Türban kararı AKP’nin geleceğini nasıl etkileyecek?

Haberin Devamı

Tıpkı bir yıl önce olduğu gibi Anayasa Mahkemesi yine ülkenin ve siyasetin geleceği bakımından çok kritik iki karar verecek. İlki yarın görüşülecek olan türban davası.

Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına yönelik olarak Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerinde yapılan değişikliğin iptali için CHP’nin Mart ayı başında Anayasa Mahkemesi’ni yaptığı başvuru muhtemelen bugün karara bağlanacak.

CHP Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerinde yapılan değişiklikleri cumhuriyetin temel ilkelerine, laikliğe, Anayasa’nın başlangıç hükümleri ve 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal veya “yok hükmünde” kararı verilmesini talep etmişti.

İki hafta önce üyelere dağıtılan raportör raporunda CHP’nin talebinin red di öngörülüyor.

Ancak acaba Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesi neye karar verecek? Raportörün görüşüne mi uyacak yoksa farklı bir karara mı varacak?

Bunu muhtemelen yarın öğreneceğiz.

Ve Anayasa Mahkemesi’nin türban konusunda vereceği kararın doğrudan olmasa da AKP hakkındaki kapatma kararını da etkileme ihtimali söz konusu. Çıkacak karar en azından kapatma davasının sonucu konusunda bir ipucu verebilir.

Nasıl mı?

Şimdi türbanla ilgili anayasa değişikliği konusunda Anayasa Mahkemesi’nin önünde dört alternatif var:

1) Raportörün görüşü doğrultusunda, anayasa değişikliklerinin “sadece şekil yönünden incelenebileceği” hükmüne dayanılarak CHP başvurusu reddedilebilir.

Çok kuvvetli olmasa da bu birinci ihtimal. Anayasa Mahkemesi’nin 1989’da oluşturduğu, üniversitelerde türban serbestisi ile laiklik ilkesi arasında doğrudan bağ olduğuna ilişkin içtihadını değiştirmesi halinde bu ihtimal gerçekleşebilir. Bu durumda üniversitelerde türban serbestisi başlar. Bu durumda kapatma davası konusunda bir sinyal çıkmaz.

2) İkinci ve daha güçlü beklenti “yorumlu red”. Yani Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusunu reddeder ama red kararına yorum ekler. Örneğin “Anayasanın başlagıç hükümleri ile 2 ve 24. maddelerinde değişiklik yapılmaksızın bu düzenlemelerle üniversitede türban yasağının kaldırılması söz konusu olamaz” diyebilir. Bu durumda da türban yasağı kalıcı hale gelir. Kapatma davasına bir etkisi olmaz.

3) CHP’nin başvurusu yerinde görülür ve anayasa değişiklikleri iptal edilebilir.

4) Veya yine başvuru yerinde görülür ve iptal yerine daha ağır bir hüküm olan “yok hükmünde” sonucuna varılırsa?

Üç ve dördüncü şıklarda da üniversitede türban yasağı yine kalıcı hale gelir.

Ancak bundan daha önemlisi hem iptal hem de yok hükmü kararları kapatma davasını etkileyebileceği gibi sonuç hakkında ciddi bir ipucu oluşturabilir.

Çünkü bu iki alternatifte de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesindeki yer alan çok önemli bazı iddialar Başsavcı’nın iddiası olmaktan çıkacak, Anayasa Mahkemesi’nin kesin tespiti haline gelecek. Bu da doğal olarak kapatma davasını etkileyecek. Üniversitelerde türban serbestisi girişimi ile laiklik ilkesine aykırı hareket edildiği kesin hükme bağlanmış olacağı için AKP’nin işi hayli zorlaşacak. Partideki ruh hali biraz daha bozulacak, kararacak...

DİĞER YENİ YAZILAR