“Sağlam formülü” ne kadar sağlam?

Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi’nin 1989 yılında verdiği karara dayanarak üniversitelerde uygulanan türban yasağına karşı olan kesimler uzunca bir süredir 8 Aralık’ı, Prof. Erdoğan Teziç’in görev süresinin dolmasını ve yeni YÖK Başkanı’nın belirlenmesini merakla bekliyordu.

Çünkü, eşi de bu yüzden mağdur olmuş, hatta konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyıp, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine dava açmış olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün türban yasağını gevşetecek, kaldıracak bir başkan seçeceği öngörülüyordu.

Bu öngörü şaşmadı.

Yeni YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan, önceki gün göreve başlarken yaptığı ilk açıklamasında, üniversitelerde bütün yasakların kaldırılacağı mesajını verdi. Ama hemen bugünden yarına değil, zaman içinde.

Peki nasıl kaldıracak?

Anayasayı mı, Anayasa Mahkemesi kararını mı değiştirecek Özcan?

Formülü eski YÖK Başkanlarından, AKP Milletvekili ve Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam bulmuş. Yeni YÖK Başkanı’na şu öneriyi yapıyor Sağlam:

“Yüksek öğretimde eğitim hakkı hiçbir şekilde engellenmemeli. Bunun için Anayasa değiştirmeye, yasa çıkarmaya da gerek yok. Rektörlerin inisiyatifiyle bu iş çözülür. Rektörler yasak uygulamazsa bu sorun biter. Geçmişte başörtüsüne izin veren rektörler hakkında YÖK tarafından soruşturma açıldığı için bu noktaya gelinmişti...”

Evet Sağlam’ın formülü özetle böyle.

YÖK rektörlere göz kırpacak, “Türbanı serbest bırakırsanız, soruşturma açmayız” diyecek. Rektörler de disiplin yönetmeliklerindeki hükmün üstünü çizip, türbanın özgürce üniversiteye girmesini sağlayacaklar.

Ancak, Sağlam’ın bu formülünün ne kadar sağlam olduğu tartışmalı.

Çünkü senelerdir tartışmalı, kavgalı biçimde uygulanan bu yasak, dayanağını YÖK Yasası veya üniversitelerin disiplin yönetmeliklerinden değil, en üst yargı olan Anayasa Mahkemesi kararından ve bu kararın gerekçesinden alıyor.

Gerekçesinde türbanı, “siyasal İslam’ın sembolü” diye tarif eden bu karar, TBMM dahil herkesi bağlayıcı nitelikte ve Anayasa hükmünde. Meclis’ten yasa çıkararak dahi yok hükmüne düşürmek mümkün değil bu kararı. 1989 tarihli bu karar ancak Anayasa değişikliği ile yürürlükten kaldırılabiliyor.

Bu durumda herkesi bağlayıcı nitelikte olan bu kararı rektörler nasıl görmezden gelecek?

YÖK Başkanı’nın, “Merak etmeyin bu yasağı uygulamazsanız hakkınızda geçmiş dönemlerde olduğu gibi disiplin soruşturması açılmayacak” teminatı rektörleri ikna etmeye yeterli olacak mı?

Ya bu arada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, “Anayasa Mahkemesi’nin bağlayıcı kararını uygulamıyor” diye soruşturma başlatırsa ne olacak?

Rektörlerin işi kolay değil ama muhtemelen YÖK’ün ve siyasi iktidarın vereceği güvence, bazı rektörler için yeterli olacak ve üniversitelerin bazıları yasağı kaldıracak. Bazıları ise titizlikle uygulamaya çalışacak.

Önümüzdeki dönem bu alanda son derece kritik ve hararetli tartışmalara gebe gözüküyor...


DİĞER YENİ YAZILAR