Yüce Divan hazırlıkları...

Yolsuzluk, usulsüzlük suçlamaları, yolsuzlukla mücadele ve milletvekili dokunulmazlıklarının sınırlandırılması tartışmaları, "yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gideceğiz" söylemleri, Türk siyasetinin öteden beri en önemli gündem maddesini oluşturuyor

Haberin Devamı

Yolsuzluk, usulsüzlük suçlamaları, yolsuzlukla mücadele ve milletvekili dokunulmazlıklarının sınırlandırılması tartışmaları, "yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gideceğiz" söylemleri, Türk siyasetinin öteden beri en önemli gündem maddesini oluşturuyor. Ancak bugüne kadar hemen her dönemde ne kadar yolsuzlukla mücadele lafı edildiyse, o kadar çok yolsuzluk yapıldığı da bir gerçek olarak ortada duruyor. Türkiye'de ne yolsuzluklar konusunda ciddi bir hesap sorma mekanizması geliştirebiliyor, ne de yolsuzlukların önü alınabiliyor.

Şimdi bugünkü iktidar partisi AKP ve muhalefetteki CHP'nin "Bu işi kesin olarak çözeceğiz" vaadi var. Ve geçen yasama döneminde oluşturulan Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun raporu dün Parlamento'nun bilgisine sunuldu. Raporda çok sayıda eski politikacı ve bürokrat hakkında ciddi yolsuzluk suçlamaları var.

Bürokratlar için mekanizma, komisyon çalışmaları tamamlandığı günden itibaren işlemeye başladı. Savcılıklara yapılan suç duyuraları için işlemler yürüyor. Ancak asıl önemli olan siyasi sorumlular. Yolsuzluk iddialarının siyasi sorumluları nasıl belirlenecek?

Kimlere açılacak?
İşin en zor, en kritik aşaması bu. Hangi alanlarda yolsuzluk yapıldığı konusunda aşağı yukarı bir mutabakata varmış olan AKP ve CHP, siyasi sorumluluk noktasında birbirinden ayrılıyor. Araştırma Komisyonu'nun raporunda, son dönemde "dürüstlüğü" en önemli siyasal meziyeti haline gelmiş olan eski Başbakan Ecevit hakkında bile bazı iddialar var. Ama şimdi hem AKP hem de CHP basit bazı bürokratik işlemlerde yapılan usûl hataları yüzünden suçlanan eski bakanları ve başbakanları kapsam dışına çıkarıyor.

AKP'nin eğilimi 6-7 ayrı konuda Soruşturma Komisyonu oluşturulması yönünde belirirken, CHP ise kapsamın daha da geniş tutulmasını, çok sayıda eski bakan için Yüce Divan yolunun açılmasını istiyor. Araştırma Komisyonu'nun çalışmaları sırasında en ağır suçlamalar, bugün aktif siyasetin dışında bulunan Mesut Yılmaz hakkında yapılıyordu. Bazı bankacılık yolsuzluklarından, kamu ihalelerindeki usulsüzlüklere, enerji ve doğalgaz yatırımlarına kadar Yılmaz hakkında çok sayıda iddia ortaya atılmıştı. Ancak şimdi AKP'de Yılmaz'ı soruşturma kapsamı dışında tutma yönünde bir eğilim seziliyor. Sızan bilgilere göre, elde Yılmaz'ı suçlayacak sağlam kanıt yok ve aklanma ihtimali var.

Kapusuz: Ön yargılı değiliz
Dün konuştuğumuz AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz bu konuda, "Kesinlikle önyargılı değiliz. Belge ve bilgiler, hassas biçimde incelenecek ve ona göre bazı konularda araştırma, bazı konularda da soruşturma önergesi vereceğiz" diyor. Kapusuz, parti olarak bir çalışma grubu oluşturduklarını ve bu grubun komisyon raporu üzerindeki çalışmalarını tamamlamasından sonra hangi konular ve kimler hakkında Meclis Soruşturması isteyeceklerine karar vereceklerini belirtiyor ve diyor ki; "Bazı konularda eski bakan ve başbakanlar hakkında Soruşturma Komisyonu oluşturulması kararı çıksa bile, bu illa da Yüce Divan anlamına gelmez. Asıl o komisyonda detaylı inceleme ve soruşturma yapılacak ve hiç Yüce Divan'a gerek kalmadan aklanabilecektir ilgili şahsiyetler..."

"Devr-i sabık" yaratma iddiaları konusunda da Kapusuz şunları söylüyor: "Bizim illa da devr-i sabık yaratma gibi hedef ve niyetimiz kesinlikle yok. Ne polisiz ne yargıyız. Kamu vicdanının duylarlı olduğu konularda son derece duyarlı ve samimi bir çalışma yürütüyoruz. Yolsuzlukların, hortumcuların sonuna kadar üstüne gitmeye kararlıyız. Komisyonunun raporu enine boyuna inceleniyor, tartışılıyor. Geçmiş dönemde pek çok yolsuzluk ve usulsüzlük olduğu gerçek. Bunların hesabı sorulacak ama kimseyi de haksız yere suçlayıp rencide etmeyiz." AKP, en az 6 Soruşturma Komisyonu oluşturulması için hazırlık yapıyor ancak bir iki eski bakan ve Mesut Yılmaz hakkında önerge verilip verilmeyeceği henüz kesinlik kazanmış değil. AKP belki de Yılmaz'ı haksız yere suçlamaktan çok aklanmasına zemin hazırlamış olmaktan çekiniyor...

DİĞER YENİ YAZILAR