Gündemi demokratikleşme ve ekonomiye kaydırma planı...

İktidarın yaşanan imam hatip geriliminden ağır yara aldığını kabul eden AKP kurmayları şimdi gündemi değiştirmenin, tartışmayı unutturmanın yollarını anyor

Haberin Devamı

İktidarın yaşanan imam hatip geriliminden ağır yara aldığını kabul eden AKP kurmayları şimdi gündemi değiştirmenin, tartışmayı unutturmanın yollarını anyor.

Akla gelen ilk formül de gerçek önceliklere, normal gündeme, ekonomi ve demokratikleşme alanına dönmek.

Bunun için öncelikle ekonomik programın aksayan yönlerinin masaya yatırılması, yapısal reform sürecine ivme kazandınlması öneriliyor. "Mali sektör, bankacılık, enerji, tarım, gelir idaresi ve sosyal güvenlik reformları üzerindeki çalışmaları hızlandıralım" diyor.

Ayrıca, IMF ile 2005 yılı şubatında sona erecek olan anlaşmanın yenilenmesi, iki veya üç yıllık yeni bir stand-by anlaşması yapılması eğilimi de şu anda hükümette ağır basıyor.

Yapılacak bu yeni anlaşma kapsamında uygulanacak ekonomik programın temel stratejisinin önümüzdeki haftalarda belirlenerek kamuoyuna açıklanmasının piyasalardaki yüksek tansiyonun düşürülmesi bakımından da yararlı olacağı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletildi. Başbakan'ın direktifi doğrultusunda bu çalışmalar yoğunlaştırılacak.

Demokratikleşme
Öte yandan, gerçekleştirilen son anayasa reformu çerçevesinde yapılması düşünülen yasa değişikliklerine ilişkin çalışmaların da bir an önce tamamlanması öngörülüyor.

Ki bu yasa tasarılarının bir kısmı zaten Meclis gündeminde. Tasanlar, komisyon görüşmeleri bir an önce tamamlanarak genel kurula indirilecek.

Bazı üst kurullardaki asker üye kontenjanlarının kaldırılması, DGM'lerin kaldırılması, istinaf mahkemeleri kurulması, yargının hızının ve etkinliğinin artırılmasına ilişkin yasa tasarıları da bir an önce Bakanlar Kurulu'nda görüşülerek Meclis'e sevkedilecek.

Böylelikle Cumhurbaşkanı Sezer'in 19 Mayıs mesajındaki önerisi doğrultusunda hükümet "yapay gündemi" terk ederek, ülke gerçeklerine, ekonomi, işsizlik ve gelir dağılımının iyileştirilmesi, AB sürecinin hızlandınlması ve demokratikleşme konularına dönecek.

Geri adım yerine çapraz adım
Yaşanan bunca tartışma ve gerilimin ardından "dönüş" yapmak elbette hükümet ve AKP açısından da o kadar kolay değil. Ancak bu gerilim ve tartışma ortamını daha ileri götürmenin sakıncaları da ortada.

Bazı AKP kurmaylarına, dönüş ve "geri adım" görüntüsünü yumuşatmak için de şu formül öneriliyor:

"Eğer ileri adım atmanın, dikine ilerlemenin imkânsızlığını açıkça görüyorsanız geri adım atarsınız. Fakat bunu da istemeyebilirsiniz. O zaman çapraz adımla ilerleme formülünü benimsersiniz. Bu formülü YÖK ve imam hatip konusuna indirgediğimizde yapılacak olan şudur: Yasa veto edilip Çankaya'dan döndüğünde ısrarlı olunmaz. Ancak üniversite ve eğitim reformu konusunda ısrarlı olunur. Bu da ülkenin tek gündemi haline getirilmeden, gerilim yaratılmadan yapılır. Bütün taraflarla uzlaşma arayışına gidilir, toplumda geniş bir tartışma açılır; bilimsel ve yönetsel özerkliği daha geniş bir üniversite sistemi nasıl olmalıdır tartışması yapılır. Daha çağdaş, daha iyi bir eğitim sisteminin nasıl olması gerektiği üzerinde durulur. Bu kapsamda imam hatiplerin sayısı daha da azaltılabilir veya bu okullar kapatılabilir. Ancak devletin gözetim ve denetiminde din eğitiminin nasıl verileceğinin de yolu tartışılır, bir yöntem, çözüm bulunur ve ona göre düzenlemeler yapılır. Bu yapılırken de hiçbir şekilde laiklik tartışmasına neden olunmaz..."

Muhtemelen Başbakan Erdoğan da gerilim politikasının sürdürülebilir olmadığını, bunun yaratmaya çalıştığı yeni imaja büyük zarar verdiğini görmüş durumda.

DİĞER YENİ YAZILAR