Beklenti serbest kalacakları yönündeydi. Hem de gecikmeksizin hemen Cuma günü tahliyelerin başlayacağı umut ediliyordu.
Ancak, Diyarbakır’daki KCK davasını gören özel yetkili mahkemenin Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın yeni yasa çerçevesindeki tahliye talebine jet hızıyla verdiği ret kararı, umutları biraz düşürdü.
Şimdi umut, yerini kaygılı bir bekleyişe bırakmış durumda. Acaba daha önce olduğu gibi mahkemeler tahliye kararlarını yine peş peşe ret mi edecek?
Kaygı bu...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yasa değişikliğinin teknik hazırlığında rol üstlenmiş önemli bir hukukçu. Yasa Meclis’ten geçtiği gün onun da tahliye umutlarını güçlendirici yönde bazı açıklamaları olmuştu. Fakat şimdi yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayan hayal kırıklığı konusunda ne diyecek Bekir Bozdağ?
Bazı etkinliklere katılmak üzere seçim bölgesi Yozgat’ta bulunan Bekir Bozdağ ile dün telefonla konuştuk.
Milletvekillerinin tahliye talepleri ve Diyarbakır’dan gelen şok red kararını nasıl değerlendirdiğini sordum.
Yanıtı özetle şöyle oldu Bozdağ’ın:
“Bizim yaptığımız son yasal düzenleme, mahkemelerin kararı verirken uyguladığı tutuklama nedenlerini değiştirmedi. Aynı şekilde tahliye nedenleri usulünde de bir değişiklik olmadı.
Bu konuda yapılan tek değişiklik ‘adli kontrol’ sisteminde ceza üst sınırının kaldırılması oldu. Bunun dışında tutuklama ve tahliye ile ilgili usul hükümlerinde eskisinden hiçbir fark yok.
Hakim takdirine müdahale edecek bir değişiklik yapılmadı. Sadece adli kontrol mekanizmasının kapsamı genişletilerek yargının eli bir anlamda güçlendirilmiş oldu. Ama bu noktada da tutuklama veya tahliye yine mahkemenin takdirine bırakıldı. Zaten olması gereken de buydu. Mahkemenin takdirine müdahale yönünde bir düzenleme doğru olmazdı. O durumda mahkemenin varlığının anlamı kalmaz.
Özetle tutuklu milletvekilleri ile ilgili özel bir düzenleme yapılmış değil. Usül hükümleri bakımından da eski ile yeni arasında bir değişiklik yok. Sadece düşünce suçları ile ilgili bir kural değişikliği getirildi. O kural olduğu için uygulanacak...”
Peki milletvekillerinin serbest bırakılacağı yönündeki beklenti nereden doğmuştu? Sebepsiz bir beklenti miydi?
“Hayır” diyor Bozdağ ve ekliyor:
“Eski durumda adli kontrol mekanizması sadece ceza üst sınırı üç yıla kadar olan suçlar için uygulanabiliyordu. Bu da milletvekillerinin tutuklu oldukları davalarda ceza üst sınırı yüksek olduğu için otomatik olarak onlar kapsam dışındaydı. Şimdi kapsam içindeler. Ama kararı verecek olan mahkeme. Mahkeme neyi takdir ederse o olacak...”
Pazartesi kritik gün. Pazartesi günü muhtemelen Silivri’deki özel yetkili mahkeme Ergenekon duruşmasında Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile ilgili bir karar açıklayacak.
Bu karar önemli. Eğer bir tahliye kararı çıkarsa, bu, KCK ve Balyoz davası için de emsal oluşturabilir.
Bakalım Ergenekon davası hakimleri Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in dile getirdiği yürütme ve yasamadaki “anlayış değişikliği”ni takdirlerinde dikkate alacaklar mı?
Tutuklu vekiller için kritik pazartesi...
Haberin Devamı