Hisarcıklıoğlu: Şikayetim hükümetten değil kayıt dışı ekonomiden...

Deniz Baykal’ın “iş dünyası ve medyanın korkup pıstığı, ülkenin karşı karşıya bulunduğu sıkıntılara tepkisiz kaldığı” yolundaki sözleri, hem medya hem de iş dünyasında rahatsızlık yaratmış durumda

Haberin Devamı

Deniz Baykal’ın “iş dünyası ve medyanın korkup pıstığı, ülkenin karşı karşıya bulunduğu sıkıntılara tepkisiz kaldığı” yolundaki sözleri, hem medya hem de iş dünyasında rahatsızlık yaratmış durumda.

Baykal’ın, “Şikayet edemeyiz. Şikayet ettiğimiz getir defterleri diyorlar” sözlerini örnek gösterdiği Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan bir açıklama geldi. Sözlerinin yanlış değerlendirildiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu’nun açıklaması özetle şöyle:

“Ben bu ifadeyi vergi bilincini oluşturmak ve kayıtdışılıkla mücadele etmek adına ortak bir çağrı olarak yaptım. Her zaman şunu söylüyorum, diyorum ki; hesap sormak istiyorsak göğsümüzü gere gere hesap da vermeliyiz. Yani hesap sormak için önce kayıtdışılığı bırakmalıyız.

Bu çağrımı ben yurt içinde yaptığım bütün gezilerimde tekrar ediyor ve herkesi kayıt içine girmeye davet ediyorum. Bu çağrı ve ifadeye, gerek siyasiler, gerekse bürokratlar ve hatta vatandaşlar da katılmalı. Çünkü bu hepimizin ortak menfaatidir.

Kayıt dışı ile mücadele, vergi mükellef sayısının artması, vergi bilincinin oluşturulması, vatandaş olmanın en önemli özelliğidir. Bu bilince eriştiğimizde ve gereğini yerine getirdiğimizde, biz de hesap sorabiliriz. Çünkü kayıt dışında kalanın hesap sormaya da hakkı olmaz.

Devletin en önemli gelir kalemi vergidir. Türkiye’nin nüfusu, seçmen sayısı ve vergi mükellefi sayısını karşılaştırdığımızda bugün içinde bulunduğumuz durumu daha iyi anlayabiliyoruz. Bu dengesizlikle ortaya çıkan kayıt dışılık yükünü kayıt içine girmiş üyelerimiz ve vatandaşlarımız çekmektedir.

Devlet vatandaşına eğitim, sağlık, savunma ve güvenlik gibi temel hizmetleri sunmak zorunda. Ancak bunların devamlılığı ve kalitesi, devletin vergi gelirleri ile orantılıdır. Bu hizmetlerin sağlıklı ve devamlı olması için, siyasetçilerden bürokratlara ve vatandaşlara kadar herkes kayıt dışılık konusunda hassas olmalıdır.

Hepimiz gelip geçiciyiz ama sistemler toplumun geleceğidir. Ben de bu gerçek ile toplumu sistemli bir hayata davet ediyorum. Şeffaf, denetlenebilir, hesap sorulabilir ve kayıtlı bir sistem milletimiz için gerçek bir huzur ve refahın esası olacaktır.”

Özetle, “siyasi iktidarlardan hesap sorabilmemiz için iş dünyası olarak bizlerin öncelikle kendimizin hesap verebilir olmamız gerekir” diyor Hisarcıklıoğlu.

Haksız değil. Öyle olduğu zaman Maliye’nin, “getir defterleri” tehdidi tehdit olmaktan çıkar.

Aslında kayıt dışılık yeni bir olay değil. Yıllardan beri konuşulan yakınılan bir sorun. Ama nedense bugüne kadar öyle etkili bir mücadele yönteminin belirlenip, hayata geçirilemedi.

Kayıt dışılığı yaratan temel nedenler konusunda da aslında herkes hemfikir. Denetim ve cezaların yetersizliği kadar, istihdam vergilerinin yüksekliğinin kayıtdışı ekonomiyi teşvik ettiği biliniyor. Ama öte yandan vergi yükünü, özellikle de sigorta prim oranlarını düşürecek, enerji maliyetlerini azaltacak önlemler bir türlü hayata geçirilemiyor.

Bunlar da Hisarcıklıoğlu’nun yakındığı konular...

DİĞER YENİ YAZILAR