Bir ihtimal daha var, o da mutlu olmak mı dersin?

Kitabın adı: “Mutluluk Projesi...”

Haberin Devamı

Mutluluğa, bir şeyler kazanarak değil, bir şeylerden vazgeçmeyi öğrenerek varılacağını öğütler Doğu felsefesi öğretileri. Mesela Ferrari’yi satmak gibi... Biz de bu kültüre yakın duran bir toplum olduğumuz için, kitabın adı itici görünebilir. Ancak beni kitabın içeriğinden ziyade tam da ismi etkiledi. Çünkü bence mutluluk tam da budur: İnşa...
Zira mutluluk hep yokluğu üzerinden tanımlanan bir kavram tıpkı platonik aşk gibi. Mesela kolay kolay “mutluyum” diyene rastlamayız; “ama mutsuzum” diyen çoktur. Ve onlara “Nasıl mutlu olursun, bunun için ne yapman gerekir” diye sorulsa bir türlü yanıt veremezler. Bir şeyler evelenir, gevelenir ama bir türlü somut bir yoruma varamaz bu. Sanki kayıp bile değil hiç olmamış ama hayal gücünün yarattığı bir cennetten bahseder gibidirler...
Galiba hemen hepimiz “mutluluk” diye bir şeyin olmadığını düşünüyoruz. Ya da bunun asla gerçekleşemeyecek hayal olduğunu. Tam istihdam kavramı ya tüm insanların eşit yaşadığı bir toplum düzeni gibi... “Ama” diyorum “Bir kez olsun şu soruyu soramaz mıyız: Bir ihtimal daha var o da mutlu olmak mı dersin?” Atlattığım hastalıktan sonra ertelediğim, ötelediğim ne varsa önüme koymuştum. Yıllarca içimi kemirip... Kendimi tembel bir öğrenci gibi hissettiren... Hayatımı daha güzelleştirdiğine inandığım ancak tembellikten ya da depresif tutumumdan ötürü bir türlü gerçekleştirmediğim... İşte tek tek hepsinin peşine düştüm. Hatta bir ara geceleri yatmadan önce bir check-list kontrolü yapar gibi “Bunu yaptım, bunu yapmadım” diyerek kendimi kontrol ettim. Bir süre sonra geceleri yatarken tuhaf bir huzur hissetmeye başladım, ama bu yazarın “Bizi çalışmak kurtarır” demesi gibi değil de Orhan Veli’nin “İçinde bir iş görmenin saadeti” dizelerindeki gibiydi... Mesela artık daha az bunalımlıydım. “Sıkıntılarımı gülerek anlatıyor ve atlatıyordum. Şimdi “Mutlu muyum?”, ne dersem yalan olur. Ama “Bir ihtimalin daha olduğunu ve bunun da mutluluğa dair olabileceğini” artık biliyorum.
Bu kitap, benim anlattığım gibi bir mutluluktan bahsetmiyor ya da tam anlamıyla. Ne de olsa bu bir best-seller ve fazla derinlik aramanın lüzumu yok! Ama mutluluk mücadelesi vermiş pek çok kişinin hikâyesi size ilham verebilir. Onların aştıkları sınırlar, elde ettikleri küçük sevinçler belki önünüzde küçük de olsa bir pencere açar...
Yıllar önce bir tablo yapmıştım. Yazık ki sonra kayboldu ya da birilerince yok edildi, hiç önemli değil. Fırtınalı bir gökyüzünde asılı duran bir pencereyi anlatıyordu. Pencerenin içinde ılık bir bahar gününün gökyüzü vardı, bulutların arasından yüzünü gösteren bir güneşle... Ve ufuk çizgisinin orada kaybolmuş bir uçurtma... İşte o uçurtmanın kuyruğu pencerenin aralık duran camından fırtınalı gökyüzüne fırlamış, şimşekler çakan siyah bulutların üzerinde rengarenk salınıyordu... Bence bu kitaptaki hikâyeleri dikkatle okursanız size bu tür bir pencere açabilir...

Mutluluk Projesi/ Gretchen Rubin/
April Yayıncılık

DİĞER YENİ YAZILAR