Kasım’a kadar 5 ayrı seçim ihtimali...

Haberin Devamı


Anayasa Mahkemesi’nin cumhurbaşkanının iki turlu sistemle halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin iptali için Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP’nin yaptığı başvuruları reddetmesi bütün siyasi hesapları alt üst etti.

Çünkü düne kadar iktidar kanadında da muhalefette de ağırlıklı beklenti Anayasa Mahkemesi’nin iptal başvurularını yerinde bularak anayasa değişikliğini iptal edeceği yönündeydi. Ve bütün partiler hesaplarını 22 Temmuz’dan sonra yeni cumhurbaşkanının uzlaşma ile seçileceği üzerine yapıyordu.

Dün akşam saatlerinde açıklanan Anayasa Mahkemesi kararı tam anlamıyla bir şok etkisi yarattı siyasette.

Şu anda artık her şey çok bilinmeyenli denklem haline gelmiş durumda. 11. Cumhurbaşkanı’nın nasıl seçileceği, seçilip seçilemeyeceği bir yana, 22 Temmuz seçimlerinin anlamı dahi tartışmalı hale gelmiş durumda.

Şimdi ne olacak?

Elbette mevcut süreçte bir değişiklik yok. 22 Temmuz’da seçim yapılacak. YSK seçimlerin kesin sonuçlarını 29 Temmuz günü ilan ederse 3 Ağustos’da Meclis en yaşlı üyenin başkanlığında ilk toplantısını yapacak ve milletvekilleri yemin edecek.

Ardından TBMM Başkanı’nın seçimi için 5 günlük adaylık başvuru süresi başlayacak. 8 Ağustos’da Başkanlık seçimine geçilecek ve en geç 13 Ağustos’da sonuçlandırılacak.

Başkanlık Divanı’nın da 2 günde oluşabileceği varsayılırsa 15 Ağustos’da Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başlayacak. İlk 10 gün adaylık başvuruları ile geçecek. 25 Ağustos’ta 11. Cumhurbaşkanının seçimi için ilk tur yapılacak. Bu seçimin de en geç 13 Eylül’de sonuçlanması gerekiyor.

Bu noktada iki olasılık var; 22 Temmuz seçimleriyle yeni oluşacak parlamentoda partilerarası uzlaşma sağlanabilir ve 11. Cumhurbaşkanı mevcut anayasa hükümlerine göre seçilebilir.

Bu durumda yeni bir anayasa değişikliği yapılıp referandum yolu da kapatılabilir. Bu olmaz, şu anda referandum yolu kesinleşen cumhurbaşkanı seçimine ilişkin hükümler değiştirilmez ise 21 Ekim Pazar günü Türkiye yeniden sandık başına gidecek ve bu anayasa değişikliğini oylayacak. Referandumda “evet” çıkarsa da bir şey değişmeyecek. 11. Cumhurbaşkanı göreve başlamış olacağından yeni hüküm 7 yıl sonra yapılacak olan 12. Cumhurbaşkanlığı seçimi için geçerli olacak.

Fakat ya ikinci olasılık gerçekleşirse? Yani 22 Temmuz sonuçları hoşuna gitmeyen en az 174 milletvekiline sahip bir parti ikinci bir seçimde kendini daha şanslı görür de uzlaşmaya yanaşmaz, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini tıkarsa ne olacak?

Anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı seçimi bir ay içinde sonuçlandırılamazsa ikinci bir erken seçim kaçınılmaz olacak. 22 Temmuz seçimleriyle oluşacak olan yeni Meclis’in ömrü 13 Eylül’de bitecek.

Bunu önleyecek tek formül şu:

AKP’nin Meclis’i hemen olağanüstü toplantıya çağırıp Cumhurbaşkanı Sezer’in veto ettiği referandum yasasını değiştirmeden yeniden kabul etmek. Bu yapılabilirse Eylül ayının ilk haftasında anayasa referandumuna gidilecek. Ve cumhurbaşkanlığı seçim süreci kesilecek. 11. Cumhurbaşkanını iki turlu seçimle halk belirleyecek. Meclis de erken seçimden kurtulmuş olacak.

Aksi halde seçim maratonu başlayacak.

Ekim ayının üçüncü pazar günü anayasa referandumu.

Muhtemelen iki-üç hafta sonra milletvekili genel seçimi.

Sonra cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu.

Bir hafta sonra ikinci tur.

Yani seçmene 22 Temmuz’dan itibaren bu yıl sonuna kadar beş kez daha sandık başına gitme ihtimali gözükmüş durumda. Tabii anayasa referendumu veya cumhurbaşkanlığı seçim turlarından biri genel seçimle birleştirilirse sayı dörde inecek.

DİĞER YENİ YAZILAR