Muhalefet şerhine tokat gibi yanıt...

Ankara Gazi Orduevi dün akşam son yılların en ilginç, en kapsamlı basın kokteyline sahne oldu.

Haberin Devamı

Ankara Gazi Orduevi dün akşam son yılların en ilginç, en kapsamlı basın kokteyline sahne oldu. İlk kez Türk basını patronunundan, genel yayın müdürüne, savunma muhabirine kadar tam kadro bir resepsiyonda buluştu. Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner'in kokteyl davetiyesine "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve 2. Başkan Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın da katılacakları" notu düşülerek gazete ve TV'lerin patronları ile üst düzey yöneticileri, yazarları ve savunma muhabirleri davet edilmişti.
Mesajı alan medya patronları dün akşam tam kadro Gazi Orduevi'ndeydi.

VATAN Gazetesi'ni yayınlayan Bağımsız Gazeteciler AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Mutlu, Doğan Medya Grubu'nun sahibi Aydın Doğan, Sabah Grubu'nun sahipleri Dinç Bilgin ve Turgay Ciner, NTV ve CNBC'nin sahibi Ferit Şahenk, Star Grubunun sahibi Hakan Uzan, Cine 5'in sahibi Erol Aksoy, TV 8'in sahibi Mehmet Nazif Günal, Nokta Dergisi'nin sahibi Masum Türker... Çukurova Medya Grubunun sahibi Mehmet Emin Karamehmet muhtemelen gazete ve televizyonlarının kağıt üstünde sahibi gözükmediği için davette yoktu.

Dinci medya diye de adlandırılan Vakit, Yeni Asya, Yeni Şafak gibi gazetelerin sahip ve yöneticileri de çağırılmamıştı. Orgeneral Özkök konuşmasında bunun nedenini de anlattı. Basına karşı ayrım yapmadıklarını, basın özgürlüğünün sınırsız olması gerektiğini, ama bu sınırsız özgürlüğün de "sorumlulukla" kullanılması gerektiğine dikkat çeken Orgeneral Özkök, davet edilmeyen gazete ve televizyonlar konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz ilişkide olduğumuz diğer bütün kişi, kurum ve kuruluşlarda olduğu gibi basını Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve inkılaplarının vazgeçilmez temel prensipleri ve evrensel değerler açısından değerlendiriyoruz. Bu prensip ve değerleri yansıtmada isteksiz olanları ise kendi etkinliklerimize davet etmiyoruz... Eğer o medya kuruluşlarında, yazar ve yorumcularında olumlu yönde bir değişim görürsek bizim de listemizi gözden geçireceğimiz açıktır... "

İşte bu değerlendirme çerçevesinde Yeni Şafak, Genelkurmay'in akreditasyon listesinde olmamasına, bu gazetenin yönetici ve yazarlarının cağırılmamasına karşın sadece yazar Cengiz Candar'ın kokteyle davetli olması "olumlu yönde değişim"e örnek diye yorumlandı.

GÜLE SERT YANIT
Genelkurmay Başkanı kokteylin başlangıcında yaptığı konuşmasında TSK'nın basın ilişkileri konusundaki ilkelerini anlatırken, TSK'nın Avrupa Birliği'nden, Kıbns konusuna, Kuzey Irak'a ilişkin temel görüşlerini de özetledi.

Özkök, daha sonra medya patronları ve gazetecilerle yapacağı sohbette sorulacağını tahmin ettiği kritik iki soruya da kimsenin sormasına fırsat bırakmadan çok açık ve net yanıt verdi. Sorulardan ilki "türban" tartışmasıyla ilgili olanıydı. Şunu söyledi Özkök bu konuda: "Herkesin dini inancını özel yaşamında ifade etme tarzına saygı duyarız. Ancak bunların özellikle türbanın, mevzuata, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına aykırı olarak siyasi bir dayatma ve Cumhuriyet geleneklerini aşındırma sembol ve eylemi olarak kullanılmasını hoş görmemiz beklenmemelidir... "
İkincisi son yapılan YAŞ toplantısında irtica nedeniyle Ordu'dan atılan subayların ihraç kararlarına Başbakan Abdullah Gül ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün muhalefet şerhi koymalarını nasıl karşılıyor Genelkurmay?

Orgeneral Özkök'ün yanıtı son derece sert ve suçlayıcıydı: "TSK uzun yıllardır irticai hareketin engeli olarak görülmüş ve hedef edinilmiştir. İrticai görüş yandaşlan TSK'ya sızmak için her hareket tarzına başvuragelmiştir. TSK da bu tehdide karşı savunma refleksleri ve yöntemleri geliştirmiştir. Yüksek Askeri Şura'da Anayasamızın 125. maddesi uyarınca yapılmak istenen uygulama bu refleks ve yöntemin gereğidir. 125. madde YAŞ kararlarını, diğer bazı kararlar gibi yargı denetimi dışına taşımıştır. Bir anayasa maddesinin uygulanma istemine muhalefet şerhi koymak, idarenin kanunların uygulanmasını sağlama sorumluluğu ile celişmektetir ve kanımca bu nedenle yasal dayanaktan yoksundur. Bu konudaki farklı düşüncenin ifade edileceği yer ve durum YAŞ olmamalıydı. Bu istisnai durum şüphesiz irticai faaliyetlere bulaşanlara cesaret vermiştir... "
Evet, Gül'ün muhalefet şerhine ordunun tepkisi çok sert. Gül'ün bu girişimi irticayı cesaretlendirme girişimi olarak yorumlanıyor.

Bakalım hükümetin Orgeneral Özkök'ün sözlerine tepkisi ne olacak? Kokteylden 2 saat sonra gazeteciler Başbakan Gül'e Orgeneral Özkök'ün sözleriyle ilgili yorumunu sordular. O sırada uçak kazasıyla ilgili açıklama yapan Başbakan Gül "Şimdi bunun sırası değil" cevabını vermekle yetindi.

DİĞER YENİ YAZILAR