Türban kördüğümü nasıl çözülecek?

Haberin Devamı

İktidarın MHP’nin de katkıları ile uygulamaya çalıştığı çözüm stratejisi en azından şu an için türban meselesini tam anlamıyla kördüğüm haline getirmiş durumda.

Siyasette, devlet kurumları arasında ve toplumda haftalardır yaşanan gerilim bir yana, şimdi YÖK’te ve üniversitelerde de çatışma, karmaşa ve kaos ortamı yaşanıyor.

Dün itibariyle YÖK ikiye bölünüyor. Başkan Yusuf Ziya Özcan, bütün üniversitelere talimat gönderiyor, “Yasal düzenlemeye gerek yok. Türban bugün itibariyle anayasa gereği üniversitelerde serbesttir. Gereğini yapın” diyor. Ardından dün 9 üye Başkan’a karşı bildiri yayınlıyor. Onlar da “Bu emir kanunsuzdur. Anayasa Mahkemesi’nin yasak kararı devam ediyor. Buna uymamak suç işlemek manasına gelir” diyor. YÖK Başkanı, Anayasa Mahkemesi’nin 1989 tarihli kararının gerekçesini oluşturan ve bugün de çok tartışılan türban serbestisinin cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı olduğu yönündeki görüşlere karşı dün ikinci bir açıklama daha yapıyor ve o da türbana izin vermeyen rektörlerin suç işlemiş olacağını ima ediyor. Deniyor ki dünkü ikinci YÖK açıklamasında; “Cumhuriyet’in ve dolayısıyla devletin Anayasa’da belirlenen nitelikleri, temel hak ve hürriyetlerin korunmasının ve geliştirilmesinin teminatı olup hiçbir biçimde kişi hak ve hürriyetlerinin sınırlandırılmasının gerekçesi olarak kullanılamazlar...”

Yani türbanı serbest bırakın diyor YÖK üniversite rektörlerine...

Üniversitelerarası Kurul ve rektörlerin çoğu direniyor. Bazı üniversiteler YÖK Başkanı’nın talimatına uyuyor, türbanlı öğrencilere kapılarını açıyor, bazıları yasağı sürdürüyor. Tam bir karmaşa ve kaos ortamı doğuyor. Var olan gerilim daha da yükseliyor.

Peki bu sorunu nasıl aşacak Türkiye?

Öncelikle hukuki durumun netleşmesi gerekiyor. Bunun için de CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yarın yapması beklenen iptal başvurusunun sonucu önemli.

Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusuna ne diyecek?

Üç ihtimal var:

1. Şekli inceleme ve ret: Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliklerini esastan inceleyemeyeceği için bu başvuruyla ilgili olarak da şekil yönünden ele alacak. Yani anayasa değişikliği ile ilgili usullere uyulmuş mu diye bakacak. Bu durumda CHP’nin başvurusunu reddetmesi kuvvetli ihtimal. O zaman üniversitelerde türbanın serbest kaldığı netleşmiş olacak.

2. Yorumlu ret: Yine şekli inceleme yapar ama “yorumlu ret” kararı verebilir. Yüksek Mahkeme de eğer, Cumhurbaşkanı Gül’ün onay kararında yazdığı gerekçedeki gibi düşünür anayasa değişikliğinin mevcut hükümlerde bir değişiklik yapmadığı kanaatine varırsa “Bu düzenlemenin türban yasağını kaldırmayacağı” yorumuyla birlikte CHP’nin başvurusunu reddedebilir. Ki aynı konuda bunun bir örneği 1991’de yaşandı. O tarihte Meclis, türban yasağını kaldırmak için “Kanunlara aykırı olmamak kaydıyla üniversitelerde kılık kıyafet serbesttir” hükmünü taşıyan bir yasayı kabul etti. İptal davası açıldı. İlk kez bu başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi, söz konusu düzenlemenin türban yasağını kaldırmayacağını belirterek başvuruyu reddetti. Bazı hukukçular, şimdi de yapılan anayasa değişikliğinin bu yasağı kaldırmayacağı yorumuyla birlikte başvuruyu reddedebileceğine yüksek ihtimal gözüyle bakıyor.

3. Yok hükmü: Anayasa değişikliği, cumhuriyetin temel nitelikleri ve anayasanın değiştirilmesinin dahi teklifi mümkün olmayan 2. maddesiyle ilintili bulunursa o zaman bu düzenleme “yok hükmünde” sayılacak. Yani değişiklik yapılmamış kabul edilecek.

Yani düğümü siyaset değil yine mahkeme çözecek.

DİĞER YENİ YAZILAR