Enflasyon rakamları ve TÜİK’in güvenilirliği...

Türkiye’de enflasyon rakamları öteden beri hep tartışılır olmuştur. Rakam düşük çıktığı zamanlarda muhalefet hep bir bit yeniği aramış, vatandaş rakamı beğenmemiş, kendi enflasyonunun ilan edilenden daha yüksek olduğunu savunmuştur

Haberin Devamı

Türkiye’de enflasyon rakamları öteden beri hep tartışılır olmuştur. Rakam düşük çıktığı zamanlarda muhalefet hep bir bit yeniği aramış, vatandaş rakamı beğenmemiş, kendi enflasyonunun ilan edilenden daha yüksek olduğunu savunmuştur.

Ekonominin bu en önemli, en temel göstergesi konusunda bir türlü tam mutabakat, ortak güven oluşturulamamıştır.

Şimdi birkaç yıldan beri Türkiye 30 yıldan beri özlediği tek haneli enflasyon rakamlarına alışmaya çalışıyor. Siyasi iktidar enflasyonu tek haneye indirmiş olmanın gururunu, övüncünü yaşıyor. Ancak sokaktaki insanı enflasyonun tek haneye indiğine ikna edebilmek hâlâ güç. Hâlâ rakamlarla oynandığı, işe hile karıştırıldığı kanaati mevcut. Hatta bazı muhalif siyasetçiler de bunu savunuyordu.

Fakat, mali piyasaların da iktisatçıların da resmi rakamlara birkaç gün öncesine kadar hiçbir itirazı yoktu.

Ancak ne olduysa Mart ayı enflasyon rakamları açıklandıktan sonra oldu. Çünkü Merkez Bankası, Telekom’un yaptığı zammın enflasyon üzerinde binde 2 civarında bir etkisi olacağını hesaplayıp ilan etmişti. Fakat, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerinde böyle bir katkı görülmedi. Sadece onbinde 4 gibi ihmal edilebilir bir etkisi olmuş telefon zammının.

Sonunda işin aslı anlaşıldı. TÜİK, Mart ayı endeksinde yöntem değişikliğine gitmiş. Daha önce endeks içinde yer almayan uluslararası görüşmelerle sabit telefondan cep telefonuna yapılan görüşmelerin ücretlerini de endekse dahil etmiş. Tıpkı maç sırasında oyun kurallarının değiştirilmesi gibi. Fiyatı düşen hizmetleri de endekse dahil ederek enflasyonun düşük çıkmasını sağlamış.

TÜİK Başkanı yapılan işlemi savunmaya çalışıyor ama bunun savunulacak bir tarafı yok. Daha önce endekste olmayan ama şimdi fiyatı ucuzlatıldığı için endeks değerini aşağı çekecek bir hizmet grubunu önceden ilan etmeden hesaplamaya dahil ederek kafalarda ciddi soru işaretleri oluşmasına neden olmuştur TÜİK. Merkez Bankası’nı bile şaşırtmıştır.

Şimdi haklı olarak kafalara şu tür sorular takılıyor:

Mart ayında haberleşme endeksini düşürmek için yapılan bu işlemi önümüzdeki bir başka ay içinde de yapacaklar mı acaba?

Bugün endekste izlenmiyorsa ve fiyatında anormal bir ucuzluk varsa örneğin yer elması veya kuşburnu fiyatlarını gıda grubuna dahil etmeyecekleri ne malum?

Yapılan işin endeksin daha sağlıklı daha güncel olmasını sağlamaya dönük olduğunu savunmak da kolay değil.

Denebilir ki TÜİK, çok hassas, gerçeğe en yakın sonucu elde etmek istiyor. O zaman fiyat endekslerindeki ana harcama gruplarının ağırlıkları ile yine TÜİK tarafından yapılan ve tüketici fiyatları endekslerine baz oluşturması gereken hane halkı tüketim harcamalarındaki ağırlıklar niye birbirini tutmuyor?

İki basit örnek verelim: TÜİK verilerine göre, konut ve kira giderleri hane halkı tüketim giderlerinin yüzde 25.9’unu oluşturuyor. Tüketici fiyatlarında ise bu ağırlık yüzde 16.6. Yani arada neredeyse 10 puanlık bir fark var. Bu iki veriyi uyumlaştırmak Telekom zammının enflasyon üzerinde sıfır etki yaptığını gösterme cinliğinden daha mı önemsiz veya gereksiz?

Sonuçta Telekom zammıyla ilgili yapılan cinlikler yıllık bazda enflasyon rakamını belki çok değiştirmeyecek. Ancak bu durum TÜİK’in rakamlarının güvenilirliğini ciddi biçimde yaralayacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR