Hemen her konuda kavga etmeye hazır görünen siyasi partiler ve genel başkanlar, seçim meydanlarında verdikleri sözler ve kamuoyundan gelen “uzlaşın” baskısı nedeniyle şimdilik en azından anayasa konusunda uzlaşmaya hazırmış gibi görünüyorlar.
Ama sadece öyle görünüyor veya görünmeye çalışıyorlar.
Bugün sergilenmeye çalışılan bu görüntü, her şeyin güllük gülistan gideceği, birkaç ay sonra da Türkiye’nin bütün partilerin uzlaşısı ile yapılan yeni, özgürlükçü ve yüksek demokrasi standartlarını içeren bir anayasaya kavuşacağı anlamına gelmiyor.
Şu anda henüz yeni anayasa hazırlıkları için hazırlık yapılıyor. İşin esasını henüz kimse konuşmuyor. Hiçbir siyasi parti dağarcığını net olarak ortaya koymuyor.
Muhtemelen bütün partilerin bazı kırmızı çizgileri, bazı olmazsa olmazları var. Ama hiçbir parti bunları açığa çıkarıp daha işin başında “uzlaşmaz” damgası yemek istemiyor.
Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in yazılı çağrısı üzerine siyasi partiler, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na (Meclis Başkanı’nın yazısına göre Anayasa Hazırlık Komisyonu) verecekleri üyeleri belirleyecekler.
Dört partinin belirleyeceği bu 12 “uzlaşma adamı” muhtemelen cuma günü akşam saatlerinde veya en geç pazartesi günü belli olacak.
Bu uzlaşı heyeti belirlendikten sonra zaman kaybetmeksizin Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında ilk toplantısı önümüzdeki hafta başında gerçekleştirilecek. Bu ilk toplantıda çalışma esasları belirlenecek.
Ardından TBMM Başkanı Çiçek, yeni anayasa veya anayasa değişikliği konusunda bugüne kadar yaptığı teknik hazırlıkları komisyon üyeleri ile paylaşacak.
Örneğin gelişmiş Avrupa demokrasilerindeki anayasa örnekleri...
Türkiye benzeri, etnik sorun veya ayrılıkçı terör sorunu yaşayan ülkelerin deneyimleri...
Avrupa demokrasilerinden modern anayasa örnekleri.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, bu ön hazırlıkları teknik bilgi desteği sağlamak için bütün siyasi partilere verecek.
Teknik hazırlıklar, Uzlaşma Komisyonu’nun çalışma usul ve esasları üzerinde mutabakat sağlandıktan sonra işin esasına geçilecek. Yani komisyon çalışmaya başlayacak.
Ve işte sıkıntılar da o noktadan sonra baş göstermeye başlayacak. Bunu bütün taraflar görüyor. Onun için de projeyi daha başından öldürmemek için şimdiden bazı formüller üretiliyor.
Örneğin, mevcut anayasa 177 asıl, 19 geçici maddeden oluşuyor. Bu kadar ayrıntıya girilmesi, her konunun anayasaya bağlanması, kanun, hatta yönetmeliklerle bile düzenlenebilecek hususların anayasa maddesi haline getirilmiş olmasının sıkıntılarını aşağı yukarı bütün siyasi partiler paylaşıyor.
Onun için yeni anayasanın daha dar tutulması konusunda kolay bir uzlaşma sağlanabileceği öngörülüyor.
Mevcut anayasa kitapçığı açılıp, birinci maddeden 177. maddeye kadar sırayla her maddenin nasıl değiştirileceği veya kaldırılacağı tartışmaya açılacak olursa da daha başlangıçta kritik bazı maddelerin görüşmeleri kilitleyebileceği konusunda da taraflar hemfikir.
Bu durumda madde madde mevcut anayasa üzerinden ilerlemek yerine, ilk üç maddeye hiç dokunmadan bölüm başlıklarının içinin doldurulması üzerinde yoğunlaşma önerisi getirilecek. Örneğin temel hak ve özgürlükler, kişi hak ve özgürlükleri gibi ana başlıklar ele alınıp detaylandırılacak. Millet tarifi, vatandaşlık, yerel yönetimler ve yargı gibi kritik ana başlıklar ise en sona bırakılacak. Çünkü bu maddelerin komisyonu kilitleme ihtimali çok yüksek.
Onun için önce bütün partilerin, toplumun üzerinde mutabakat sağlayabileceği maddeler tamamlanacak. Son olarak da kritik maddelere geçilecek. Uzlaşma için ara formüller, esnek yazım biçimleri tartışılacak. Ve anayasa paketinin tümünün komisyondan uzlaşma ile çıkması sağlanacak.
Buna rağmen yine uzlaşı olmazsa?
O zaman muhtemelen uzlaşılamayan maddeler alternatifli olarak Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Ve çözümü de uzlaşma ile bulunmaya çalışılacak.
Hiçbir şekilde uzlaşılamayan 3 veya 5 madde kalırsa bunlar alternatifli olarak halk oyuna sunulacak.
Bu formül, kağıt üstünde son derece makul gözüküyor. Ama acaba pratikte neler olacak?
Yeni anayasa için uzlaşı formülleri...
Haberin Devamı