Harekat zamanlamasını TSK belirleyecek...

Haberin Devamı

Türkiye çok zor, çok kritik bir süreçten geçiyor. Son iki haftada yaşanan terör eylemleri bütün ülkeyi ayağa kaldırmış durumda. Hükümetin üzerindeki kamuoyu ve muhalefet baskısı da giderek şiddetini arttırıyor.

Özellikle Dağlıca’da 12 askerin şehit, 8’inin de kaybolması üzerine kamuoyunda öyle bir hava esmeye başladı ki hemen herkes hükümeti suçluyor; “Tezkere çıktı. Daha ne bekleniyor, asker Kuzey Irak’a niye girmiyor?” diye soruluyor.

“Hükümet ayak sürüyor, kamuoyu tepkisi yüzünden tezkereyi çıkardılar ama yine bir şey yapmayacaklar. Sınır ötesi harekatı göze alamıyorlar” diye suçlanıyor AKP hükümeti.

Gerçekten öyle mi? Hükümet gerçekten tezkereyi ortamın sakinleşmesi, kamuoyu tepkisinin yatışması için mi çıkardı? Sınır ötesi harekatı göze alamıyor mu? ABD’nin telkinleri doğrultusunda sınır ötesi harekattan vaz mı geçecek hükümet?

Dün bu soruları, bu tür iddiaları kabinenin etkili bir ismi ile konuştum. Sert tepki gösterdi, muhalefet sözcülerinin hükümete yönelik eleştiri ve suçlamalarının “haksız ve yakışıksız” olduğunu ileri sürdü.

“Tezkerenin gereği yapılacaktır” diyen söz konusu bakan, “Ne zaman?” sorusuna da şu karşılığı verdi:

“Bu tabii ki muhalefetin isteğine, kamuoyunun beklentisine göre olmayacak. Türkiye çok kapsamlı ve ciddi bir sınır ötesi harekata hazırlanıyor. Bunu günübirlik duygularımızla yönetemeyiz. İlk gün de açıklandı, ‘inşallah kullanmak zorunda kalmayız bu tezkereyi’ dendi. Tabii ki Irak ve ABD, Kuzey Irak’taki PKK meselesini yarın hallederse, örgütü tasfiye eder, lider kadroyu yakalayıp bize teslim ederse, o zaman niye illa da sınır ötesi operasyon yapalım? Ama bunun zayıf ihtimal olduğunu biz de biliyoruz. Muhtemelen sınır ötesi harekattan başka çare kalmayacak. Türkiye bunu yapacak. Ama bu kez yapılacak olan harekat, bundan önce yapılmış olan 24 sınır ötesi operasyondan çok farklı olacak. Hem kapsamı farklı olacak, hem özelliği. Bu harekatı bir defa yapıp sorunu kökten çözmek arzulanmıyor mu? Arzulanıyor. O zaman bunun hesabı, kitabı, planlaması çok iyi yapılmak durumunda... ”

“Bu çalışmaları hükümet mi yapıyor?”

“Hayır” diyor Bakan:

“Bu çalışmayı uzman kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri yapıyor. Azami fayda nasıl sağlanır? Bunun zamanlaması nedir? Hangi güç unsurları kullanılır, hava operasyonu mu olur, kara operasyonu mu olur? Önce hava, sonra kara mı olur? Yahut ikisi birlikte mi yapılır? Bunları belirleyecek olan kurum, Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir. Onlar üzerinde çalışıyor...”

Bir başka kritik soru da şu:

“Başbakan Erdoğan 5 Kasım günü ABD Başkanı Bush ile çok önemli bir görüşme yapacak. O nedenle sınır ötesi harekat en erken 6 Kasım’dan sonra mı yapılacak?”

Yanıt şu:

“Evet bu görüşmenin sonucunun beklenmesi çok doğaldır. Biz öteden beri söylüyoruz, bu meseleyi bütün tarafların işbirliği ve ortak operasyonu ile çözelim diyoruz. Eğer bu görüşmeden olumlu bir sonuç çıkacaksa niye beklenmesin? Beklenir. Ama bu arada hiç hesapta olmayan gelişmeler yaşanabilir ve Türk Silahlı Kuvvetleri, ‘en uygun zaman şimdidir. Hemen harekete geçmemiz gerekiyor’ derse o zaman beklenmeyebilir...”

Bu tabii ki zayıf bir ihtimal. Hükümet barışçıl yolları tüketme, diplomatik kanalları sonuna kadar işletme eğiliminde. Türkiye’nin son derece haklı olduğu bir olayda yarın haksız duruma düşülebilecek bir açık kapı bırakmamaya özen gösteriyor hükümet.

DİĞER YENİ YAZILAR