MHP’nin dokunulmazlık girişimi kimin işine gelir?

Haberin Devamı

MHP, devlete karşı işlenen suçların milletvekili dokunulmazlığı kapsamı dışında tutulmasını öngören bir anayasa değişikliği girişimi başlatıyor.

Niye yapıyor bu girişimi MHP?

Son günlerde terör örgütü PKK ile bağlantıları çokça tartışma konusu olan bazı DTP milletvekillerini sıkıştırmak için. Hazır kamuoyu da bu konuda son derece tepkili. Birkaç DTP milletvekilinin şu aralar yargı önüne çıkarılması, hatta 1995’te Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde yapıldığı gibi bazılarının Meclis çatısı altında tutuklanıp gözaltına alınmaları kamuoyunun bir bölümünü fazlasıyla mutlu da edebilir. MHP bundan siyasi açıdan rant da sağlayabilir.

Ama siyasi rantı sadece MHP değil, DTP de sağlar. Zaten son dönemde DTP’deki gelişmelere, bazı milletvekillerinin tutum ve davranışlarına bakılacak olursa DTP’nin bir bölümü 1995 yılında yaşananların yeniden yaşanması için adeta büyük gayret sarfediyorlar. Sanki bu partiyi dışardan yönlendiren otorite DTP’nin kapattırılmasını, bazı milletvekillerinin bölücülük suçlamasıyla tutuklanıp hakim karşısına çıkarılmasını fazlasıyla arzuluyor. Bunu sağlamak için bazı çevreleri sürekli olarak provoke etmeye çalışıyorlar.

DTP içindeki bir kanat, terör örgütü ile arasına mesafe koymak, terörü lanetlemek bir yana sanki bu örgütle yani PKK ile arasında illiyet bağı olduğu izlenimini vermek için bilinçli bir çaba harcıyor.

Örneğin, rehin askerler olayını bahane edip üç milletvekilini görevli olarak Kuzey Irak’a gönderiyorlar. Bu milletvekilleri Kuzey Irak’ta PKK teröristleri ile kol kola fotoğraf veriyor, bölücübaşının posteri, bölücü örgütün bayrağı önünde rehine kurtarma protokolü imzalıyorlar teröristlerle.

Niye bunu yapıyorlar? Söyledikleri gibi “tamamen insani” nedenlerle mi?

Hayır, değil. Bir kere rehin askerlerin serbest bırakılacakları, Irak ve ABD makamlarına teslim edilecekleri günler öncesinden belli olmuştu. Üç DTP milletvekilinin oraya gitmesine hiç gerek yoktu. Ama gittiler...

Muhtemelen terör örgütü, milletvekillerinin de yer aldığı o fotoğraf karelerini propoganda malzemesi olarak kullanmak istemişti. Onlar da buna alet oldular. Eli kanlı teröristlerle samimi bir havada tokalaşmakta beis görmediler...

İkincisi DTP kongresinde yaşananlar...

Ilımlı ve deneyimli bir siyasetçi olan Ahmet Türk’ün görevden çekilmek zorunda bırakılması. Daha şahin bir ekibin parti yönetimine gelmesi.

O kongrede olası bir kapatma davası için adli makamlara bolca malzeme verildi.

Ama en azından şimdilik DTP’lilerin tüm tahriklerine rağmen herkeste itidal ve sağduyu havası hakim.

Bir tek MHP tepkisini giderek yükseltiyor. MHP anayasa değişikliği için gerekli olan 184 milletvekili sayısına sahip değil. Tek başına önerge veremiyor. O nedenle de CHP ve AKP’den destek istiyor. Kısa bir anayasa değişikliği ile DTP’lilerin dokunulmazlıklarının otomatik düşmesi ve yargılanlamalarının, tutuklanmalarının sağlanmasını arzuluyor MHP.

Acaba PKK ve DTP’deki şahin kanadın arzusu farklı mı?

Değil gibi gözüküyor. Onlar da sergiledikleri tutum ve davranışlarla partinin kapatılmasını, bazı milletvekillerinin tutuklanmasını istiyor havasında.

Ondan sonra da muhtemelen Türkiye’yi AB’ye, dış dünyaya şikayet edecekler:

“Bize legal siyaset yapma imkanı tanınmıyor, baskı uygulanıyor. Kürt gençleri onun için elde silah dağa çıkıyor...”

Muhtemelen strateji bu. O nedenle MHP’nin önerisi olsa olsa bu stratejiye katkı yapar...


DİĞER YENİ YAZILAR