Sol ittifak tehlikede...

Haberin Devamı

Meydanları dolduran yüzbinlerin “birleşin” baskıları karşısında CHP ile DSP’nin zoraki olarak girdikleri işbirliği arayışı çıkmaza doğru ilerliyor.

DSP aylar öncesinden CHP’ye seçim ittifakı ve işbirliği çağrısı yapıyor, CHP, “İttifaka hayır. Bu hülledir, kanuna karşı hiledir. Ama birleşmeye varım” diyordu. Sonunda kamuoyu baskısının da etkisiyle CHP, DSP’nin önerisine yaklaştı; “Peki kabul ediyorum, seçim ittifakı yapalım” dedi.

İki taraf da ittifak projesini hayata geçirmek için heyecanlı bir teknik çalışma içine girdiler.

Ama ne olduysa DSP’nin “yetkili kurulları”nda konu tartışmaya açıldığı andan itibaren işler zorlaşmaya başladı.

DSP ve CHP kulislerinden gelen bilgilere göre ittifakı zora sokan üç temel faktör var. Şöyle ki; DSP önce kendi içinde sorun yaşamaya başladı. Düne kadar “kapalı kutu”, “tek adam partisi” görünümündeki DSP’de ciddi fay hatları olduğu ortaya çıktı. Partideki farklı kanatların farklı sesler vermeye, farklı hesaplar yapmaya başladıkları görüldü.

Genel Başkan ve parti yönetiminin seçim döneminde geçici olarak istifa edip CHP listelerinden aday olmaları durumunda parti içindeki bir grubun milletvekili adayı olamayan yada listelerin garanti yerlerinde adını göremeyen küskünlerle birleşip bir olağanüstü kongreye giderek yönetimi devralma hesabı içine girdiği spekülasyonları DSP içine yayıldı. Hatta bu grubun başını Masum Türker’in çektiği bile iddia edildi.

Bunun üzerine Genel Başkan Zeki Sezer, milletvekilliğinden feragat ettiğini, partisinin başından ayrılmayacağını ilan etti. Ama tüm sorunlar bununla bitmedi.

DSP’yi sıkıntıya düşüren ikinci nokta ise sayısal. Yani CHP’nin listelerin seçilme garantisi olan sıralarında kaç kontenjan vereceği ile ilgili. CHP, milletvekili listesinin seçilme garantisi olan bölgesinden DSP’ye seçimden sonra Meclis’te grup kurabilecek kadar (en az 20 milletvekili) kontenjan ayırabileceğini bildirdi, bunu kamuoyuna da açıkladı.

Fakat bu da DSP’yi tatmin etmeye, il başkanlarını ve DSP yetkili kurullarını ikna etmeye yetmedi. Resmen açıklanmış değil ama DSP’nin CHP’den listenin seçilme garantisi olan bölgesinden en az 46 milletvekili kontenjanı istediği konuşuluyor. Ki bu da neredeyse bir partinin yüzde 10’luk seçim barajını aşması durumunda çıkarabileceği milletvekili sayısına yakın.

İşte bu talebi de CHP’ye kabul ettirebilmek olası gözükmüyor.

İttifakı zora sokan, DSP’yi “gerekirse başımıza, kendi amblemimizle seçime gireriz” noktasına getiren üçüncü bir unsur da şu veya bu nedenle CHP dışında kalan Baykal muhalifi küskün sosyal demokratlar, DİSK’in öncülüğünde yeni sol parti kurma girişimini yürüten isimler, yeni oluşumcular. Onlar da DSP’ye DSP çatısı altında işbirliği öneriyorlar; “DSP, CHP dışında kalan solun işbirliği ve ittifak çatısı olsun.”

Böylelikle CHP’den adaylık için yeşil ışık göremeyen bazı eski şöhretlere de yeniden milletvekilliği yolu açılacak.

Bu, DSP için belki CHP ile ittifaktan daha cazip bir teklif. Ödül büyük ama risk de büyük. 22 Temmuz’da yine baraj geçilemez, sonuç hüsran olursa endişesi yüzünden teklife balıklama atlayamıyor DSP yönetimi ve CHP ile ipi en azından şimdilik koparmamaya dikkat ediyor.

Özetle ittifak ipi henüz kopmuş değil ama en azından DSP’de kafalar karışık. Belki Rahşan Ecevit’in bugün yapacağı söylenen yazılı açıklama kafa karışıklığını giderebilir...

DİĞER YENİ YAZILAR