Papatya falında son durum...

Haberin Devamı

Yargıtay Başsavcısı’nın hazırladığı iddianamenin açıklanmasının ardından AKP’de başgösteren çok sert tepkiler, “teslim olmayalım, giyotine kafa uzatmayalım, savaşalım” havası artık yerini daha sakin ve umutlu bir ruh haline bırakmış durumda.

AKP’lilerin Başsavcı ve kapatma davasına esas iddianame ile ilgili görüşleri değişmiş değil. İddianameyi hala bir hukuk belgesi olarak görmüyorlar. Bunu, “hükümete ve AKP’ye karşı kurulan siyasi tuzağın aracı, girişilen yargı darbesinin ön hazırlığı” olarak değerlendiriyorlar. Fakat bu tuzağı ve komployu boşa çıkarmak için düşündükleri direniş yöntemden vazgeçiyorlar. Bugün artık anayasa değişikliği yaparak davayı yok hükmüne düşürme formülü gündemde değil. Çünkü bunun hukuka, anayasaya uygun düşüp düşmeyeceği bir yana, hiçbir muhalefet partisinin destek vermeyeceği anlaşılan böyle bir anayasa değişikliği girişiminin başarıya ulaşabilmesinin zorluklarını da gördü AKP. 338 milletvekili ile anayasa değişikliği yapabilmek teorik olarak mümkün. 330 oyla kabul edilen anayasa değişikliği referandumda halkın onayını alabilirse tamamlanabiliyor. AKP partiyi kurtaracak bu değişikliğin referandumda yüzde 50’nin üzerinde oy alacağından hiç kuşku duymuyor. Kuşku Meclis’ten, AKP grubunun bu değişiklik konusunda ne kadar sağlam durabileceği noktasından kaynaklanıyor. Özetle Meclis’te 330 oyun garantisi net değildi.

Özetle AKP şu anda ne getirip ne götüreceği net olmayan, belirsizliği, riskleri yüksek yollardan uzak duruyor. Aksine gerilim ortamını düşürmeye özen gösteriyor. Öte yandan da hukuki sürece önem veriyor. Güçlü bir hukuk savaşı ile Başsavcı’nın iddianamesini çürütmeye çalışıyor.

“Bu iddianame ile bizi kapatamazlar” görüşü iktidar partisi içinde giderek yaygınlaşıyor. Düne kadar, “İddianame de Anayasa Mahkemesi’ndeki dava süreci de göstermelik. Bizi kesin kapatırlar” diyen AKP’liler bugün “Hayır kapatamayacaklar. Normal hukuki süreç işlerse biz bu durumdan güçlenerek çıkarız” demeye başlıyorlar.

AKP kulislerinde adeta her gün papatya falı açılıyor “kapatılacak - kapatılmayacak” diye. Son günlerdeki havaya bakılırsa falda “kapatılmayacak yaprağı” daha fazla gibi...

Fakat yine de bir kuşku, korku yok değil yüreklerde. “Ya kapatırlarsa?” korkusu. Onun da formülü net artık kafalarda. Şöyle ki:

“Kapatırlarsa, Tayyip Erdoğan ve 8-10 milletvekiline siyasi yasak koyup milletvekilliklerini düşürürlerse de sorun değil. İktidar hiçbir şekilde el değiştirmeyecek. Emanetçi Başbakan formülüyle bir süre yola devam edilecek. En kısa zamanda da ara seçim yapılarak Tayyip Erdoğan ve arkadaşları yeniden Meclis’e taşınacak. Erdoğan kısa bir molanın ardından yine Başbakan olarak yola devam edecek...”

Her şeye rağmen bu durum AKP için yine de en kötü senaryo.

Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasına dönük anayasa değişikliği ile ilgili davada vereceği karar AKP açısından kritik önem taşıyor. Mahkeme CHP’nin başvurusunu reddederse veya en azından “bu düzenlemeler üniversitede türbanı serbest bırakamaz” yönünde bir yorumlu red kararı verirse AKP çok ama çok rahatlayacak. AKP’nin hukukçu kurmaylarına göre o zaman davanın en önemli maddi dayanaklarından biri çökmüş olacak...

Gerçekten de Anayasa Mahkemesi’nin türbanla ilgili kararı son derece kritik bir ipucu olma özelliği taşıyacak. Karar çıkıncaya kadar papatya falına devam...

DİĞER YENİ YAZILAR