Ancak Çanakkale Savaşları’nı bir tarihten öteye götüren, onu sadece 18 Mart 1915 Zaferiyle bile sınırlı kılmayan barındırdığı insan hikayeleridir. Zaman zaman “efsaneleştirelim” derken komikçe ve sorumsuzca hurafeleştirilen...
Ama tarih nasıl sadece birer rakam değilse rakamlar da öylesine işaretler değildir. 88 bin 559 gibi. Çünkü bu hayalleri, umutları olan kimi evli, kimi bekar, hayatının baharında ya da deneyimlerinin meyvesini almak üzere olan 88 bin 559 kişinin hayat adı verilen o büyük romanının son bölümüdür. Bu, baş danışmanlığını Prof. Halil İnalcık’ın yaptığı, altı ciltlik “Çanakkale Tarihi” kitabında belirtilen Çanakkale şehitlerinin sayısıdır.
Peki kimdi onlar? Hayat hikayeleri neydi?
Çanakkale Savaşları üzerine yazılan kitaplar arttıkça bu sorulara artık daha iyi yanıtlar bulabiliyoruz. (Tabii son yıllarda her alanda artan bilgi kirliliğinden nasibini alan bir kısım yayıncılar sayesinde bu sorulara ‘sapla samanı birbirinden nasıl ayıracağız’ sorusu da eklenmedi değil!)
İşte bu kitaplardan biri de yayınlanır yayınlanmaz basında kendine yer bulan “Çanakkale’de Şehit Düşen Futbolcular” oldu. Ne de olsa söz konusu Türkiye nüfusunun yüzde 99’unun üzerine konuşmayı becerebildiği, bir bilgi birikimi yaratabildiği tek alanı. Şimdi birçok taraftar bu kitabı okuyup “Oo, Abi bak, en kahraman bizmişiz, bizden bu kadar şehit ya sizden?” gibi acımasız, ruhsuz laflar edip bir de bunu vatanseverlik falan sanacaktır. Onlara tavsiyem hiç oyalanmadan sayfa 29’u açmaları... Neden mi? Burada dönemin Fenarbahçe’si var. Ama ne Fenerbahçe! Futbol maçına değil de bilimsel bir kongreye katılacak takım!
İşte kadro: Kaleci Şekip Güzel Sanatlar Akademisi, Cafer Eczacılık Fakültesi, K. İsmet Tıp Fakültesi, Hasan Kamil Michigan Üniversitesi, Fahir Fen Fakültesi, B. İsmet Tıp Fakültesi, Kadri Ticari İlimler Akademisi, Ragıp Ziraat Fakültesi, Zeki Rıza Veteriner, Alaaddin Güzel Sanatlar Akademisi, Sabih Tıp Fakültesi, Bedri Diş Hekimliği Fakültesi, Ömer Heidelberg Üniversitesi. (Kitap net bir bilgi vermemiş, anladığım kadarıyla bu kadro 1923’e ait.)
GS, FB, BJK ve Ankaragücü’nden bilenen rakamlara göre 70 futbolcunun şehit oluşunu, hikayelerini anlatan bu kitabı bu gözle de okumakta fayda var.
Kürt civanlar da vardı!
Ne zaman Çanakkale Zaferi kutlamaları yaklaşsa bol hurafeli masallara bir de en hamasisinden milliyetçi söylemler karışır. Kahraman Türklerin mucizeleri, bir cihana hatta on kainata, büyük patlamalara vs bedel söylemler sarar her yanı! Emine Uçak Erdoğan’ın araştırmaları sonunda kaleme aldığı “Kürt Civanlar” kitabı ise Çanakkale Savaşları’nın anlamını bir kez daha hatırlatıyor bizlere. İşimize geldiğimizde söylediğimiz “Türk Kürt Çanakkale’de birlikte savaştı, birlikte şehit oldu, birlikte yatıyor” sözlerinin bir klişe olmadığını dahası Çanakkale’yi Anadolu halklarını göz ardı ederek okumaya çalışmanın yetersiz kılacağını...
Kadınlar da!
Çanakkale Savaşları’nın farklı yönlerini anlatan bir diğer kitap da “Çanakkale’nin Kadın Kahramanı” adını taşıyor. İsmail Bilgin’in imzasını taşıyan kitap Çanakkale’de görev yapan ilk Türk kadın hemşiresi Safiye Hüseyin’in hayat hikayesini anlatıyor.
Çanakkale’de futbolcular, futbolda eğitim vardı
Tarih yan yana gelmiş rakamlar değildir, 18 Mart 1915 gibi. Ne de olsa söz konusu Ekim Devrimi’nin zeminini güçlendiren, kazanılmasıyla I. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, kara, deniz ve hava güçlerinin ilk kez aynı anda kullanıldığı Çanakkale Savaşı’dır
Haberin Devamı