Reform sürecini canlandırma atağı...

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, ardından erken erken seçim tartışmaları nedeniyle uzunca bir süredir askıda kalan ekonomik ve siyasi reformlar için Başbakan Erdoğan’ın yeniden düğmeye bastığı belirtiliyor.

Bakanlıklarda ve Başbakanlık’ta yürütülen hazırlık çalışmaları geçen Aralık ayı içinde büyük ölçüde tamamlandı. Yeni reform düzenlemelerinin önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu gündemine gelmesi bekleniyor.

Hükümet, Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan tartışmalı sosyal güvenlik reform tasarısına toplumsal muhalefeti kırabilmek için ani bir kararla uzun bir aradan sonra Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplama kararı aldı. Bu toplantıda sağlanabilecek asgari bir uzlaşmanın, tasarının Meclis görüşmelerini rahatlatacağı ve hızla yasalaşmasının önünü açabileceği düşünülüyor.

Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında yapılacak olan Konsey toplantısında ayrıca sosyal güvenlik reformunun yanısıra işsizlik sigortası sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve yeni oluşturulması düşünülen “kıdem tazminatı fonu” ile birleştirilmesi formülü de masaya getirilecek.

Ekonomik reformlar konusunda hükümet için en hassas olan konu sosyal güvenlik. Yaklaşık bir yıldan beri gündemde olan bu tasarı, erken seçim ve kamuoyu tepkisi nedeniyle bugüne kadar sürüncemede kaldı. Ancak konunun daha fazla beklemeye tahammülü olmadığı da biliniyor. O nedenle yasanın özünü zedelemeyecek şekilde belki bir iki ufak tefek değişiklik sözü verilecek sendikalara ama buna rağmen uzlaşma olmaması durumunda da tasarının süratle Meclis’ten geçirilmesi öngörülüyor.

SİYASİ REFORMLAR

Bu ay içinde Meclis gündemine gelmesi beklenen siyasi reformlar içerisindeki en kritik iki düzenleme ise Türk Ceza Yasası değişiklikleri. Birincisi meşhur 301. madde. Bu madde iç kamuoyundaki tartışmalarının yanı sıra Türkiye’nin AB nezdinde en fazla başını ağrıtan konu olma özelliğini hala koruyor.

Madde değişecek. Çok tepki çeken bir başağrısı konusu çözüme kavuşturulacak. Ama bu yapılırken, bir sorun çözülürken muhtemelen yine bir başka tartışma konusu doğacak.

Çünkü yeni 301. madde düzenlemesinde gerekli gereksiz dava açılmasının önüne geçebilmek için bu maddeden açılacak davaların Adalet Bakanı’nın iznine bağlı olması öngörülüyor. Yani cumhuriyet savcıları bakan izin verirse dava açabilecekler, vermez ise açamayacaklar. Yasanın eski halinde söz konusu hükümler 159. maddede iken de dava açma bakan iznine bağlıydı. Ve o zaman da bu hüküm, yargı bağımsızlığı ve siyasetin yargı üzerindeki etkisi nedeniyle eleştiriliyordu. Şimdi 301. madde nedeniyle açılan çok sayıdaki kritik dava nedeniyle bir dönem eleştirilen “bakan izni” çözüm formülü olarak görülüyor. Muhtemelen birkaç yıl sonra da bu formülün sakıncaları nedeniyle şimdi yapılacak düzeltmeyi düzeltmek için yeni bir reform yasası çıkarmak durumunda kalınacak. 301. maddeden hemen sonra gündeme gelecek diğer kritik düzenleme ise 221. madde değişikliği. Bu düzenleme bölücü örgüt PKK’nın tasfiye sürecinde kritik önem taşıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır içinde ve sınır ötesinde yürütmekte olduğu etkili operasyonlar sonucu sıkışan örgüt militanlarına eve dönüş için bir kapı aralanacak.

DİĞER YENİ YAZILAR