Şu iki satırlık köşecikte gönül rahatlığıyla edebiyattan, sanattan bahsetmek nasip olmayacak mı? Oysa neşeli, ferah bir bahar günü gibi bir yazı kurgulamıştım. Diyecektim ki, “Abdi İbrahim 100. yılını Dijital Van Gogh sergisi ile kutluyor. Bu sergi Singapur’dan İstanbul’a geldi. Klasik sergi anlayışının ötesine geçerek bizi sadece ünlü ressamla, onun eserleri ve dünyası ile tanıştırmakla sınırlı kalmıyor, bize teknoloji ve sanatın buluştuğu yeni bir sergi ve sanat anlayışından da haber veriyor.” Sonra... “Bitmedi” diyecektim, “Sabancı Müzesi yine harika bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Bizi Picasso ve Dali ile buluşturan dünya çapında işlere imza atan Sabancı Müzesi bu kez de ‘Rembrandt ve Çağdaşları-Hollanda Sanatının Altın Çağı’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide, Hollanda resminin önde gelen 59 sanatçısına ait 73 tablo, 19 desen ve 18 obje var.” Sonra yine “Bitmedi” diyecektim, “Dahası da var, sadece Türkiye’nin değil dünyanın de en güzel, şık butik müzelerinden Pera Müzesi de bizleri, eserleri dünyanın en önemli müzelerinde yer alan, hayatı pek çok kez sinemaya uyarlanan, hakkında sayısız kitap yazılan, resim sanatını derinden etkileyen, görüşleri ile sanatçıları sarsan bir ünlü bir ressamla tanıştırmaya hazırlanıyor; Francisco de Goya ile.” Ardından şöyle diyecektim; “Sanatçının İspanya ve İtalya’nın önde gelen müze ve koleksiyonlarındaki gravür ve yağlıboya tablolardan oluşan sergi ile Goya bize bir kez daha ‘karanlığı en iyi şekilde anlatacak.’ Böylece biz de İstanbul Film Festivali ile kendimizden geçtiğimiz bugünlerde artık bir dünya kültür başkentinde yaşamanın keyfini ve gururunu yaşayacağız.”
Yerine yeşil alan yapılmak isteniyor
Böyle diyecektim. Ama olmadı. Olamadı. Çünkü tam bunları yazarken İstanbul 2 Numaralı Koruma Kurulu’nun onayladığı Galataport projesindeki planlar çerçevesinde İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin kaldırılacağını ve yerine yeşil alan yapılmak istendiğini öğrendim. Gerçi hemen ardından İstanbul Modern, Denizcilik İşletmeleri ile 28 yıllığına yapılmış bir sözleşmeleri olduğunu ve böyle bir karardan haberdar olmadıklarını, Galataport kapsamına girmediklerini söyledi. Ama gelin görün ki, içimizi bir kuşku kapladı bile. Neden mi? Çünkü AKM hâlâ kapalı. Emek Sineması ile ilgili olarak kamuoyu vicdanı rahatlatılmış değil. Taksim Meydan projesi büyük soru işaretleri ile dolu. O yüzden Türkiye’nin gururu olan, misafirlerimiz geldiğinde götürdüğümüz bir müzenin kapatılmak istenmesi beni hiç ama hiç şaşırtmaz. Üstelik kurul kararına Kültür Bakanlığı "hayır" dese de Büyükşehir Belediyesi de onay vermiş. Gel de içini ferah tut. Bu hafta Mimar Sinan’ın ölümünün 424’üncü yılıydı. Umarım İstanbul’u bir Osmanlı ve dünya kenti yapan Koca Sinan"a layık bir karar alınır.
Londra Kitap Fuarı’nı Hakan Günday kapatacak
Londra Kitap Fuarı’nın kapanış konuşmasını VatanKitap’ın da yazarı olan Hakan Günday yapacak. İlk romanı “Kinyas ve Kayra” ile edebiyat eleştirmenlerinin dikkatini çeken ve son romanı “Az” ile kemik okur kitlesini daha da genişleten, Türkçe edebiyatın yeni kuşak yazarlarından Günday, bu yıl fuara davet edilen tek Türk yazar. Her yıl bir ülkenin odak ülke olduğu fuarda bu yıl Çin başroldeydi. Bu nedenle Hakan Günday kapanış konuşmasını Tie Ning ile birlikte gerçekleştirecek.
İstanbul ‘Modern’ olsun
Haberin Devamı