İmam hatip geriliminde yumuşama eğilimi...

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto etmesiyle Çankaya'dan geri dönen imam hatip liseleri ile ilgili YÖK tasarısının geleceği AKP'nin yetkili kurullarında tartışılıyor. Konu, dün önce Bakanlar Kurulu'nda ardından da AKP MYK toplantısında enine boyuna tartışıldı. Bugün de Meclis grup toplantısında ele alınacak.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto etmesiyle Çankaya'dan geri dönen imam hatip liseleri ile ilgili YÖK tasarısının geleceği AKP'nin yetkili kurullarında tartışılıyor. Konu, dün önce Bakanlar Kurulu'nda ardından da AKP MYK toplantısında enine boyuna tartışıldı. Bugün de Meclis grup toplantısında ele alınacak.

Son sözü söyleyecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kafasında bir çözüm modeli oluştuğu ifade ediliyor. Erdoğan bugün partisinin grup toplantısında muhtemelen bu çözümün ipuçlarını da açıklayacak.

AKP'de hâlâ farklı görüşler var. Partinin ılımlı, liberal kanadı yeni gerilimlere yol açmamak için uzlaşmaya dayalı çözüm önerileri gündeme getirirken, "Milli Görüşçü" kanat ise ne pahasına olursa olsun imam hatiplilere üniversite kapılarının aralanmasını istiyor.

Erdoğan ve arkadaşları neye karar verecek?

Normal olarak iki yol var: Ya veto edilen tasarıyı virgülüne dokunmadan, Cumhurbaşkanı'na yeniden veto etme olanağı bırakmayacak şekilde geri göndermek ya da Cumhurbaşkanı'nın veto gerekçelerini, YÖK'ün, üniversitelerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve sivil toplum örgütlerinin hassasiyetlerini dikkate alarak gerekli değişiklikleri yapmak, yani geri adım atmak...

Aslında yürürlüğe giren son anayasa değişiklikleri nedeniyle birinci seçenek olanaksız. Tasanyı değiştirmeden aynen geri göndermek imkanı kalmadı hükümetin. Çünkü veto edilen tasarıda hâlâ YÖK'e Genelkurmay'ın temsilcisi seçilmesi hükmü yer alıyor. En azından bu hükmün değiştirilmesi gerekiyor ki bu da Cumhurbaşkanı'na ikinci bir veto imkânı veriyor. O nedenle tasarı yenilenecek...

AKP kurmayları ve en başta da Başbakan Erdoğan, imam hatip liselerinin ve bu liselerden mezun olan öğrencilerin düz liselerle eşit koşullarda üniversiteye girmelerinin "Eğitim Birliği" (Tevhid-i Tedrisat) ilkesini zedelediğini kabul etmiyorlar. Yapılmak istenen düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğu görüşünü de reddediyorlar. Yani bu bakımdan Cumhurbaşkanı'nın temel gerekçelerine katılmıyor AKP

Fakat, bu tasarının neden olduğu gerilimi daha da tırmandıracak bir girişimi de göze alamıyorlar. Yeni bir uzlaşma platformu yaratıp, farklı bir çözüm modeli ile sorunu aşma eğilimi ağır basıyor.

Bu noktada Başbakan Erdoğan'ın yakın çevresi, bazı danışmanları ve bakanlarının buldukları formül şu şekilde özetleniyor:

"Katsayılar değiştirilmesin. Bu yetki yine YÖK'te bırakılsın. Ancak, daha önce hazırlanan üniversite reformu ve YÖK sisteminin değiştirilmesine yönelik kapsamlı paket yeniden tartışmaya açılsın. Üniversitelerin bilimsel ve yönetsel özerkliğinin artırılması, YÖK'ün üniversiteler üzerindeki yetkilerinin daraltılmasına ilişkin tasarı yeniden ele alınarak uzlaşmaya dayalı bir çözüm bulma yoluna gidilsin..."

İmam hatip sorununun çözümü için bulunan formül ise bu okulların sayısının azaltılması ve bazılarının kapatılarak tam anlamıyla meslek lisesine dönüştürülmeleri öngörülüyor.

Ancak bu noktada AKP'lilerin bir ön koşulu var: Din eğitimi...

İlk ve orta öğretimde var olan zorunlu din ve ahlâk dersleri aynen korunacak. Buna ek olarak derinlemesine din bilgisi, Kur'an ve Arapça dersi verilmesi talebinde bulunan öğrenci velilerinin bu taleplerinin de Anayasa'nın 24. maddesi çerçevesinde karşılanması öngörülüyor.

Bunun için il ve ilçelerde velilerden gelecek taleplere göre seçilecek okullarda cumartesi günleri isteğe bağlı din eğitimi ve Kur'an dersleri verilmesine ilişkin bir yasa düzenlemesi yapılacak.

Bir ayı aşkın süredir devam eden imam hatip geriliminin nasıl bir şekil alacağı, sonlanıp sonlanmayacağı Erdoğan'ın bugün açıklaması beklenen nihai kararına bağlı.

DİĞER YENİ YAZILAR