MHP’nin taktik zaferi mi?

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi rakiplerinin ve basının eleştirilerine öteden beri hoşgörülü olduğu söylenemez. Eleştirilmeye fazla tahammülü yoktu. O yüzden belki de siyasi rakiplerini, gazete ve gazetecileri, karikatüristleri en fazla dava eden siyaset adamlarımızdan, başbakanlarımızdan biri unvanını aldı Erdoğan.

En ufak bir eleştiriyi bile kendisine düşmanca bir tavır olarak algıladı nedense. O nedenle de medya ile ve siyasi rakipleriyle hemen her kritik tartışmada kavgalı bir görüntü sergiledi.

Ama son dönemde yaşanan türban tartışmalarının Başbakan Erdoğan’ı iyice çileden çıkardığı gözleniyor. İnanılmaz sinirli, inanılmaz tahammülsüz bir görüntü sergiliyor. Önceki gün grup toplantısında yaptığı sert konuşmanın ardından dün de devam ettirdi sert üslubu, kendi deyimiyle “ciğerden” konuşmayı.

Başbakan’ın bu sert üslubu, kendi partisinde, hatta yakın çevresindeki bazı kurmaylarınca da yadırgatıcı bulunuyor. Onlar da bu ölçüde bir sertleşmeyi izah etmekte zorlanıyorlar. “Son günlerde çok haksız saldırılar yapılıyor. Hak etmediğimiz eleştiri ve suçlamalarla karşı karşıya kalıyoruz” diyorlar.

Sadece bu mu Erdoğan’ı çileden çıkaran?

“Hayır” diyor sağduyusuna güvendiğim bir AKP milletvekili.

Anlattığına göre, Başbakan Erdoğan üniversitedeki türban sorununu öteden beri çözmek arzusundaydı ama bu şekilde değil.

Kendisinin de daha önce defalarca söylediği gibi Erdoğan gerilimsiz, kavgasız, gürültüsüz bir çözüm yöntemi planlıyordu. Bu çözüm sadece türban serbestisi ile sınırlı bir formül olmayacaktı. Kapsamlı bir demokratikleşme, özgürlük alanını genişletme planı çerçevesinde bir yüksek öğrenim, YÖK ve üniversite reformu düşünülüyordu. Kapsamlı bir demokratikleşme paketi hazırlanacak ve türban bunun içindeki unsurlardan sadece biri olacaktı. Bu da her ne kadar türbana itiraz olsa dahi getirilen diğer düzenlemeler nedeniyle daha geniş bir toplumsal ve kurumsal mutabakata zemin oluşturabilecekti.

Düşünülen, arzulanan yöntem buydu.

Ama MHP bütün bu planları alt üst etti. Bütün hesapları bozdu. Deyim yerindeyse AKP’yi ve Erdoğan’ı zamansız, hazırlıksız biçimde havuza itti.

O yüzden yapılan işten, gelinen gerilimli ortamdan AKP ve Başbakan da memnun değil. En azından kimse “çok doğru bir iş yaptık” diyemiyor. O yüzden Başbakan Erdoğan da yapılan işten tam bir gönül huzuru duymuyor.

Uygulanan çözüm yönteminin hiç arzulamadığı bir yola girdiğinin farkında. Fakat artık ok yaydan çıkmış durumda. Bu noktadan sonra geri dönüş sözkonusu değil.

İşte Erdoğan’ın sinirlenmesine yol açan önemli faktörlerden biri bu. Oyun planının MHP tarafından bozulmuş olması. Hiç arzu etmediği gerilim ortamına girilmiş olması. O nedenle CHP ve bazı sivil toplum örgütlerinin itirazlarına, basındaki eleştirel yorum ve haberlere, gerilim ortamını derinleştirmeye dönük gördüğü için tepki duyuyor Erdoğan.

MHP ve Devlet Bahçeli ise gelişmelerden son derece memnun.

DİĞER YENİ YAZILAR