Solda ittifaktan çatışmaya...

Haberin Devamı

Sosyal demokratlarda değişen bir şey yok. Birleşme için yola çıkanlar geçmiş dönemlerde de örneği çok görüldüğü gibi yine ayrışmayı derinleştirmekle meşgul.

2007 seçimleri öncesi yüzde 10 barajını geçme umudu ve ihtimali sıfır olan DSP ile en azından koalisyon ortaklığını hedefleyen CHP seçime tek liste halinde girmiş ve böylelikle DSP Meclis’e 13 milletvekili sokabilmişti.

O günlerde iki parti arasında başlayan yakınlaşma ve işbirliğinin sadece seçim ittifakından ibaret kalmayacağı, adım adım birleşmeye gideceği hayal ediliyor, öyle söyleniyordu.

2009 yerel seçimlerinde de CHP’nin güçlü olduğu il ve ilçelerde DSP’nin bu partinin adaylarını desteklemesi, aynı şekilde DSP’nin güçlü olduğu illerde de CHP’nin aday çıkarmayıp DSP’yi desteklemesi öngörülüyordu. Böylelikle sosyal demokratların yerel yönetimlerden başlayarak adım adım iktidara yürüyebileceği umutları vardı.

Fakat gelişmeler öyle olmadı. Bir süredir zaten limoni olan iki parti arasındaki ilişkiler bazı kritik il ve ilçelerdeki aday arayışları sırasında koptu. DSP yönetimine göre işbirliği projesini CHP dinamitledi. CHP, Ordu ve Eskişehir başta olmak üzere DSP’li başarılı belediye başkanlarına adaylık ve transfer teklifinde bulunarak iplerin kopmasına neden oldu.

CHP de DSP’nin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü transfer etmesini müttefikliğe yakışmayan bir davranış olarak değerlendiriyor ve dahası bu gelişmeyi adeta savaş sebebi sayıyor.

Aslında Sarıgül transferi sadece DSP’nin CHP ile arasını açmakla da kalmamış gibi gözüküyor. Parti içinde de ciddi bazı sıkıntılara neden olduğu anlaşılıyor. Bazı milletvekilleri Genel Başkan Zeki Sezer’e ateş püskürüyor.

Sarıgül’ün DSP’ye geçmesi DSP için olduğu kadar CHP açısından da önem taşıyor. Bu gelişmeyle birlikte CHP’nin İstanbul’da en güçlü olduğu ilçelerden birini, Şişli’yi kaybedeceği kesin gibi.

Ancak, CHP’nin kaybı belki bununla da sınırlı kalmayacak. Çünkü, Mustafa Sarıgül mücadele alanını sadece Şişli ile sınırlı tutmayacak, imkanları ve de DSP’nin imkanları çerçevesinde ülke çapına yaymaya çalışacak. Bu çerçevede zaten dirsek teması içinde olduğu CHP içindeki ve dışındaki yeminli Baykal muhaliflerinin desteğini alacağına da kuşku yok.

Sarıgül’ün de, en azından şimdilik Zeki Sezer’in de yerel seçimlerdeki ana hedefi DSP’yi solda yeni adres olabilecek bir oy düzeyine taşıyabilmek. Hedef seçmen kitlesi de CHP’liler...

Elbette CHP’liler de boş durmayacak. CHP de hem Sarıgül’e Şişli’de seçimi kaybettirmek, hem de Sarıgül’ün partiye katılmasından rahatsız olan etkili isimleri transfer ederek Sezer ve ekibine ağır bir ceza kesmek istiyor.

Kulislere sızan iddiaya göre de CHP’nin ilk hedefi Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen. Eğer ikna edilebilirse Büyükerşen, Eskişehir’de CHP listesinden belediye başkan adayı gösterilecek.

CHP ile DSP arasındaki kavganın adaylar netleştikçe, seçimler yaklaştıkça daha da keskinleşeceği anlaşılıyor. Bu arada eğer Sezer, parti içindeki tepkileri yatıştıramazsa bazı başarılı belediye başkanları ile birlikte milletvekillerini de CHP’ye kaptırabilir...

DİĞER YENİ YAZILAR