Olağan gaz kesintisi...

Haberin Devamı

Ukrayna üzerinden gelen doğal gazın kesilmesi tabii ki Türkiye’ye heyecanlı saatler yaşatıyor ama bu kesintiler artık sürpriz olmaktan çıktı. 5-6 yıldan beri her kış yaşanan bir gelişme.

Rusya ile Ukrayna arasında fiyat ve ödemeler konusunda problem yaşanıyor ve hemen her kış da Türkiye’nin gazı kesiliyor.

Türkiye’nin bu konuda yaşadığı sorun sadece Batı hattından gelen Rus doğal gazının kesilmesiyle sınırlı da değil. İkinci önemli hat olan İran doğal gazında da kış aylarında kesinti oluyor. İran da şimdi Türkiye’ye ilave gaz vermeyi teklif ediyor ama çok değil geçen kış, “Havalar çok soğuk gitti, kendi vatandaşlarıma bile yeterli gaz veremiyorum” deyip Türkiye hattının vanasını kapatmıştı.

Rusya ile Ukrayna yüzünden meydana gelen sorun 5-6 yıldan beri rutin olarak tekrarlanıyor.

Yani her kış doğal gazda kesinti olması hükümet, Enerji Bakanlığı ve hatta vatandaş açısından sürpriz değil.

Sürpriz değil ama Türkiye bu sorunu her yıl yeni bir sürprizle karşı karşıya gelmiş gibi yaşıyor.

Her yıl kışın en şiddetli günlerinde Rusya veya İran vanayı kapattığında Enerji Bakanlığı harekete geçip acil önlemleri uygulamaya koyuyor. Önce elektrik üreten gaz çevrim santralleri fuel oil’e döndürülüyor veya üretimleri durduruluyor. Yetmezse sanayi kuruluşlarına verilen gaz kesiliyor. Sıkıntı konutlara yansımasın, vatandaş üşümesin diye...

Bu ilk tedbirler uygulamaya konulduktan sonra da spot piyasaya çıkıyor Enerji Bakanlığı. Akdeniz açıklarında müşteri arayan LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) tankerlerinin peşine düşülüyor, fiyatına bakılmaksızın doğalgaz açığı bu yolla kapatılmaya çalışılıyor.

Peki niye her yıl Türkiye bunu yaşıyor? Ukrayna problemi nedeniyle Rusya’nın kapattığı vanadan sadece Türkiye mi etkileniyor?

Hayır, pek çok Avrupa ülkesinin de Türkiye ile birlikte gazı kesiliyor. Fakat Rusya vanayı kapattığında Türkiye yakıtsız kalırken Avrupa ülkeleri böyle bir sorun yaşamıyor. Çünkü o ülkelerin çoğu tedbirini yıllar öncesinden almış; 2-3 ay süreyle ihtiyaçlarını karşılayacak stratejik doğal gaz depolama tesisleri var.

“Bizde de var, kapasitesini arttırmıştık gayet güzel çalışıyor” diyor Enerji Bakanı Hilmi Güler.

Evet, İzmir ve Silivri’de iki depo var. Ama toplam depolama kapasitesi 16 milyon metreküp. Dün kesilen batı hattından gelen günlük 48 milyon metreküp gazın üçte biri kadar bir kapasite. Türkiye’nin günlük ihtiyacının ise sadece onda biri kadar.

Oysa Türkiye bu tür kesintileri hesaplayamamış da değil. Yıllar önce düşünülmüş bu tür kriz durumları ve 1997 yılında Tuz Gölü’nün altına bir stratejik depolama tesisi yapılması öngörülmüştü. Proje hazırlanmış ve Dünya Bankası’ndan 325 milyon dolar kredi de bulunmuştu. Yıllardan beri konuşuluyor bu proje, ihaleye çıkıldı çıkılıyor diye. Bir keresinde ihaleye çıkıldı da. Ama yarım kaldı, soruşturmalık, operasyonluk oldu.

Nedense 20 yıla yakın süreden beri toplam depolama kapasitesi 5 milyar metreküp olarak hesaplanan, Türkiye’nin 45 günlük doğal gaz ihtiyacını karşılayacak olan bu projeye hükümet nedense gerekli ilgiyi göstermedi.

Acaba neden?

DİĞER YENİ YAZILAR