Erdoğan’ın sürprizi ne anlama geliyor?

Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Başbakan Erdoğan gazetecilerin “Sürpriz olabilir mi?” sorusuna “olabilir” yanıtını verdi ya, şimdi bu yanıt “aday olmayacak” diye yorumlanıyor

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Başbakan Erdoğan gazetecilerin “Sürpriz olabilir mi?” sorusuna “olabilir” yanıtını verdi ya, şimdi bu yanıt “aday olmayacak” diye yorumlanıyor.

Gerçekten de acaba öyle mi? Erdoğan’ın bu sözü, “Evet sürpriz yapıp herkesi yanıltacağım ve aday olmayacağım” manasında mı söyledi?

Bunlar tabii ki çok derin ve ileri yorumlar. Zaten bu anlamda söylemiş olsaydı sürpriz sürpriz olma özelliğini kaybederdi.

Erdoğan’ın bu şekilde sorulan bir soruya, “Hayır sürpriz olmaz” demesi, sürpriz olurdu. O zaman adaylığını bugünden ilan etmiş olurdu. Ama etmeyecek, son ana kadar bekleyecek.

Erdoğan’ın 16 Nisan’a kadar vereceği karar, Türkiye için olduğu kadar kendi kişisel siyasi geleceği açısından da kritik önem taşıyor. Kolay alınabilecek bir karar değil.Bir kere Cumhurbaşkanlığı devletin en üst makanı, zirve. Özellikle 1980 sonrasında her siyasetçinin, her liderin hedefi Çankaya olageldi.

1989 yılında Turgut Özal da tıpkı bugün Tayyip Erdoğan’ın karşı karşıya olduğu telkin ve baskılarla karşılaştı. O da son ana kadar renk vermedi ama son gün, son dakika adaylık başvurusunu yaptı, Çankaya’ya çıktı.

Demirel de önüne fırsat geldiğinde itmedi, Çankaya’ya çıktı.

Tek istisna Sezer’in seçildiği 2000 seçimiydi. O zaman da parlamento çok parçalıydı ve birinci parti olan DSP’nin genel başkanı rahmetli Ecevit’in diploma problemi vardı.

Şimdi fırsat Erdoğan’ın önünde.

Erdoğan’a da değişik baskı gruplarından “olmasanız daha iyi” telkinleri geliyor.

Erdoğan bu telkin ve baskıları ne ölçüde dikkate alacak bilinmez. Fakat almasının da almamasının da kendi açısından bir takım olumsuzlukları var.

Dikkate alırsa denecektir ki; “Niye aday olamadın? Ne eksikliğin vardı? Kendini layık göremedin mi? Muhalefetin itirizları haklı mıydı? Kimden korktun, asker mi engelledi...”

Bu ve benzeri pek çok şey söylenecektir. Hatta bugün olmaması gerektiğini söyleyenlerden bu yönde çok ağır eleştiriler gelecektir Erdoğan’a...

İkincisi, kendisinin aday olmaması durumunda kim aday olacak? Abdullah Gül mü? Yakın çevreyle göre zayıf ihtimal imiş Gül’ün adaylığı. Erdoğan kendisi aday olmaz ise “düşük profilli aday” formülü devreye girer deniyor. O zaman da parti grubunda beklenti içinde olanlar başta olmak üzere çeşitli burukluklar, kırgınlıklar doğmayacak mı?

Daha da önemllisi şimdiden adaylık havasına giren Meclis Başkanı Bülent Arınç nasıl engellenecek? Bu da önemli bir soru işareti...

Aday olursa ne olur?
Aday olduğunda seçileceğine, Türkiye’nin 11 Cumhurbaşkanı olarak 16 Mayıs günü Çankaya’ya yerleşeceğine hiç kuşku yok.

Ancak ortamın hiç de güllük gülistanlık olmayacağı da aşikar. Bugün için pek çok bilinmeyen var Erdoğan açısından:

* Muhalefet ortamı çok fazla gerer, bazı sivil toplum örgütleri de buna destek verirse, ülkede ciddi bir toplumsal kutuplaşma, yaygın gösteriler ve asayişsizlik doğar mı?

* Bu karmaşa ve kutuplaşma ortamında girilecek milletvekili genel seçimlerinde AKP parlamentoda çoğunluğu kaybederse Köşk’te rahat oturabilir mi?

* En önemlisi de asker nasıl karşılar. Örtülü veya açık bir protesto gelir mi?

Bu sorular aylardan beri Erdoğan’ın kafasını meşgul ediyor. Bunları artıları eksileri yan yana koyup, ölçüp biçiyor.

Ve muhtemel önümüzdeki haftalarda Abullah Gül ile birlikte son bir değerlendirme yapacaklar ve nihai kararını verecek Erdoğan.

Adaylığı mı sürpriz, aday olmaması mı o da ayrı bir konu..

DİĞER YENİ YAZILAR