Hakan Turalı ile yapmış olduğum bir sohbeti aktarmak için... Bugün herkes teknolojinin bizi esir aldığını söylüyor. Ama tüm bu değerlendirmenin özellikle kadınlara kazandırdıklarını atladığı kanaatindeyim. Çünkü Hakan Bey"in de sohbetimizde dönüp dolaşıp vurguladığı gibi, beyaz eşyaların öncelikli amacı hep vakitten tasarruf olmuştur.
Mesela küçük bir soru. Hayatımızdan sadece iki makineyi; çamaşır ve bulaşık makinesini çıkarsak ne olur? Yanıtı basit: Kadının ekonomik özgürlüğü, akabinde oy hakkı, seçme hakkı, seçilme hakkı çok ama çok sınırlı olurdu. Yani teklonoliji ile sosyal yaşam arasında hep karşılıklı bir ilişki var. İşte bu yüzden, 23 yıldır sektörün her kademesinde bulunmuş biri olduğu için Hakan Bey"i kelimenin tam anlamıyla soru bombardımanına tutuyorum. Mesela "Şu anda beyaz eşya ya da küçük ev aletleri pazarına baktığınızda sosyal yaşamda ne tür değişimler yarattığını görüyorsunuz. Mesela hangi kavramları hayatımıza sokup, hangilerini çıkarıyor?" diyorum. O da, sanki hep bu soruyu beklermiş gibi başlıyor anlatmaya: "Farkındaysanız enerji kelimesi hep gündemimizde. Tasarruf, çevreye duyarlılık da... Bunlar o yüzden önümüzdeki yıllarda çok daha belirleyici kavramlar olacak. Ayrıca sağlıklı yaşam da. Mesela besinlerimizi saklamak için 24 saat onları soğutucu da muhafaza ediyoruz. Bu da 24 saatlik bir enerji tüketimi demek. Bu yükü azaltmak için de enerji tasarrufu gerekli. Bu zinciri korumazsak ise besinlerimiz bozulur. Oysa bugün diğer tüm disiplinlerin de ilerlemesiyle bir bebek mamasının belli derecelerde soğutulması gerektiğini aksi halde hangi organlara zarar verebileceğini bile biliyoruz. Bu da bizi uzman tüketici kılıyor."
Gerçekten de öyle değil mi? Şöyle gözünüzün önüne bir market getirin, rafların önünde ürünlerin içeriklerini okuyan insanlar, bir ürün alırken detaylı bilgiler soranlar... Kullanma klavuzları... Neredeyse entelektüel bir faaliyet haline geldi alışveriş ve tüketim.
Dayanamayıp soruyorum; "Önümüzdeki yıllarda yaşam biçimimizi, alışkanlıklarımızı derinden etkileyecek önemli bir gelişme var mı?" diye. "Var" diyor; "Toplu konutlar. Düne kadar "ben burada oturmam" denilen 1 artı 1 konutlar şu an pazarın yüzde 30"unu oluşturuyor. Bu da daha küçük alanlarda yaşayacağımız anlamına geliyor ki, bu yüzden biz de 45 cm"lik çamaşır ve bulaşık makinesi üretmeye başladık." "Tabii bunu şöyle de düşünebilir miyiz" diye bir ekleme yapmadan duramıyorum; "Bir artı birlerin artması aynı zamanda bekar yaşayanların sayısının da artacağını göstermez mi" Yanıtı net; "Kesinlikle!" Peki diyorum, "Meslek hayatınız boyunca herhangi bir ürünün yarattığı etki sizi şaşırttı mı?" İşte bu sorum üzerine şahane bir hikaye anlatıyor: "Bir zamanlar kurutmalı çamaşır makineleri vardı. (Merdaneli olmayanlar.) Onları bir Karadenizli ayran yapımında kullanmıştı. Ciddiyim. Öğrenince şaşırıp kalmıştım ama sonra düşündüm ki çok mantıklı. Biz de bunun üzerine ayran makinesi üretmiştik!"
Kadın devriminde beyaz eşyalar başroldeydi
Buket Aşçı ile Kültür Turu
Haberin Devamı