Türkiye’nin körfez atağı

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili olarak kamuoyunda türban ve laiklik hassasiyetleri dışında, “Acaba Turgut Özal gibi mi olacak, Süleyman Demirel gibi mi?” tartışmaları daha resmen seçilip görevi devralmadan önce başlamıştı. Benzetmeler, yakıştırmalar hâlâ devam ediyor.

Gül tabii ki farklı bir kişilik. Ne Özal ne de Demirel. Ama her ikisiyle de benzerlikleri var. Özellikle de dış politikaya bakışı ve iş dünyası ile ilişkiler bakımından Özal Demirel ikilisinin başlattığı süreci yeniden canlandırma gayreti içinde. Türk Cumhuriyetleri ile bağların yeniden kuvvetlendirilmesine, petrol zengini Körfez ülkeleri ile olan ekonomik ve siyasi ilişkileri yeniden sıcaklaştırılmasına büyük önem veriyor. Bu ülkelere yaptığı resmi gezilere işadamları ile birlikte çıkıyor. İşadamlarının sorunlarını dinliyor, bunların çözümü için elinden gelen gayreti esirgemiyor.

Katar’a yaptığı iki günlük geziyi de bu ülkede iş yapan veya yapmaya çalışan müteahhitlerle birlikte gerçekleştirdi Gül.

Katar, Türkiye’nin orta büyüklükteki bir ili kadar olan küçücük bir ülke. Nüfusu bir milyonun altında, onun da üçte ikisini yabancılar oluşturuyor.

Ülke küçük ama doğal zenginlikleri çok büyük. Petrol ve gazdan elde ettiği yıllık ihracat geliri 50 milyar doları buluyor. Son yıllardaki yüksek petrol fiyatları sayesinde mali kaynakları, fonları katlanmış Katar’ın. Deyim yerindeyse para harcayacak yer arıyor bu küçücük Körfez Emirliği...

Şehirlerini yeniden kuruyor, yollarını, hava ve deniz limanlarını yeniliyor, gaz ve petrol yatırımları için büyük kaynaklar ayırabiliyor.

Yatırım pastasının büyüklüğü 140 milyar dolar. Türk işadamları ve müteahhitler için cazip bir pasta. O nedenle de zaten Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen taahhüt firmalarının patronları Gül’ün uçağındaydı. Nurol Holding’in patronu Nurettin Çarmıklı, Akfen’in patronu Hamdi Akın gibi Körfez bölgesinde büyük projelere imza atmış işadamları da bulundukları ülkelerden kendi özel uçakları ile Doha’ya gelmişler.

Gama, Tekfen, Baytur, Yüksel İnşaat gibi firmalar Katar’da önemli inşaat ve enerji projelerinde ihale kazanmış, iş yapan belli başlı firmalar. Bunun yanı sıra irili ufaklı çok sayıda Türk şirketi ülkede iş yapıyor. İş bağlantısı ihale alma aşamasında da çok firma var.

Ve Katar’ın prestij projesi niteliğindeki Doha Uluslararası Havaalanı Terminal Binası projesinde de bir Türk firmasının imzası var. Kendi sektöründe dünyanın sayılı markalarından biri haline gelen TAV.

TAV’ın Japonlarla ortaklaşa yürüttüğü terminal binası projesinin bedeli 5 milyar dolar. Hamdi Akın’ın dediğine göre bu rakam, bir Türk firmasının bugüne kadar aldığı en büyük uluslararası ihale...

800 bin nüfuslu Katar, 30 milyar dolara yakın para harcayarak başkentine yıllık 50 milyon yolcu kapasiteli havaalanı yaptırıyor. Bu da petrol zenginliğinin şanından olsa gerek...

Ve Katar Hükümeti’nin yatırım portfoyünde daha çok sayıda proje var. Önümüzdeki günlerde bir başka Türk firmasının daha büyük bir ihaleyi alarak TAV’ın rekorunu kırması sürpriz olmaz...

Çünkü Doha’ya gelen işadamlarının hemen hepsi çok iddialı ve umutlu. Abdullah Gül de onların önünü açmak için her türlü girişim ve desteği yapmaya kararlı...



DİĞER YENİ YAZILAR