En yakın siyasi rakibinin en az iki katı kadar oy alacağından emin biçimde pazar günü yapılacak yerel seçimlere hazırlanan iktidar partisi son derece rahat. O kadar ki Başbakan ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün gündemlerinde seçimlerden çok devam etmekte olan Kıbrıs görüşmeleri ve seçim sonrasına dönük hedef ve politikalar ağırlıklı yer tutuyor.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan yardımcısı Gül dün İsviçre'ye gitti. Yarın da Başbakan Erdoğan seçim programına ara vererek AB zirvesi için Brüksel'e gidecek. Seçimlerin hemen ertesinde 29 Mart sabahı da Yunanistan Başbakanı Karamanlis ile birlikte Kıbrıs müzakerelerine katılmak üzere İsviçre'ye uçacak.
Erdoğan ve kurmaylarında seçim kaygısı olmaması sayesinde, belki de çok partili döneme geçildiği günden beri iktidar partisi en rahat seçim kampanyasını yürütüyor.
AKP kurmaylarının hesap ve tahminleri anket sonuçlarından daha "muhafazakâr"; "Öyle yüzde 60'lar falan olmaz, yüzde 40'lı rakamlar olur, belki 50'yi buluruz" diyorlar.
En yakın rakipleri konumundaki ana muhalefet partisi CHP'nin yüzde 20'ye ulaşıp ulaşamayacağı dahi kuşkulu olduğu için AKP adeta rakipsiz konumda. İktidar gücünü ve seçmen desteğini iyice pekiştireceğinden hiçbir kuşku duymuyor.
O nedenle de AKP'de şimdi bir yandan seçim çalışmaları devam ederken bir yandan da seçim sonrası program hazırlıkları yapılıyor. AB'ye uyum sürecinde gerçekleştirilmesi öngörülen anayasa değişiklik paketi, kamu yönetimi reformunun devamı niteliğindeki personel ve mahalli idareler reformları ve ekonomik konularla ilgili düzenlemeler nisan ayı gündeminin ilk maddeleri arasında sayılıyor.
Bu arada bazı bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının değiştirilmesi konusunda da bir hazırlık yapılıyor. Bazı önemli kamu kuruluşlarının, ekonomi ile ilgili bazı birimlerin patronlarının değişmesi de yeni dönemin öncelikli gündem maddeleri arasında sayılıyor.
Bakanlık heyecanı
Seçim sonrası en kritik gündem konusu ise kabine revizyonu. Tayyip Erdoğan tüm beklentilerin aksine Başbakanlık koltuğunu devraldıktan sonra kabine revizyonuna gitmemişti. Aslında 58. hükümeti her ne kadar Başbakan sıfatıyla Abdullah Gül kurmuş olsa da Bakanlar Kurulu listesi o zaman parlamento dışında kalan Erdoğan'ın gizli damgasını taşıyordu. O yüzden de Erdoğan, siyasi yasağı kalkıp milletvekili seçildikten sonra Abdullah Gül'den devraldığı kabineyi değiştirmedi.
Kongreden sonra da kabine değişikliğine gitmedi.
Ancak şimdi, yerel seçimlerin ardından kabinede küçük çaplı bir revizyona kesin gözüyle bakılıyor.
Ve AKP kulislerindeki en heyecanlı iki konudan biri, partinin seçimlerde oy oranını yüzde 50'nin üstüne çıkarıp çıkaramayacağı, ikincisi de hangi bakanların değişeceği.
Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta sonunda bir televizyon kanalında, "Yorulanlar var tabii... Seçim neticesini görelim, yorgunluk alameti olanlar varsa oturur konuşuruz, 'ben yoruldum' diyen olursa 'eyvallah' deriz..." demesi AKP milletvekillerinde kabine revizyonu beklentilerini yoğunlaştırmış durumda. Kulislerde hangi bakanların başarısız veya "yorulmuş" sayılacağı konusunda değişik tahminler yürütülüyor.
AKP kurmayları en az dört bakanın değişeceğine kesin gözüyle bakıyorlar. İsim isim de sayılıyor gidici bakanlar. Fakat bu konuda Erdoğan'ın henüz parti içinden veya dışından kimseyle isim konuşmadığının da altı çiziliyor.
Kulislerde "gidici" veya "bakan olacak" diye sayılan isimler şu anda AKP kurmaylarının tahmin ve akıl yürütmelerinden ibaret...
Kabine revizyonu
En yakın siyasi rakibinin en az iki katı kadar oy alacağından emin biçimde pazar günü yapılacak yerel seçimlere hazırlanan iktidar partisi son derece rahat
Haberin Devamı