Siyaset pazarı çok canlı...

Haberin Devamı

Küresel mali krizin yol açtığı yıkımla birlikte tüm dünya serbest pazar ekonomisinin kurallarını yeniden tartışırken, Türkiye’de çok daha farklı bir süreç işliyor. Krizin Türkiye’ye mevcut ve yakın gelecekteki olumsuz etkilerinin ne olduğu veya olacağı konusunda kafalar henüz netleşmiş değil. O nedenle alınması gerekli önlemler konusundaki yol haritası da bir türlü netleştirilemiyor.

Başbakan Erdoğan’ın özel bankaları terbiye etmek amacıyla kamu bankalarını devreye sokarım tehdidinin ötesinde serbest piyasa ekonomisinin işleyiş kuralları ile ilgili felsefi bir tartışma yok. Sistem partilerinden hiçbirinin pazar ekonomisiyle sorunu da yok.

Aksine yaklaşan yerel seçimler öncesinde pazar ekonomisinin kurallarını siyasete taşımakla meşgul siyasi partiler. Partiler, parti kadroları ve seçmen tabanları arasındaki eski duvarlar, sınırlar yerle bir. Partiler arasında tam bir serbest dolaşım sistemi işliyor bugünlerde.

Bugünlerde ekonomik hayatta bir pazar sorunu, durgunluk yaşanıyor ama siyaset pazarı çok canlı.

Dün partilerin grup toplantıları sırasında küçük bir örneği Meclis’te de yaşandı. Hem AKP hem de CHP’nin grup toplantılarında katılım töreni vardı. AKP de, CHP de birbirlerinden transfer yapmışlar. Genel Başkanlar yeni transferlere alkışlar arasında rozet taktılar.

Ancak her iki partinin de transferlerindeki ağırlık hedef, ANAP ve DP. Söz konusu iki partinin de genç genel başkanları, tepe yöneticileri müthiş bir var olma mücadelesi veriyorlar. Sınırlı imkanlarla il il ülkeyi dolaşıp güç toplamaya çalışıyorlar, ama işleri bir hayli zor.

Çünkü en azından şu anda AKP de. CHP de hatta MHP de gözünü bu partilerin tabanına ve taşradaki saygın temsilcilerine dikmiş durumda.

Kendi partisinin geleceğinden umudunu kesmiş kasaba politikacıları da soluğu CHP veya AKP’nin kapısında alıyor. Yöresinde sevilen, başarılı ve seçim kazanma şansı yüksek ANAP ve DP’li belediye başkanları transfer sezonunun en gözde isimleri. AKP ile CHP bu isimleri 2009 yerel seçimlerinde kendi partilerinden aday yapabilmek için yarışıyor.

Son çıkarılan yasa ile kapatılan belde belediyelerinin AKP’li başkan ve Meclis üyeleri CHP kapısında sıraya giriyor. CHP’de küsen, siyasi geleceğini garanti altında görmeyenler de soluğu AKP’nin kapısında alıyor. Daha ince ve derin hesaplar içinde olanlar ise Mustafa Sarıgül ile birlikte DSP’ye suni teneffüs yaptırma faaliyetine katılıyor. CHP de, DSP’nin başarılı ve sevilen belediye başkanlarını, taşra örgütlerini safına katmaya çalışıyor.

Tıpkı ekonomik hayatta olduğu gibi, geleceğinden umutlu olmadıkları şirketin hisse senetlerini elden çıkarmaya çalışan borsa oyuncusu gibi davranıyor bugün bazı siyasetçiler gelecek vadetmeyen şirketin hisse senedini elden çıkarıp, karlılığı yüksek şirket hissesi arayışında. Özetle şu günlerde ilkeli siyasete pazar ekonomisinin cari kuralları hakim...

DİĞER YENİ YAZILAR