TSK'nın "irtica cesaretlendiriliyor" kaygısı...

Siyasi iktidarla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasındaki ilişkiler son dönemde normal demokratik sistem içinde olması gerektiği çizgide yürüyor görüntüsü veriyor

Haberin Devamı

Siyasi iktidarla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasındaki ilişkiler son dönemde normal demokratik sistem içinde olması gerektiği çizgide yürüyor görüntüsü veriyor. Ancak görüntüye karşın geri planda bazı ciddi rahatsızlıklar oluştuğu, hassas bazı kırılma noktaları üzerindeki basıncın giderek arttığı anlaşılıyor.

Öyle ki, hükümetin bazı uygulamalarına karşı duyulan rahatsızlık TSK içinde de farklı eğilimler varmış izlenimi doğmasına neden oluyor. İrtica tehlikesine karşı duyarlılık kuşkusuz TSK'nın bütününde var. Fakat komuta kademesinin bu hassasiyeti ifade ediş tarzı, geçmişe, özellikle de 28 Şubat ve devam eden sürece göre büyük farklılık gösteriyor. TSK'nın hükümet icraatları ve ülkede meydana gelen bazı olaylarla ilgili duyarlılıkları, ya Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında dile getiriliyor ya da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök tarafından doğrudan Başbakan'a aktarılıyor. Yani medya aracılığıyla, kamuoyuna açık tepki vermiyor TSK.

Ancak son dönemde TSK'nın bazı konularda hükümetin irticai faaliyetler konusunda yeterli hassasiyeti göstermediği, yeterince önleyici tedbir almadığı yönünde bir kanaat oluşmuş durumda.

Cüppe ve kara çarşaf yazısı
TSK'daki rahatsızlık ve hassasiyetler konusundaki en çarpıcı gelişme, Ege Ordu Komutanlığı'nın önceki gün ortaya çıkan yazısı oldu.

Orgeneral Hürşit Tolon'un "sinsice gelişen irticai eylemlere karşı" gerekli önlemlerin alınmasını isteyen yazılı emri üzerine Denizli'deki 11. Tugay Komutanlığı, Valilik ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na kara çarşaf, cüppe ve sank gibi çağdışı kıyafetle dolaşanlara karşı Devrim Yasaları'nın uygulanması talebini içeren bir yazı gönderdi.

Şimdi soru şu: Orgeneral Tolon'un bu çıkışı kişisel mi kurumsal mı?

Çok önemli bir kaynak soruyu şöyle yanıtlıyor:

"Tolon Paşa, öteden beri var olan, son dönemde ise hızla yaygınlaşmaya başlayan kara çarşaf, sarık ve cüppeli görüntülerden son derece rahatsızlık duyuyor. Bir tek o değil bütün Silahlı Kuvvetler mensupları, çağdaş Türkiye ve cumhuriyet yanlısı her
vatandaş bundan rahatsızlık duyuyor. Bu görüntülerin günden güne çoğalmasına rağmen adli makamların ve kolluk güçlerinin müsamahakâr tavırlarının devam etmesi üzerine uyarı görevini yapmıştır.

Bu emri Garnizon Komutanı olarak İller İdaresi Yasası'nın verdiği yetkiyle valiliklere göndermiş ve ordu komutanı olarak İç Hizmet Yasası'nın cumhuriyeti koruma ve kollama görevinin bir gereği olarak yazmıştır.

Kişisel bir eylem kesinlikle değildir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay'ın bilgisi dahilinde yapmıştır..."

Bu yanıtın ardından TSK'da var olan diğer rahatsızlık konulan şöyle özetleniyor:

* Kadrolaşma: Özellikle Başbakanlık Müsteşarı konusundaki olumsuz yargı değişmiş değil. Bakanlık ve Başbakanlığa bağlı kuruluşlara, Merkez Bankası'na, bağımsız kurullara ve diğer önemli birimlerde kilit görevlere yapılan atamalara kuşkuyla bakılıyor. Ve hükümetin atamalar konusunda partizanlığın ötesinde "Milli Görüş"e yakın isimleri kilit görevlere getirdiği saptaması yapılıyor.

* Türban: Üniversiteler ve kamusal alanda türban yasağının delinmesi konusunda hükümetin cesaretlendirici yaklaşımını devam ettirmesi. Yerel seçimlerde iktidar partisinin belediye meclislerine bazı türbanlı hanımları aday göstermesi ve şimdi bu hanım üyelerin türbanla meclis toplantılarına katılmaları... Bazı camilerde ve cenaze namazlarında gerçekleştirilen türbanlı, sarıklı ve cüppeli gösterilere karşı hükümetin caydırıcı hiçbir önlem almaması. Türban, kara çarşaf, sarık ve cüppeli görüntülerin giderek yaygınlaşmaya başlaması. Devrim yasalarının yok sayılması...

* YÖK ve imam hatip: Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın YÖK'ü etkisizleştirme girişimleri, imam hatip liselerine üniversiteye girişte konuları barajın kaldırılmaya çalışılması...

* Kıbrıs: 24 Nisan'da referanduma sunulacak olan Kıbrıs'la ilgili çözüm planına karşı da TSK'nın ciddi bazı çekinceleri var. MGK toplantılarında bu çekinceler, planın sakıncalı yanları ayrıntılı biçimde dile getirildi.

* Bedelli askerlik: Genelkurmay'ın aylar öncesinden olumsuz görüş bildirmesine karşın hükümetin ve iktidar partisinin bedelli askerlik konusunu sürekli sıcak tutması...

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün pazartesi günü yapacağı basın toplantısında Kıbrıs ve irticai faaliyetler başta olmak üzere bu konularda net mesajlar vermesi bekleniyor.

DİĞER YENİ YAZILAR