Mayınlı arazide yolculuk...

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan anayasa değişikliği konusundaki kararlılığını dün bir kez daha tekrarladı.

Siyasetle, siyasi partilerle uzlaşma konusunda baştan beri fazla umutlu değildi Başbakan. O yüzden de anayasa değişikliğinin lafı bile edilmeden referandum süresini 120 günden 60 güne indiren yasa değişikliği yapıldı. Yani uzlaşmayı seçmenle yapmak tercihi esas alındı.

Bütün riskler göze alınarak dönüşü olmayan bir yola girildi. Her bakımdan riskli bir yol. Bu yolculukta bugünden görülebilen veya görülmeyen pek çok engel çıkabilir AKP’nin önüne.

İlginç olan ise daha yolun başında AKP’nin kendi hata ve ihmalleri ile sorun yaşaması, kendi ayağına kurşun sıkması oldu.

Geçen hafta Meclis Başkanlığı’na sunulan anayasa değişikliği teklifinin altındaki imzalar ciddi bir siyasi skandala neden oldu. Hem de anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’nce şekil yönünden iptal edilmesine neden olabilecek bir imza skandalı...

O yüzden dün değişiklik teklifinin yenilenmesi yoluna gidildi. Aynı teklif şimdi, bir madde değişikliği ve hakiki, ıslak imzalarla yenileniyor.

Bu kez teklifin sunumunda herhangi bir usul sorunu olmayacak. Ancak bu yolculukta daha çok risk var, yolda ciddi mayın riskleri var.

AKP, 29 maddelik anayasa değişiklik teklifinin Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerinin bir gün rötarla perşembe günü başlayıp hafta sonunda tamamlanmasını öngörüyor.

Fakat, muhalefet bu süreyi uzatmak için acaba ne gibi engelleme taktiklerine başvuracak?

Her şeye rağmen bu hafta sonunda Komisyon görüşmeleri tamamlansa bile, rapor yazımı, karşı oy gerekçelerinin yazımı ne zaman tamamlanacak?

En iyi ihtimalle 15 Nisan...

Ondan sonra Genel Kurul maratonu başlayacak. AKP Genel Kurul görüşmeleri sırasında da CHP ve MHP’nin sert muhalefetini, değişik engelleme taktiklerini göğüslemek durumunda.

AKP’nin hesaplarına göre Meclis’teki görüşmeler Nisan ayı sonunda tamamlanacak. Muhalefetin öngörüsü ise Mayıs ayı ortalarından önce zor...

Tabii bu arada çok düşük ihtimal de olsa Meclis’te 330’un bulunamaması ihtimali var.

AKP kendi içinden fire olacağının farkında o nedenle de bazı DSP milletvekilleri, bir iki bağımsız milletvekili ve BDP’lilerden gizli oylamada çıkacak “evet”ler büyük önem taşıyor. Bu destekle değişiklik paketinin 330’un üstünde bir oyla Meclis’ten geçmesi ile hemen referandum takvimi başlayamıyor.

Cumhurbaşkanı belki bir hafta inceleyecek değişiklikleri. Sonra da referandum için Resmi Gazete’ye gönderecek.

O aşamadan itibaren bir başka mayınlı alan başlıyor: CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı yürürlüğün durdurulması ve iptal başvurusu...

Anayasa Mahkemesi, başvuruyu reddederse referandum süreci işlemeye başlayacak. O noktada da süre 2 ay mı 4 ay mı tartışması var. Kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek. Yüksek Seçim Kurulu eğer referandumu seçim yasası gibi değerlendirirse süre yine 120 gün olacak ve referandum tarihi muhtemelen Eylül ayına sarkacak. Farklı kabul ederse Temmuz...

Fakat ya Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusunu yerinde bulur ve yürürlüğü durdurursa ne olacak?

İşte o zaman siyasette tam anlamıyla bir mayın patlaması olayı yaşanabilir.

İç siyaset çok karışır. AKP hakkında ikinci bir kapatma davası açılması bile bu süreçte gündeme gelebilir. Bugün zayıf görülse de böyle bir risk var.

DİĞER YENİ YAZILAR