Yok sayılan sorun: Türban...

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in önceki gün verdiği 29 Ekim resepsiyonuna damgasını vuran olay yine türban sorunuydu. AKP'nin iktidara geldiği günden beri Türkiye bu sorunu aşamıyor, aşmak bir yana sağlıklı biçimde tartışamıyor bile

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in önceki gün verdiği 29 Ekim resepsiyonuna damgasını vuran olay yine türban sorunuydu. AKP'nin iktidara geldiği günden beri Türkiye bu sorunu aşamıyor, aşmak bir yana sağlıklı biçimde tartışamıyor bile.

Çankaya Köşkü'ndeki resepsiyonda konuşulan, tartışılan ağırlıklı gündem AB İlerleme Raporu ve bu raporda yer alan "azınlıklar" bölümüydü. Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın bu konudaki demeçleri dünkü gazetelere de yansıdı.

Konuşulmayan konu ise iki yıldan beri devlet ve siyaset hayatımızın en gerilimli, en hassas sorun noktası olan türbandı.

2002 yılı sonlarında Cumhurbaşkanı'nın yurtdışı gezilerinde vekaletini bıraktığı Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın Sezerler'i havaalanında türbanlı eşiyle birlikte uğurlamasıyla patlak veren "kamusal alanda türban" sorunu, yine Meclis Başkanı Arınç'ın geçen yıl 23 Nisan resepsiyonunu türbanlı eşiyle birlikte düzenlemeye kalkmasıyla ciddi bir devlet krizine dönüşmüştü.

Cumhurbaşkanı Sezer'in geçen yılki 29 Ekim resepsiyonu için AKP'lilere eşsiz davetiye göndermesi, CHP'lilere ve diğer politikacılar ile bürokratlara eşli davetiye göndermesi gerilimi biraz daha tırmandırdı. Ve AKP'nin Çankaya'ya örtülü boykotu başladı.

Türban sorunu yüzünden bugün Başbakan ve bakanların büyük bölümü ile üst kademe bürokrasi eşleriyle birlikte devlet protokolüne giremiyor. Devleti yönetenler, örneğin Cumhurbaşkanı ile Başbakan, Genelkurmay Başkanı ile Başbakan eşleriyle birlikte biraraya gelemiyorlar. Yabancı devlet adamları onuruna verilen eşli yemeklere başbakan ve dışişleri bakanının eşleri katılamıyor.

Ve önceki günkü 29 Ekim resepsiyonu. AKP'lilerin örtülü boykotu var. Sadece bazı bakanlar, Meclis Başkanvekilleri ile bir iki milletvekili eşsiz olarak Sezer'in davetine icabet ediyor.

Daha da önemlisi devlet bürokrasisi...

Askeri bürokrasi tam kadro eşleriyle birlikte davette. Ama sivil bürokrasinin katılımı çok düşük. Gelenler de Dışişleri bürokratları hariç eşsiz. Eşiyle gelen tek üst düzey bürokrat Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti...

Çünkü AKP hükümeti doğal olarak üst düzey bürokrasiyi köklü biçimde değiştirdi. Güvendiği, kendine yakın gördüğü isimleri atadı. Bugün bazı istisnalar dışında üst kademe sivil bürokratların hemen hepsinin eşleri türbanlı. O nedenle de resepsiyon davetiyeleri AKP'li milletvekillerinin aksine "eşli" olmasına rağmen üst kademe bürokratların büyük bölümü resepsiyona gelemedi. Gelenler de eşsiz...

Çünkü devletin türban hassasiyeti var. Ama devleti yöneten iktidar partisi türbanlı, devletin iskeletini oluşturan bürokrasi türbanlı. O nedenle de kamusal alana eşli çıkamıyor.

Türkiye bu çelişkiyi nasıl aşacak?

Neyse ki askerler tam kadro eşli olarak resepsiyona katılıyorlar. Yoksa Türkiye'nin en önemli ulusal bayramı nedeniyle verilen bu devlet resepsiyonu erkekler partisine dönüşecek.

Konu hassas olduğu için tartışılamıyor, AKP hükümeti, zamana bırakıyor. Belki olgun bir tartışma zemini oluşmasını bekliyor. Ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığı çok açık. Türkiye türban sorununu enine boyuna tartışmak, kamusal alan tarifini net biçimde yapmak ve bir çözüm yolu bulmak zorunda.

Yoksa bugün türbanlı olduğu için Çankaya Köşkü'ndeki resepsiyona katılamayan Emine Erdoğan, eğer 2007 yılında Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse ne yapacak? Eşinden mi boşanacak?

DİĞER YENİ YAZILAR