Seçim sonuçlarıyla seçmenin verdiği mesajların gerekleri dünden itibaren birer birer yerine getirilmeye başladı.
Seçmen, basit bir hükümet değişikliği yapmadı. Gerçek anlamda iktidar değişikliği ve siyasette topyekûn bir tasfiye ve yeniden yapılanmanın önünü açü.
Seçmenin mesajını alan parti ve siyasetçiler, dünden itibaren bunun gereklerini yerine getirmeye başladı. Seçmenin mesajına ilk tepki, seçimin mağluplarından geldi. Baraj altında kalan bütün partilerin genel başkanları çekileceklerini kamuoyuna ilan ettiler. Ki, MHP ve Devlet Bahçeli'nin belki şansı var ama diğerlerinin, DSP'nin, ANAP'in ve DYP'nin bu noktadan sonra artık mevcut liderliklerle ayakta kalabilmeleri zaten olanaksız. Bu partilerin lider değiştirerek dahi varlıklarını koruyabilmeleri çok zor.
Ancak bu noktada ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz son bir çareyi gündeme getiriyor, merkez sağın yeniden yapılanmasını; ANAP DYP ve diğer küçük partilerin birleşmesiyle sağlanacak güçlü bir yeniden yapılanma modelini öneriyor. Genel Başkanlığı bırakacağını açıklayan Çiller'in de şimdilik buna itirazı yok. Ancak bu aşamadan sonra bu deneme sonuç verir mi, başarı sağlanabilir mi, kestirmek güç...
AKP'nin kaygıları ve özeni
Özetle, seçim mağluplarının işi çok zor. Seçimin tek galibi olan, yüzde 34'lük bir oy çoğunluğu ve yüzde 60'in üstünde bir meclis çoğunluğu elde eden iktidar partisi AKP'nin de işi sanıldığı kadar kolay ve rahat değil. Şu anda ne yapacağını planlayan AKP'nin de önünde aşması gereken bazı tehlikeli virajlar var.
AKP kurmayları, "Çok kolay aşarız, bizim iktidar hazırlıklarımız, programımız zaten hazır. Bunun için zaman kay-betmeyiz"diyorlar ama örneğin başbakan adayını belirlemekte bile zorlanıyorlar.
AKP yönetimi bu konuda kafalardaki Abdullah Gül formülünün nasıl hayata geçirileceği konusunda dün ilk resmi toplantısını yap-ti. Muhtemelen bugün yeniden biraraya gelip isim konusu netleştirilecek ama şimdilik gizli tutulacak. Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yapacağı görüşmede üzerinde mutabakata varılabilmesi halinde kamuoyuna açıklanacak.
AKP şu anda her bakımdan çok büyük özen gösteriyor. Parti yöneticilerine, milletvekillerine ve taraftarlara gerilim doğurabilecek en küçük bir davranış veya açıklamadan kaçınmaları konusunda uyarı üstüne uyarı yapılıyor.
Erbakan izleri silinecek
Geçmişte FP ve RP'nin yaptığı hataların tekrarlanmaması için azami gayret gösteriyor AKP'liler ve partilerinin Erbakan'in damgasını taşıyan bu partilerle kıyaslanmasına, benzeşti-rilmesine de şiddetle karşı çıkıyorlar. "İlle de bir partiyle, bir siyasi hareketie kıyaslanacak-sak, 1950'lerin DP'siyle, 1960'ların AP'siyle, 1980'lerdeki Turgut Özal'ın ANAP'ıyla kıyaslayın, onlarla benzeştirin bizi diyorlar.
AKP'nin bugünkü iddiası ve hedefi"Milli Görüş"ün devamı olmak veya öyle görünmek değil, merkez sağın patronluğu...
AKP yönetimi, bugün kamuoyunda ve devlet kurumlarında kendileriyle ilgili varolan soru işaretlerini, cumhuriyetin temel değerleriyle çatışıp çatışmayacaklarına ilişkin kaygıları elbette biliyor. Bunları silebilmenin sözle olmayacağını, zaman içinde alacakları siyasal tutumlarla ve icraatla olacağının da farkındalar. O nedenle başbakan seçiminden bakan adaylarının saptanmasına, hükümet icraatlarına ilişkin önceliklerin belirlenmesine kadar hemen her şey bu hedefe uygun olarak kurgulanmaya çalışılıyor AKP'de.
AKP bu hedefe doğru başarılı adımlar ata-bilirse, ekonomik krizi aşma yolunda mesafe alabilir, halka vaadettiği refah artışını, dürüst ve gerilimsiz yönetimi hayata geçirebilirse o zaman elbette merkez sağın büyük partisi konumunu pekiştirir. Seçmenin verdiği birleşin mesajını ancak iki dönem sonra ve baraja gömüldükten sonra farkeden ANAP ve DYP de tarihe karışır.
Her şey Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının tutumuna, başarısına bağlı...
Mesajın gereği yerine getiriliyor...
Seçim sonuçlarıyla seçmenin verdiği mesajların gerekleri dünden itibaren birer birer yerine getirilmeye başladı.
Haberin Devamı