Hesaplar 28 Ağustos sonrası için...

Haberin Devamı

Aslında MHP’nin “Biz Genel Kurul’a katılırız. 367 sorunu çıkmaz” dediği gün tansiyon düşmüş, tartışma bitmişti. O anda Abdullah Gül’ün 11. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkacağı belli olmuştu.

Heyecanı, Başbakan Erdoğan’ın bir süre sessiz kalması, yakın çevresinin de (Bürokrat danışmanlar değil) etrafa yaydığı “Tayyip Bey aslında daha geniş mutabakatla seçilebilecek muhalefetle de uzlaşılabilecek bir aday düşünüyor” biçimindeki hava körükledi bir süre de.

Fakat artık bütün bunlar geride kaldı.

CHP Nisan ayında uyguladığı yöntemi bu kez de kararlılıkla sürdürüyor. Oylamalara katılmıyor ama bunun tarihe kayıt düşmekten öte bir anlamı olmadığını elbette Deniz Baykal da biliyor.

CHP dışındaki siyasi partiler Gül’ün cumhurbaşkanlığını içlerine sindirmiş durumdalar. Oy vermiyorlar Gül’e ama süreci tıkama yönüne de gitmiyorlar. Aslında 27 milletvekilinin daha oyunu alabilmiş olsaydı Gül, ilk turda seçilebilecekti. Bunu hem kendisi hem de partisi çok istiyor çok da önemsiyordu. En azından DTP’lilerin oy verebileceklerini umuluyordu.

Bu umut gerçekleşmedi.

Eğer DTP’liler ilk turda Gül’e oy vermiş olsalardı o turda sonuç alınamasa bile yarın yapılacak olan ikinci turda sonuç alabileceklerine kesin gözüyle bakıyordu AKP’liler.

“DTP ikna edilebilseydi yarınki oylamada 367 rahatlıkla bulunabilirdi. Çünkü o zaman MHP’den de 6-7 milletvekili Abdullah Bey’e oy verirdi” diyor Gül’e yakın bir AKP

milletvekili.

İlk turda fire vermeyen MHP ikinci turda verir mi vermez mi ayrı konu ama artık DTP de ikna edilemediği için asıl seçim 28 Ağustos’ta.

Yarın yapılacak ikinci tur oylama formaliteden öte bir anlam taşımıyor. Sırf anayasanın amir hükmü yerine getirilecek yarın. 367 yine bulunamayacak ve üçüncü tura geçilecek.

Onun için yarınki tur ne iktidarı ne muhalefeti hiç kimseyi heyecanlandırmıyor. Tartışmayı sadece CHP canlı tutmaya çalışıyor.

Gül’ü bekleyen yoğun

imza mesaisi

CHP dışındaki muhalefet kendini yeni döneme hazırlamaya çalışırken iktidar da bütün hesaplarını 28 Ağustos’a göre yapıyor.

Başbakan Erdoğan, hiç zaman kaybetmeksizin bir iki gün içinde yeni kabine listesini yeni cumhurbaşkanının onayına sunacak. Aslında liste hazır. Sezer’in açtırmadığı zarftaki Bakanlar Kurulu listesinde muhtemelen tek değişiklik yapılacak; Dışişleri Bakanı. Bu bakanlığa da muhtemelen Ali Babacan kaydırılacak. Ali Babacan’dan boşalacak Hazine’den sorumlu Devlet Bakanlığı görevi içinse birden fazla milletvekilinin adı geçiyor. Mehmet Şimşek ve Nazım Ekren en güçlü adaylar...

Abdullah Gül 29 Ağustos’ta yeni kabineyi onaylamakla başlayacağı Cumhurbaşkanlığı görevinin ilk haftalarında çok yoğun bir imza trafiği bekliyor.

Sezer’in onay vermediği için vekaleten görev yapan yüzlerce üst düzey kamu görevlisinin resmi atama kararnamesi peşpeşe Köşk’e gönderilecek.

Gül’ün hükümetin göndereceği atama kararnameleri konusunda Sezer’in katı tutumunu sürdürmeyeceği çok açık. Ama acaba her gelen kararnameyi de imzalayacak mı?

Gül bu beklenti içinde olanları şaşırtabilir...

DİĞER YENİ YAZILAR