Seçim ve sadaka yarışı...

Haberin Devamı

Milletvekili seçimleri “laiklik”, “Müslüman Cumhurbaşkanı” ve “darbe” tartışmalarının gölgesinde gerçekleşmişti. Seçim tartışmalarının ana malzemesi de bu konular olmuştu. 29 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerin de dalga dalga Türkiye’yi sarsmakta olan Ergenekon tartışmalarının gölgesinde geçeceği anlaşılıyor.

Tabii ki sadece Ergenekon tartışmalarıyla yürümeyecek partilerin seçim kampanyası. Yolsuzluk iddiaları ve yardım vaadleri de önemli yer tutacak.

İstanbul, Ankara ve İstanbul’da iktidar partisi AKP ile CHP arasında futboldaki tirübün deyimiyle “ölümüne” bir mücadeleye sahne olacağı anlaşılıyor.

AKP büyükşehir belediyelerindeki hakimiyetini koruyacağına inanıyor. Hatta CHP’nin yıkılamayan kalesi diye nitelenen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni de kazanarak Baykal ve CHP’ye çok ağır bir darbe vurabilmenin hesapları yapılıyor. Özellikle de arsenikli su tartışmalarının bu alanda iktidar olanakları elinde olan AKP’ye önemli bir avantaj getirebileceği düşünülüyor.

CHP’lilerin İzmir konusunda şimdilik pek kaygıları yok. Mevcut Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile seçimi yine açık ara alacaklarına inanıyorlar.

CHP’nin bu dönemdeki asıl hedefi İstanbul ve Ankara.

Özellikle İstanbul’da büyükşehir belediyesinin AKP’nin elinden alınmasının etkisinin sadece İstanbul ile sınırlı olmayacağını, merkezi iktidarı da sarsacağını, AKP’yi düşüş sürecine sokacağını hesaplıyor CHP kurmayları.

O nedenle son dönemde yolsuzluklarla mücadelenin simgesi haline gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nu İstanbul’a aday gösterdi CHP.

Aslında geçen seçimlere göre AKP ile CHP arasında İstanbul’da 17 puan gibi çok büyük bir oy farkı var. Ki normalde kolay kapanacak bir fark değil. Fakat CHP bu farkı kapatma konusunda son derece iddialı. Son aylarda yıldızı parlayan Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisiyle 29 Mart’ta zafere ulaşabileceğini hesaplıyor CHP. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı CHP’nin bu seçimlerde AKP’yi laiklik tartışmaları ile değil, yolsuzluk silahıyla vurmaya çalışacağını gösteriyor. Bugüne kadar AKP’den iki genel başkan yardımcısını düşürmeyi başaran Kılıçdaroğlu şimdi İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı aynı yöntemlerle seçmenin gözünden düşürmeye çalışacak.

AKP’li belediyelerle ilgili yolsuzluk iddiaları elbette ki CHP’ye seçim kazandırmaya yetmeyecek.

CHP’liler de bunun farkında ve hatta AKP’ye seçim kazandıran önemli unsurlardan birinin de dar gelirli kesimlere dağıtılan bedava kömür ve gıda paketleri olduğu düşüncesi muhalefette oldukça yaygın bir kanı. Onun için bedava kömür ve gıda yardımları, “toplum sadaka kültürüne alıştırılıyor” eleştirilerine konu oluyor.

Ancak bu yardımları alan vatandaşın memnun olduğu da bir gerçek. Onun için şimde CHP’li adaylar da bu kampanya döneminde yardım paketleri geliştiriyorlar.

“Biz sadaka dağıtmayacağız” diyor CHP’li adaylar. CHP’liler aynı yardım yerine nakdi yardım yapacaklarmış. Geliri açlık sınırının altında olan ailelerin banka hesaplarına her ay düzenli para yatıracaklarmış.

Hatta Ankara adayı Murat Karayalçın’ın bir vaadi daha var. Yoksullara para yardımının yanı sıra Karayalçın, şimdiden 25 bin işsize iş vaadinde bulunuyor.

Yoksullara yardım dağıtma işi giderek “kim daha fazla sadaka verecek?” yarışına dönüşecek gibi.

DİĞER YENİ YAZILAR