Misilleme mi demokrasi mücadelesi mi?

Haberin Devamı

Türkiye’nin gündemi iki konuya odaklanmış durumda: AKP hakkındaki kapatma davası ve Ergenekon soruşturması. Yargı gündemindeki iki olay Türkiye’yi derinden sarsmaya, varolan siyasi krizi her gün biraz daha derinleştirmeye devam ediyor.

Kapatma davası da Ergenekon soruşturması da Türkiye’yi, toplumu ikiye bölüyor, kutuplaştırıyor.

AKP hakkındaki kapatma davasının iddianamesi, toplumun bir bölümü tarafından “Bir yıl önce yüzde 47 oyla iktidar olan AKP’ye karşı komplo, yargı darbesi” diye algılanıyor. Aynı kesimlerce Ergenekon soruşturması da “demokrasiyi yerleştirmenin, ülkeyi derin devlet çetelerinden, darbecilerden temizlemenin ilk adımı olarak” görülüyor.

Toplumun diğer yarısı ise AKP hakkındaki iddianameyi son derece ciddi buluyor. “AKP’yi laik cumhuriyetin geleceği açısından, demokrasi açısından ciddi bir tehdit olarak” algılıyor. Ergenekon soruşturması ve bu kapsamdaki gözaltılar, tutuklamalar da “AKP’ye karşı olanların, muhalefetin sindirilmesi, korkutulması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılması, itibar erozyonuna uğratılması projesi” olarak değerlendiriliyor.

Dahası özde birbiriyle hiçbir benzerliği, paralelliği olmayan iki dava arasında bağ kuruluyor.

Örneğin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasını, “siyasi amaçlı ve AKP hakkındaki kapatma davasına misilleme” olarak görüyor.

Hatta Baykal, bugünkü kriz ortamından çıkışı da kapatma davasına bağlıyor. Kapatma davasında karar ne yönde çıkarsa çıksın krizi hafifletici, gerilimi düşürücü etkisi olacağına inanıyor Baykal.

Baykal’a göre, AKP kapatılır, Tayyip Erdoğan ve arkadaşları siyasi yasaklı konuma düşerse, AKP içinde yönetimi devralacak yeni ekip, yaşananlardan ders çıkaracak, farklı bir rota izleyip gerilimi düşürecek. Kapatılmaz ise Erdoğan ve partisi rahatlayacak, gerilimi, siyasi tansiyonu düşürmek için önlemler alacak, Ergenekon davası da önemini kaybedecek.

Acaba gerçekten öyle mi olacak?

Kapatma davası muhtemelen 4 - 5 hafta içinde şu veya bu şekilde sonuçlanacak. Ancak bu davanın sonuçlanması başta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olmak üzere bazı siyasetçilerin söylediği gibi ülkede varolan yüksek gerilimi, derinleşen siyasi krizi hafifletmeye yetecek gibi gözükmüyor. Belki de krizin daha da derinleşmesi kaçınılmaz olacak.

Ayrıca kapatma davası sonuçlandığında Ergenekon soruşturması kendiliğinden sona mı erecek?

Ermeyeceği belli de ne yönde ve nasıl devam edeceği meçhul.

Çünkü 13 ay önce İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduda el bombaları ele geçirilmesinden sonra başlatılan Ergenekon soruşturmasında henüz iddianame ortaya çıkmış değil. İddianame ortaya çıktığında herkes şok olup, şaşırıp kalacak mı? Gerçekten ülkenin ve demokrasinin çok büyük bir tehlikeden döndüğü mü anlaşılacak? Yoksa Deniz Baykal’ın iddia ettiği gibi bu dava da tıpkı Van 100. Yıl Üniversitesi’ndeki Rektör davası gibi fos mu çıkacak?

İddianame açıklandığında bu sorular kısmen yanıt bulacak, sis perdesi aralanacak. Ama o zamana kadar spekülasyonlar, yıpratma kampanyaları sürecek gibi...

DİĞER YENİ YAZILAR