Kuzey Irak’a askeri operasyon mu?

Haberin Devamı

Günlerden beri Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik olarak gerçekleştirebileceği bir askeri operasyon konusunda senaryolar üretiliyor. Kandil Dağı’na sınırlı bir hava operasyonu mu yapılacak yoksa Türkiye çok büyük bir güçle karadan Irak’a mı girecek? Veya ikisi birlikte mi yürütülecek? Yoksa 22 Temmuz seçimlerine kadar hiçbir şey olmayacak mı?

Hiçbir şey olmayacak demek doğru değil. Ciddi bazı girişimler zaten başlatılmış durumda.

Peki ne zaman?

Tabii ki hiçbir yetkili bu netlikte söylemiyor durumu. Kime sorarsanız sorun yanıt aşağı yukarı aynı: Şartlar oluştuğunda, gerektiğinde Türkiye uluslararası hukuk çerçevesinde meşru müdafaa hakkını kullanır ve sınır ötesi operasyon yapılır.

Oluşacak şartlar nedir, nasıl ve ne zaman oluşacak, o belli değil...

Ayrıca sınırötesi askeri operasyonun nasıl yapılacağı, ne getirip götüreceği de ayrı konu.

Bu konuda Türkiye’nin öteden beri izlediği temel politika, terörle mücadele kapsamında Kuzey Irak’taki PKK varlığının ABD ve Irak yönetimiyle birlikte, ortaklaşa hareket edilerek yok edilmesi, Irak’tan Türkiye’ye yönelik tehdidin ortadan kaldırılması.

Türkiye 2003 yılından beri buna çaba harcıyor, bu yönde diplomatik girişimlerini sürdürüyor fakat şu ana kadar somut sonuç alınabilmiş değil.

Şimdi tekrar başa dönülüyor.

Başbakan Erdoğan özel temsilci Büyükelçi Ömer Çelikkol aracılığıyla geçen hafta Bağdat’a çok önemli bir mesaj gönderiyor. ABD ile de bu konudaki temaslar sıkılaştırılıyor.

Irak yönetimi ve ABD’ye öteden beri denilenlerin özeti şu: “Irak’ın kuzeyinde üslenen teröristler Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit ediyor. Her gün insanlarımız ölüyor, askerlerimiz şehit oluyor. Bu duruma daha fazla tahammül edebilmemiz mümkün değil. Bölücü örgüt Kuzey Irak’ta üsleniyor, korunuyor, kollanıyor ve Türkiye topraklarına sızmasına izin verilerek ülkemizde terör eylemleri yapmasına göz yumuluyor.

Bunu önleyin. Gücümüz yetmiyor diyorsanız birlikte önleyelim. Bunu da yapmazsanız Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde Türkiye kendi imkanlarıyla bu örgüte karşı etkili tedbirleri alma kararlılığındadır.”

Yani, “işbirliği yapmazsanız ben Kuzey Irak’a girip bu örgüt yuvalarını vururum” diyor Türkiye.

Fakat bu mesaj ilk kez verilmiş değil Irak ve ABD’ye. Geçen yıl da, bir önceki yıl da benzeri mesaj trafiği yürütülmüştü. Ama bugüne kadar somut bir sonuç elde edilemedi.

Türkiye şimdi ne yapacak?

Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin PKK’ya verdiği desteği, tanıdığı serbestiyi, hoşgörüyü terk etmesi konusunda etkili bir baskı politikası izlenecek. Bunun için ABD ve Merkezi Irak hükümetinin katkısı istenecek.

Bu sonuç vermez, Irak’taki otonom Kürt idaresi terör örgütüne hoşgörüsünü, yardım ve yataklığını sürdürmeye devam ederse o zaman askeri harekat seçeneği kaçınılmaz olacak gibi gözüküyor.

Ancak 22 Temmuz seçimlerinden önce Kuzey Irak’a yönelik bir askeri operasyon en azından şimdilik güçlü bir ihtimal değil.

DİĞER YENİ YAZILAR