Erdoğan’ın “Bırakırım” taktiği kimi hedefliyor?

İşte gündemi sarsan o sözlerin şifresi...

Haberin Devamı

Konu sıkıntısı çeken, bir numaralı tartışma konusu türbanlı ve çarşaflı kadınların CHP üyeliği olan siyasete yeni bir tartışma konusu çıktı: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerde partisinin ikinciliğe düşmesi durumunda genel başkanlıktan çekileceği taahhüdü. Fazlaca bir derinliği, pratik sonucu ve önemi olmasa da iki günden beri siyasetçiler, partilerin etkili sözcüleri bu konuyu tartışıyor. Erdoğan’ın “çekilirim” taahhüdünün en az yankı bulduğu parti de kendi partisi AKP. AKP’liler bu açıklamayı pek önemsememiş gözüküyorlar. Çünkü nasıl olsa bu seçimden de yine açık ara birinci parti olarak çıkacaklarına inançları tam, AKP kurmaylarının. Ancak bu sözlerin yine de parti teşkilatları için önemli bir motivasyon unsuru olacağını, tabanda işin daha sıkı tutulacağını düşünüyorlar.

AKP kurmaylarının fazla önem vermediği “ikinciliğe düşersem genel başkanlığı bırakırım” açıklamasının, muhalefetin, özellikle de muhalefetin muhaliflerince fazlasıyla önemsendiği görülüyor. Erdoğan’ın bu taahhüdünün kendileri açısından da önemli bir koz olabileceğini düşünüyor muhalefetin muhalifleri. Özellikle de CHP’li müzmin Baykal muhalifleri.

Kısa aralıklarla yapılan seçimli kurultaylarda Deniz Baykal’ı devirmeyi başaramayan CHP’deki parti içi ve parti dışı muhalefetin tek umudu, Genel Başkan’ın kendiliğinden çekilmesi. Yani Erdoğan’ın taahhüdünü örnek alıp, “Başarılı olamadım bırakıyorum” demesi. Bunun için açıkça söylemeseler, sadece dost sohbetlerinde konuşsalar da partilerinin yerel seçimlerde hezimete uğramasını yürekten arzulayan çok CHP’li var.

Şimdiden hesap yapıyorlar. Varsayımları şu şekilde özetlenebilir CHP’li muhaliflerin:

“Mustafa Sarıgül DSP’den aday olacağına göre CHP İstanbul’da bir kalesini daha kaybedecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni alabilmek zaten hayal. Eğer bir de yanlış hesap yapılır da İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Çankaya Belediyeleri de AKP’ye kaptırılırsa işte o zaman CHP dibe vurur ve yeni arayışlar başlar...” Yani, kurultaylarda yenemedikleri Deniz Baykal’ı sandığa gömme stratejisi...

Bu hayal, bu umut DSP’de başta Genel Başkan Zeki Sezer ve dün partiye kaydolan Mustafa Sarıgül’de de var.

O yüzden Zeki Sezer, “oyum azalırsa ben de genel başkanlığı bırakırım” diyor. Hangi oy olduğu belli değil. Çünkü, CHP listelerinden seçilen 13 milletvekiliyle bugün parlamentoda temsil ediliyor partisi ve 2007 seçimlerine girmeye cesaret edememişti Sezer. Yüzde 10 barajını geçme ihtimali sıfırdı o gün. Ve seçime girmediği için de oyunun ne kadar olduğu belli değil. Belli olan sadece 2004 yerel seçiminde alınan yüzde 1,9 oy. Acaba bu seçimde yüzde 2’yi başarı mı sayacaklar?

Mustafa Sarıgül rüzgarıyla birlikte partilerinin 2009 yerel seçimlerinde ciddi bir oy patlaması yapabileceğine inanıyor DSP’liler. Çünkü Baykal’a karşı verdiği mücadelede Sarıgül’ü destekleyen CHP’li kadroların ve seçmen kitlesinin de dün itibariyle DSP’ye transfer olduğuna inanıyorlar. Muhalefetin muhalifleri bu hesapları ilk defa yapıyor değil. 2004 yerel seçimlerinde de benzer hesaplar yapılmıştı, 2007 seçimlerinde de. Ama tutmadı...

DİĞER YENİ YAZILAR