Erdoğan’ın övündüğü rakamlar...

Bugüne kadar alışılagelen durum bütçe ile ilgili gelişmelerin maliye bakanları tarafından açıklanmasıydı

Haberin Devamı

Bugüne kadar alışılagelen durum bütçe ile ilgili gelişmelerin maliye bakanları tarafından açıklanmasıydı. Meclis’e sunulan bütçe tasarıları, aylık ve yıllık bütçe uygulama sonuçları bugüne kadar hep maliye bakanlarınca açıklandı.

İlk kez bu yıl 2006 merkezi yönetim bütçesi uygulama sonuçlarını Başbakan Tayyip Erdoğan kamuoyuna açıkladı.

Çünkü bu yıl gerçekten bütçe uygulamasında önemli bir başarı vardı. 30 yılı aşkın süredir Türkiye bütçesi ilk defa çok küçük bir açıkla kapandı. Türkiye denk bütçeye çok yaklaştı.

Başbakan haklı olarak hükümetinin bu başarısı ile övünüyor ve açıklamayı da bir yanına Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ı, diğer yanına da Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı alarak kendisi yapıyor.

Türkiye’nin temel ekonomik göstergelerine bakıldığında Erdoğan hükümeti döneminde gerçekleştirilen başarılı performans tabii ki alkışa değer.

İzlenen kamu maliyesi politikası ve mali disiplin, gerçekleştirilen yapısal reformlar, enflasyonla mücadele ve aynı zamanda da yüksek oranlı büyüme süreci Erdoğan’ın övünmesini haklı kılıyor.

Kuşkusuz şu tür itirazlar gelebilir: “Bu başarı Ecevit koalisyonu döneminde uygulamaya konulan ekonomik programın bir sonucu. Bu hükümet Kemal Derviş programını aynen uyguladı, bir de küresel ekonomik konjonktürdeki olumlu gelişmelerin önemli katkısı oldu...”

Ancak bu tür itirazlar ekonomide son dört yılda ortaya çıkan rakamsal başarının değerini küçültmez.

Evet program Ecevit hükümeti döneminde uygulamaya konulmuştu ama daha ilk yılında bile o günkü hükümet programın ana çerçevesine sadık kalamamıştı. Mali disipline sadık kalınamamıştı.

Erdoğan hükümeti ise programa büyük ölçüde sadık kaldı. Yüzde 6.5’luk faiz dışı fazla hedefinden taviz vermedi.

Sonuçta da 2002 yılında 181 milyar dolar olan Türkiye ekonomisinin büyüklüğü 2006 yılında 400 milyar dolara ulaştı. Kişi başına gelir bu hükümet döneminde 2.100 dolardan 5.315 dolara çıktı. Bu küçümsenecek bir başarı mı?

Kronikleşen yüksek enflasyonun beli bu dönemde kırıldı. Erdoğan yüzde 29,8’le devraldığı yıllık enflasyon oranını yüzde 10’un altına çekmeyi başardı.

Yüzde 50’lerin üzerinde olan iç borçlanma faiz oranları bugün yüzde 20’ler düzeyinde. Kuşkusuz hala reel faizler çok yüksek. Ama alınan mesafe önemli.

Makroekonomik rakamlarda tek sıkıntılı nokta cari işlemler hesabı. 2002 yılında gayri safi milli hasılanın binde biri kadar bir açık veren cari işlemler hesabı 2006’da milli gelirin yüzde 9’una yaklaşmış durumda ki oldukça yüksek ve riskli bir oran.

Bütçe rakamları iyi, makroekonomik göstergeler başarılı bir performans sergiliyor. Peki vatandaşın durumu nasıl? Başbakan’a göre çok iyi. Orta direk yeniden güçleniyor.

Her ne kadar işçi, çiftçi, köylü, memur kesimleri şikayet etse de Erdoğan buna inanmıyor. Muhtemelen ortalama gelir 2 bin dolardan 5 bin doların üzerine çıktıysa toplumun genelinin refah düzeyi önemli ölçüde artmıştır diye düşünüyor Erdoğan ve o nedenle de meydan okuyor: “Benim dönemimde geçim düzeyi artmayan varsa bana oy vermesin...”

Önemli bir iddia. Sonucu en geç 4 Kasım’da hep birlikte göreceğiz...

DİĞER YENİ YAZILAR