Kol “yen içinde” mi kırılacak?

Haberin Devamı

Yaşananlara devlet krizi de diyebilirsiniz, güç mücadelesi de. Ama durumu, klasik, öteden beri olagelen, zaman zaman alevlenen “Emniyet-MİT” çatışması diye izah etmek olası değil. Bu sefer çatışma daha derinlerde.

Özellikle de savcının ilk ifade çağrısının ardından Ankara’nın, devletin zirvesinin çok açık ve net tutum almasına karşın ertesi gün 4 MİT görevlisi hakkında yakalama kararı çıkarılması meydan okumadan farksız.

Ankara’nın değerlendirmesi böyle. Devletin zirvesi ve iktidar, bu olayı, yaşananları hiç de hafife almıyor. Bu iş ve işlemlerin birkaç işgüzar polis şefinin bireysel inisiyatifiyle yapılan işlemler, acemi bir savcının ifade çağrısı ve yakalama emri çıkarmasından ibaret olarak da görülmüyor.

Bu son olayın boyutlarının görünenden çok daha vahim olduğu düşünülüyor. Demokrasi açısından, hukuk açısından tehlikeli bir çıkış örgütlü, sistematik bir hareket olarak algılanıyor.

MİT’in, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın hedefe konması da anlamlı bulunuyor...

Şu anda hükümet Ankara’yı sarsan bu ifade ve yakalama krizinin ardından bir dizi önlem hazırlığında.

Düşünülen önlemlerin, Savcı Sadrettin Sarıkaya’ya dosyadan el çektirmek ve üç polis şefini Ankara’ya tayin etmekten ibaret olmayacağı açık.

İkinci adımda Meclis’e geçen hafta sonunda Hakan Fidan ve diğer MİT görevlerini koruma kalkanı altına alacak tek maddelik yasa düzenlemesi yapılacak.

Ancak geçici önlem de olsa bu düzenlemenin sınırları genişleyecek. Belki teklifin özü de değiştirilerek, doğrudan özel yetkili mahkeme ve savcıların yetkilerini düzenleyen Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 250 ve 251. maddeleri de değiştirilerek kritik görevlerdeki tüm üst düzey bürokrasinin sorgulanması Başbakan’ın iznine tabi tutulacak.

İkinci aşamada ise özel yetkili yargının görev ve yetki sınırı sil baştan yeniden düzenlenecek.

Bunlar işin hukuki tarafında yapılacak düzenlemeler...

İşin bir de idari düzenlemeler noktası var. Ki, o alan çok daha kritik ve bir o kadar da karmaşık. Güvenlik ve yargı bürokrasisinde dengelerin yeniden tesis edileceği hamle o noktada ortaya çıkacak.

Bu konuda son bir kaç gündür Ankara’da pekçok spekülatif haber dolaştırılıyor, ilginç bazı senaryolar dillendiriliyor.

Sorgulama krizinin öncesinde Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunulan kritik bir dosyadan söz ediliyor. Rivayet o ki bu dosya, bazı kritik birimlerdeki “cemaat örgütlenmesi”yle ilgiliymiş...

Bugün için bunlar kulis dedikodusundan ibaret.

Siyasi iktidarın, özel yetkili yargı ve Emniyet’in kritik birimlerindeki kadroları gözden geçirme ihtiyacı içinde olduğu ise bir gerçek.

Bu konuda şu günlerde yoğun bir hazırlık faaliyeti yürütülüyor.

Bu hazırlıkların sonucunda önümüzdeki haftalarda iki kritik kararnamenin yayınlanması sürpriz olmayacak.

İlkinin Emniyet müdürleri kararnamesi olacağı belirtiliyor. Bu kararnamenin dışında kritik birimlerdeki bazı polis şeflerinin de yer değiştirebileceği anlatılıyor.

Bu arada Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun da yaz kararnamesini beklemeden özel yetkili hakim ve savcılarla ilgili olarak da kapsamlı bir değişiklik kararnamesi yayınlaması sürpriz olmayacak.

İşin özeti şu: MİT olayı, Emniyet’te de yargıda da ciddi bir kol kırma operasyonu ile noktalanacak. Kol kırılıp yen içinde mi kalacak, yoksa düşecek mi onu önümüzdeki günlerde anlayacağız...

DİĞER YENİ YAZILAR