Terör Erdoğan’a zor günler yaşatıyor...

Haberin Devamı

AKP ve Başbakan Tayyip Erdoğan 4,5 yıllık iktidar döneminin en zor en sıkıntılı dönemini yaşıyor.
Tırmanışa geçen bölücü terör, peş peşe gelen şehit haberleri hiç kuşku yok ki bütün ulusun herkesin yüreğini paralıyor, herkesi derinden üzüyor. Fakat yine hiç kuşku yok ki siyaseten en büyük sıkıntıyı iktidar partisi ve Başbakan yaşıyor.
Başbakan Erdoğan 4.5 yıllık iktidarı döneminde şu son birkaç aydan beri yaşadığı sıkıntılı günleri muhtemelen hiç tahmin etmemiş, aklına bile getirmemişti.
Oysa hemen her bakımdan şanslı bir dönem geçirmişti AKP ve Erdoğan, uluslararası konjonktürün estirdiği rüzgarın da etkisiyle ekonomide işler iyiye gitmiş, terör nispeten bir durgunluk, suskunluk evresine girmişti.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki talihsizliklerle birlikte her şey tersine dönmeye başladı. İlk defa bu süreçte çok güçlü bir toplumsal muhalefetle karşı karşıya geldi iktidar partisi. İktidara karşı Türkiye tarihinin hiçbir döneminde görülmemiş büyüklükte kitle gösterileri yapıldı büyük şehirlerde. Milyonu aşan göstericinin katıldığı mitinglerin ardından cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşanan siyasal başarısızlık ve Genelkurmay’ın muhtıra niteliğindeki bildirisiyle sarsıldı AKP ve Başbakan Erdoğan.
Ardından cumhurbaşkanı seçilemediği için zorunlu erken seçim kararı geldi.
Oysa bunlar hiç hesaplarında yoktu Başbakan’ın ve kurmaylarının.
Hesapta olmayan bir başka gelişme de seçime çeyrek kala bölücü terör eylemlerindeki tırmanış oldu.
Bu durum iktidarın kamuoyu ve seçmen nezdindeki prestijini şu veya bu ölçüde aşındırıyor. Ayrıca terör eylemlerinin arttığı hemen her dönemde gündeme gelen Kuzey Irak’a sınır ötesi operasyon tartışmaları da Başbakan açısından oldukça sıkıntılı bir durum.
Başbakan Erdoğan 22 Temmuz seçimleri öncesinde Kuzey Irak’a yönelik bir askeri harekatı düşünmek bile istemiyor ama bu noktada üzerinde çok ağır bir muhalefet ve kamuoyu baskısı olduğu da gerçek.
Türkiye’nin 25 yıldan beri devam eden bölücü terörle mücadelesi ilk kez bu ölçüde seçim malzemesi haline dönüşmüş durumda. MHP ve CHP muhalefet stratejilerini adeta bu noktaya, Erdoğan ve AKP’nin yumuşak karnı olarak tespit ettikleri terör ve terörle mücadele noktasına odaklandırmış görünüyorlar. Deniz Baykal’ın ve Devlet Bahçeli’nin Başbakan Erdoğan’a yönelik eleştiri ve suçlamalarının dozu gün geçtikçe yükseliyor.
Oysa Erdoğan’ın seçim döneminde muhalefetle tartışmak istediği konuların başında ekonomik ve siyasi istikrar geliyordu. 4,5 yıllık iktidarı döneminde elde edilen ekonomik başarılar; enflasyon, kalkınma hızı, döviz bolluğu gibi konuları tartışmak istiyordu muhalefetle Erdoğan.
Aslında muhalefetin baskılarına boyun eğip seçimi 2006 sonbaharında yapsaydı belki de öyle olacaktı. Ve Erdoğan çok daha rahat ve kendinden emin bir seçim kampanyası yürütebilecekti. Şansı çok daha yüksek olacaktı.
Şimdi ise işi daha zor...

DİĞER YENİ YAZILAR