Türkiye’nin öncelikli meselesi mi suni gündem mi?

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın baş döndürücü dış gezi trafiği arasında son günlerde iki kritik tartışma konusu gündeme damgasını vurdu: Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınıp taşınamayacağı ve türbanın siyasal simge dahi olsa serbest bırakılması... Aylardan beri hazırlıkları süren, kamuoyunun merakla beklediği acil eylem planını geçen hafta Başbakan Erdoğan basın toplantısıyla açıkladı. Erdoğan’ın açıklamasındaki en etkili bölüm Merkez Bankası ile ilgili sözleri oldu. Gazetelerin manşetlerine, birinci sayfalarına bu konudaki sözleri çıktı Erdoğan’ın.

Bazı bakanlarla Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz arasında uzun süredir polemik konusu olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınma tartışmasına Erdoğan, üstüne basa basa, heceleyerek “ta-şı-na-cak” deyip son noktayı koydu.

Erdoğan Merkez Bankası Başkanı ile Bakanlar arasındaki polemiğe son noktayı koydu ama kamuoyunda asıl tartışma şimdi başladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan’ın kararını çok sert ifadelerle eleştirdi. Pek çok çevreden eleştiri geldi bu karara. Cumhuriyetin simge değerlerinin başkentten taşınmasının cumhuriyet öncesine duyulan özlemin ifadesi olarak değerlendirenler de çıktı.

Tartışmanın büyüyerek süreceği anlaşılıyor.

Tabii ki her konu tartışılabilir. Başbakan’ın kararı doğrudur, yanlıştır o da tartışılır. Ancak anlaşılması zor olan nokta hükümetin Merkez Bankası’nı neden İstanbul’a taşıma ihtiyacı duyduğu.

Merkez Bankası’nın Ankara’da olmasının neye zararı var? Ankara’da olduğu için mi reel faizler bir türlü istenilen seviyelere indirilemiyor? Merkez Bankası Ankara’da olduğu için mi üç yıldan beri enflasyon yüzde 8’in altına indirilemiyor ve hedeflenen yüzde 4’e ulaşılamıyor?

Ya da Merkez Bankası İstanbul’a gidince bu meseleler kendiliğinden hallolacak mı?

Hükümetin taşıma gerekçesinin ne olduğu tam olarak bilinemiyor.

Deniyor ki, “Türkiye’nin finans merkezi İstanbul. Merkez Bankası ile iş yapan, Merkez Bankası’nın müşterisi sayılan bütün bankaların merkezi İstanbul, onun için...”

İyi de o zaman BDDK(Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) niye Ankara’da?

Aynı mantıkla düşünülürse iş dünyasının merkezi de istanbul. Türkiye’nin vergi gelirlerinin yüzde 70’i İstanbul’dan alınıyor. O zaman Maliye Bakanlığı’nı, Gelir İdaresi Başkanlığı’nı da İstanbul’a taşımak gerekmez mi?

Özetle Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşımanın ne ekonomik yarar, ne de siyasi yarar açısından haklı bir gerekçesi yok.

Sanki Türk ekonomisinin bütün meseleleri çözüldü de sıra Merkez Bankası’nın yerinin uygunluğunu tartışmaya geldi. Bu olsa olsa gündem kısırlığında “suni gündem yaratma” tartışması olabilir.



DİĞER YENİ YAZILAR