Oluşan yeni Meclis tablosuna bakıldığında temel bir değişiklik yok. Adalet ve Kalkınma Partisi yine ezici bir üstünlüğe sahip. CHP anamuhalefet olarak yola devam edecek. MHP ve BDP, muhalefet partileri olarak Meclis’teki yerlerini koruyacaklar. BDP milletvekili sayısını 30’un üstüne çıkararak göreli olarak güçlenmiş durumda.
Çarpıcı sonuç şu ki iktidar partisi bu seçimde oy oranını artırmış olmasına rağmen, geçen dönemde referandum yoluyla da olsa sahip olduğu tek başına anayasa değiştirebilme imkânını kaybetti. Oyu arttı ama milletvekili sayısı düştü.
Dünkü sandık sonuçları siyasi partiler açısından şu şekilde değerlendirilebilir:
AKP: Dünkü sonucun en önemli yanı, iktidar partisinin üçüncü kez açık ara önde çıkması. 2002 seçimlerinde yüzde 34‘le iktidara gelen AKP, 2007‘de yüzde 46,6‘ya ulaşmıştı, şimdi ise yüzde 50‘ye. Bu sonuç AKP açısından parlak bir zaferdir.
Çok partili demokratik sisteme geçilen 1950’den bu yana bir siyasi partinin elde ettiği en büyük başarıdır. 1950 - 60 döneminde DP de üst üste üç seçim başarısı elde etmişti ama AKP’nin farkı son dönemde oyunu daha da artırarak yüzde 50’ye çıkarmasıdır.
CHP: CHP açısından sonuca bakıldığında da başarıdan söz etmek mümkün. Dün gece Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da açıkladığı gibi CHP bu seçimde hem oyunu, hem de milletvekili sayısını artırdı.
Ama yine de CHP’nin hayal kırıklığı yaşadığı bir gerçek. Muhtemelen yüzde 30’ları hedefliyorlardı, yüzde 26 civarında kaldı.
Bu sonuç Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu sarsmayabilir. Ancak yine de CHP’nin önümüzdeki dönemde bir iç hesaplaşma geçirmesi, örgütler ve hatta parti yönetiminde bir yenilenme yaşanması kaçınılmaz olabilir.
MHP: Hem oy oranı, hem de milletvekili sayısı 2007 seçimlerinin gerisinde kaldı. Ancak ciddi bir psikolojik harekât yaşayan MHP için de barajın üstünde kalmak önemli bir sonuç olarak değerlendirilebilir.
BDP: Baraj kaygısı nedeniyle parti olarak seçime giremedi. Ancak desteklediği bağımsız adaylarla önemli bir sıçrama gerçekleştirdi. Sayısal olarak bakıldığında seçimin en kazançlı siyasi hareketi kuşkusuz BDP oldu. Geçen dönemde 20 - 23 milletvekili ile kıl payı grup sınırında duran BDP yeni dönemde Meclis’te 30’dan fazla milletvekili ile temsil edilecek.
Özetle; AKP yeni dönemde referandum yoluyla da olsa tek başına anayasa değiştirme gücünü belki kaybetti ama olağanüstü bir psikolojik üstünlük elde etti.
Aldığı yüzde 50 civarındaki oy oranı, AKP’nin politika ve uygulamalarının seçmenden onay gördüğü, aynı zamanda da geleceğe dönük projelerinin onaylandığı anlamını taşıyor.
Şimdi bugünden itibaren siyaset gündeminde iki temel tartışma konusu olacak. Birincisi yeni anayasa ve ikincisi de ülkenin en temel sorunu olan Kürt meselesenin çözümü.
Bu iki konuda da çözüm, uzlaşmadan, yumuşamadan geçiyor.